Kültür ve Turizm Bakanlığı Kamu, Taşınmazı Tahsis Duyurusu 2025/2 kapsamında hazineye ait 14 kıymetli kamu arazisini otel ve konaklama tesisi kurulması için tahsis etti. Söz konusu alanlar arasında Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Tuzcular Mahallesi’ndeki toplam bin 42 metrekarelik alan dikkat çekti. Ancak bu 9 parselden oluşturulan ve satışa çıkarılan bu alan Antalya Kalesi’nden oluşan alan olduğu görüldü. Bakanlık tarafından satışa çıkartılan Antalya’nın tarihi surları tartışma konusu oldu.
Bahse konu olan tarihi surlar milattan önce 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Attalos tarafından inşa edilmişti. Günümüze kadar gelen Antalya Kalesi, Kültür ve Turizm bakanlığı tarafından ihale üslüyle satılacak. İhaleyi kazanan firmalar ise alanda özel konaklama tesisi kurabilecek.
Bunun yanı sıra tarihi Antalya Kalesi’nde geçtiğimiz yıllarda göçme yaşanmıştı. Ancak aradan uzun zaman geçmesine rağmen restore etmek yerine söz konusu göçük olduğu kaldı.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Bakanlık tarafından alınan bu kararın skandal olduğunu aktardı. Söz konusu kararın Antalya Kalesi ve Antalya’nın kültürel mirasına zarar vereceğini söyleyen Arı, kararın rant amacı taşıdığını ifade etti.
“RANT ODAKLI KULLANIMA SUNULUYOR”
Antalya'nın göbeğinde, Antalya'nın tarihini oluşturan Kaleiçi'nin simgesi olan tarihi surlar ve kale duvarları, “turizme açılma” adı altında bir anlamda yok edilmek istendiğini söyleyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Devletin bu kadar mı acziyeti var ki, bir kısmı kale duvarı olan bu alana turistik tesis yaptırma ihtiyacı duyuluyor? Bu karara baktığımızda, Antalya'nın merkezinde, simge niteliğindeki Kaleiçi’ne dışarıdan bakıldığında görülen o kalenin neredeyse üzerinde yer alan bir taşınmazdan söz ediyoruz. Üstelik yalnızca Antalya değil, Anadolu’nun farklı bölgelerinde, Karadeniz’de de benzer şekilde değerli kamu arazileri turizm yatırımlarına açılıyor. Kısacası artık öyle bir noktaya gelindi ki, hemen her yer ranta açılıyor. Milletin kullanımında olması gereken birçok alan, “turizm amacı” gerekçesiyle hem rant odaklı kullanıma sunuluyor hem de doğal ve mimari dokusunu bozacak yapılaşmalarla karşı karşıya bırakılıyor. Karadeniz’deki yapılaşmayı görüyoruz. Hazineye ait taşınmazlara böyle bir imkân verilmesi, o bölgeleri daha da mahvedecektir.”
“BÖYLE BİR ŞEYİN OLMASI MÜMKÜN OLMAMALI”
Antalya açısından da bu kararın akıl almaz bir karar olduğunu nitelendiren Arı, “Kabul edilebilecek bir durum değil. Böyle bir şeyin olması mümkün olmamalı. Burası kamuya ait, halkın kullanımında olması gereken bir yer. Üstelik kaleye zarar verme ihtimali olan bir yapı yapılması söz konusu. Dolayısıyla böyle bir yere turistik tesis değil, tam tersine koruma altına alınması gereken bir yaklaşım gerekir. Bu kararın kabulü mümkün değildir” diye konuştu.
“KÜLTÜREL VARLIKLAR ADINA BİR SKANDALDIR”
“Kaleyi adeta göçürecekler” diyen CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, söz konusu kararın Antalya için bir skandal olduğunu ifade ederek, “Bu, tarihe karşı açık bir saygısızlıktır. Antalya’ya karşı bir saygısızlıktır. Antalya’nın en önemli değerlerinden biri olan Kaleiçi, korunması gereken bir mirastır. Çok mu şart? Her yerde turistik tesis var. Kaleiçi’nde zaten oteller var. Antalya’da beş yıldızlı oteller var. Her yerde turistik tesis varken, tam da bu noktaya bir tesis yapılması ne kadar gerekli? Kültür ve Turizm Bakanlığı oradan ne kadar gelir bekliyor? Orayı vermekle kaç paralık gelir elde edilecek? O gelire mi ihtiyaç var? Tarihi yapı elden gidiyor. Bu karar, tarihi ve kültürel varlıklar adına bir skandaldır” sözlerine son verdi.
