Antalya Milletvekili Coşar her yargı paketinde adil yargılama, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, savunma hakkının engellenmemesi, coğrafi teminat, kuvvetler ayrılığı beklentisine girildiğini ancak çözüm bekleyen bu ağır sorunların çözümünden çok uzak olunduğunu, bu pakette de gördüklerini söyledi.
CHP’li Coşar, 11. Yargı Paketi görüşmelerindeki konuşmasında şunları ifade etti;
YARGI PAKETLERİ DEĞİŞTİ, SORUNLAR DEĞİŞMEDİ
“17.10.2019 tarihinde Ceza Muhakemesi Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 17.10.2019 tarihinde Genel Kurul’da kabul edildi, 24.10.2019 tarihinde ise Resmi Gazetede yayınlandı. Bu teklif Yargı reformu Strateji belgesinin nihai ürünü yargı paketlerinin birinciydi. Bugün ise 11. Yargı paketini görüşüyoruz. Kaç bakan, kaç komisyon başkanı, kaç milletvekili değişti paketler değişmedi. Sonuç; yine toplumun beklentilerini karşılamayan bir yargı paketidir. Bu yargı paketi de ağır sorunları çözmekten çok uzaktır. Her yargı paketi geldikçe yargıya olan güven düşüyor.”
YARGI REFORMU OLMAZ
“Anayasa’nın yok sayıldığı, AİHM ve Anayasa Mahkemesi Kararlarının uygulanmadığı bir süreçte getirilen yargı paketleri ile durumun değişmeyeceği açıktır. Bunun en bariz örneği de Milletvekili Can Atalay ve Tayfun Kahraman’dır. Bu komisyonda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına rağmen aynı düzenlemelerle gelen kanun tekliflerini gördük. Yine 11. Yargı Paketinde Anayasa Mahkemesi kararlarına ve Anayasaya rağmen aynı düzenlemeler gelmektedir.

Yargının araçsallaştırılması ve yandaş basının yönlendirmeleriyle, en ufak muhalif ses siyasi savcılar tarafından bastırılmaya çalışıldığı günlerden geçmekteyiz. Siyasi iktidarın politikalarına yönelik eleştiriler bunu görev edinen birtakım savcılar tarafından türlü kanun maddeleri eğilip bükülerek suç kategorisine sokulmaktadır.”
İKTİDAR, SİYASALLAŞAN YARGI İLE MUHALEFETİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR
“Vatandaşın, siyasetçinin, gazetecinin fikir beyan etmesi, siyasallaşan yargının soruşturma ve davaları ile sonuçlanmıştır, muhalefet bu şekilde sindirilmeye çalışılmaktadır. Adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi yok sayılmaktadır. Hak ve özgürlükler bakımından gittikçe geriye gidildiği bir gerçektir. Adalet sisteminde bu kadar ağır sorunlar varken, bu yargı paketi de çözüm getirmiyor. Yargının bağımsızlığı sağlanmadığı, yargı eliyle siyaseti dizayn eden anlayıştan uzaklaşılmadığı sürece onlarca yargı paketi de çıkartsanız adaleti sağlanmayacaktır. Adalet Bakan’ın “Türkiye bir Hukuk Devletidir.” söylemi laftan ibaret olacaktır.”
Yargıya güven tarihin en düşük seviyesindedir. Adaleti sağlamak isteyen, yasalara uyan, mesleğin onurunu koruyan, vicdani ile karar veren hakim ve savcıların coğrafi teminatı olmadığını da gördük. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun sürgün kararnameleri bir gecede sizi ve ailenizi kilometrelerce uzak bir şehre gönderebiliyor.





