Antalya Barosu sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaparak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınadı. 2023 yılının Eylül ayından bu yana devam eden saldırılara isyan eden Antalya Barosu, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kurum ve kuruluşlara harekete geçme çağrısında bulundu. İsrail’in saldırılarının hukuka aykırı olduğunun altını çizen Antalya Barosu, saldırılarda on binlerce sivilin, binlerce çocuğun yaşamını yitirdiğini vurguladı.
“İSRAİL SİVİLLERİN DE CANINA KASTEDİYOR!”
Antalya Barosu resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“2023 yılının Eylül ayından bu yana Gazze’ye yönelik sömürgeci tavırlarını devam ettiren İsrail, Gazze’de son derece yoğun ve ölçüsüz bir bombardıman kampanyası yürütmüş, bu saldırılar sonucunda on binlerce sivil hayatını kaybetmiş, binlerce çocuk öldürülmüş ve yaşam alanları yerle bir olmuştur. Bir halkı topyekun cezalandırmaktan geri durmayan İsrail’in, dün itibarıyla Gazze’ye kara harekatı başlattığı, yalnızca birkaç saat önce ise Hubeyde Limanı’nı bir kez daha bombaladığı, bu saldırılar sırasında İsrail’in herhangi bir ayrım gözetmeksizin sivillerin de canına kastettiği öğrenilmiştir.
“İSRAİL’İN KUŞATMA POLİTİKASI İNSANİ KRİZE YOL AÇMIŞ VAZİYETTEDİR”
İsrail’in yıllara yayılan ve son dönemde iyice keskinleşen, Gazze’yi karadan, havadan ve denizden kuşatma politikası; halihazırda Gazze halkının gıda, ilaç, temiz su, elektrik gibi en temel ihtiyaçlara erişimini ortadan kaldırarak bölgede ağır bir insani krize yol açmış vaziyettedir. İsrail’in, 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin 33’üncü Maddesinde düzenlenen “Hiçbir koşulda sivillerin topyekûn cezalandırılmasına izin verilemez” hükmüne tümden aykırı ve savaş suçu teşkil edecek tutumlarının yanında, Yemen için de aynı yasağın ihlali anlamına gelen hava saldırıları, İsrail’in gerçekleştirdiği sistematik ve kitlesel soykırımının bir uzantısıdır.
“EYLEMLER SAVAŞ SUÇLARI VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR NİTELİĞİNDEDİR”
İsrail’in eylemleri ayrıca, Roma Statüsünün 8’inci maddesi kapsamında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar niteliğindedir. Bu suçlar arasında:
Sivil hedeflere yönelik doğrudan saldırılar,
Hastane, okul ve mülteci kamplarının vurulması,
Sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi,
İnsani yardıma erişimin engellenmesi yer almaktadır.
ANTALYA BAROSU SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPTI
İsrail, uluslararası hukuku açıkça ve tüm dünyanın gözü önünde yok saymaktadır. Dolayısıyla başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kurum ve kuruluşlar ile devletlerin bu zulme dur denmesi adına bir an önce harekete geçmesi açık ve net bir zorunluluktur. Bu sebeple başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kurum, platformları, insan hakları ve sivil toplum örgütlerini bu hukuksuz, insanlık ve savaş suçu üreten askeri politikalara karşı seferber olmaya davet ediyoruz.
“SESİMİZİ YÜKSELTMEK VİCDANİ BİR ZORUNLULUĞU ORTAYA KOYMAKTADIR”
Avukatlık Kanununun 76’ncı ve 95’inci maddeleri gereğince Barolar; hukukun üstünlüğünü, adaleti ve insan haklarını korumak ve savunmakla mükelleftir. Bu çerçevede, dünyanın neresinde olursa olsun ağır bir hak ihlali yaşandığında ve özellikle sivillere zulmedildiğinde sesimizi yükseltmek, hukuki ve vicdani bir zorunluluğu ortaya koymaktadır.
“FİLİSTİN HALKININ SESİNİ DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Antalya Barosu olarak İsrail’in bölgede sergilediği, insan haklarını ve uluslararası hukuku yerle bir eden zulme karşı, zulme uğrayanların yanında bulunduğumuzu ve Filistin halkının sesini duyurmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”
