Turizmin kalbi olarak gösterilen Antalya'nın Manavgat ilçesinde sahil kesimlerinde betonlaşma hız kesmeden sürüyor. Halihazırda 6 otel ve 2.140 oda ile faaliyet gösteren bir turizm şirketi, Ilıca Mahallesi'nde 2 ayrı parselde yeni otel yatırımları için süreci başlattı. Şirket, Mart ayında 5 yıldızlı 248 oda ve 496 yatak kapasiteli otel için “ÇED olumlu” raporu alırken, şimdi de 3 yıldızlı 247 oda ve 494 yataklı ikinci bir proje için hazırlık sürecine başladı ve yeni otel için ÇED süreci başlatıldı.
Toplamda 1,4 milyar lirayı aşan yatırım bedellerine sahip projeler, Manavgat'ın zaten yoğun olan turizm yükünü daha da artıracağı gerekçesiyle bölge halkı tarafından tepki çekti. Bölge halkı ve çevre savunucuları, yeni otellerin altyapı yetersizliği, tarım alanlarının kaybı ve yaşam kalitesindeki düşüşe yol açacağına dikkat çekerken, söz konusu otel projeleri tepkilerin hedefi oldu.
“HEPSİ BİRBİRİNİN KOPYASI”

“Yapsınlar, bir tane boş yeşil alan bırakmasınlar!” diyen çevreci yurttaşlar, “Hepsi birbirinin kopyası, altyapı yetersizliğine sebep olan, turizmin kalbinde pompalama istasyonlarının yetersiz kalıp çevreye kötü kokusu yaydığı bir devasa otel çöplüğü olalım. Zaten önemli olan tek şey de ülkeye girdi olan döviz değil mi? Çevre, halk, yerel vatandaşlar; onlar sonra gelir” sözlerine yer verdi.
“YENİ OTELLERE İHTİYACI YOK”
“Devlet artık bu işe dur demeli!” diyen çevreci yurttaş, “Manavgat’ın, Alanya’nın, Belek’in yeni otellere ihtiyacı yok. Şu andaki oteller zaten kalifiye eleman bulamıyor. İş bilmeyen, sebat etmeyen, para için sürekli otel değiştiren personel doluyor.
Otel sahipleri vergiden kaçmak, geri ödemesiz teşvik almak, daha da zengin olmak için sezonluk oteller açıyorlar. Çoğu otel müşteri bulamadığı için kapanıyor. Devlete yük, acısını halk ödüyor” ifadelerini kullandı.





