Antalya’nın köklü tarım firmalarından EMONA Tarım Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Osman Dirican, Türkiye’de çiftçinin sahibinin olmadığını ve rastgele üretim yapıldığını söyledi. Tarımsal planlamanın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Dirican, üreticiye alım garantisinin verilmesi gerektiğini söyledi.

ARTIK SERASAL DÖNÜŞÜM VE PLANLI ÜRETİME GEÇMELİYİZ
Tarım sektöründeki sıkıntılarla ilgili Tarım Bakanı ile görüşerek fikirlerini paylaştığını belirten Osman Dirican, “Tarım sektöründe çiftçimizin sahibi yok. Öncelikle devlet olarak çiftçiyi sahiplenmemiz lazım. Çiftçimizin ne ektiğini, kaç dönüm yerinin olduğunu, nerede üretim yaptığını bilmiyoruz. Planlı üretim çok önemli. Çünkü insan bir tane ev yapıyor. Bu ev için elektrik için TEDAŞ geliyor. su için itfaiye ve ASAT geliyor. Herkes bakıyor ve kontrol ediyor. Maalesef 100 dönüm sera yapılıyor ama kanalın içine yapıyor. Yağmur yağdığında afet oluyor. Sigorta şirketi zaten o seranın yerini gördüğü zaman sigortalamıyor. Bu ülkede önce planlı bir uygulama lazım” diye konuştu.

ÜRETİCİYE ALIM GARANTİSİ VERİLMELİ
Tıpkı kentsel dönüşüm gibi serasal dönüşüme geçilmesi gerektiğini belirten Osman Dirican, tarımsal planlama ile ilgili şunları söyledi: “İç piyasada ihtiyacımızı ve dış pazara yapacağımız ihracatı önceden tespit edip ona göre üretim yapmalıyız. Türkiye’de 400 ton domates ihtiyacımız var ve 100 ton da ihracat pazarımız mevcutsa, 500 ton domatesi ne iyi yetişen yerde üretmeliyiz. Bu aşamadan sonra, çiftçiye en düşüm alım fiyatı verilip, bu fiyatın altına inerse destek verilmeli. Alım garantisi verdiği zaman bugün çiftçi o serasından dışarı çıkmaz, içinde yatar. Ama çiftçinin domatesi 100 lira mı olacak 10 lira mı olacak bilinmiyor. Bu tabloda üretim sürdürülemez hale geliyor.”

ÇİFTÇİNİN SİGORTASI OLMALI
Türkiye’nin yüzölçümünün belli olduğunu ancak nüfusun hızla arttığını belirten EMONA Tarım Grup Yönetim Kurulu Başkanı Osman Dirican, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir üreticinin 100 dönüm yeri varsa, devlet olarak bu alan için proje hazırlanıp 30 dönüme dönüştürülmeli ve aynı hasattı yapabilmeli. Böyle olursa sigortasını da yaptıracaktır. Artık çiftçinin bir sigortacısı olmalı. Kesinlikle bu sisteme geçmemiz gerekiyor. Ülke olarak yüzde 47 tarımla geçiniyorduk ve hala bunu devam ettirme taraftarıyım.

KENTTEN KÖYE GEÇ TEŞVİK EDİLMELİ
Kentten köye göçün başlaması gerektiğine dikkat çeken Dirican, “Her şehre göçen devletten destek, iş ve aş istiyor. Ama köylere göç olursa, orada devletin de desteğiyle hayvancılık, sebze ve meyvecilik yapılır. Burada belediyelere de iş düşüyor. Belediye başkanları, yol-su hizmetleri ile uğraşmaya devam ederken, bölgesel olarak fabrika kurmayı da planlamalı. Dalında kalan meyvelerden marmelat, domatesten salça yapacak sistemler kurulmalı. Bu yapılırken de kar amacı güdülmemeli. Tarımsal üretimin planlaması yönetmeliği yayınlandı yakın tarihte. Ancak Antalya gibi domatesin başkentinde salça fabrikası yok. Bence şu anda planlama yok” diyerek sözlerini tamamladı.





