ÇED dosyası, projenin kaderini etkileyecek kritik ve teknik uyarıları ortaya çıkardı. Antalya’da tartışma konusu olan proje, Çandır Deresi üzerinde yapılması planlanıyordu. Proje alanının 1/9’unun taşkın riski içinde kaldığını tespit eden Devlet Su İşleri, 1. etap inşaat faaliyetlerinin Çandır Çayı ıslahı tamamlanmadan başlatılamayacağını net bir ifadeyle bildirdi. Bölgede Boğaçayı içme suyu 2. derece koruma alanı içinde yer aldığı vurgulayan ASAT ise karstik yapı ve içme suyu kuyuları nedeniyle projede tam sızdırmaz kanalizasyon, kontrollü kazı ve sıkı altyapı koşulları istedi.

ÇANDIR DERESİ ÜZERİNDE KONUT YAPILMAZ
Tartışmalı projede kurum görüşleri, söz konusu alanda yaşanacak riskleri bir kez daha ortaya çıkardı. DSİ, taşkın riski nedeniyle 1. etap için durdurma kararı verdi. Çakırlar Mahallesi’nde yapılması planlanan dev projeye ilişkin dosyada, kurumların verdiği görüşler özellikle taşkın riski ve içme suyu kaynakları nedeniyle kayda değer uyarılar içerdi. Dosya, projelerin teknik detaylarının yanı sıra kamu kurumlarının değerlendirmelerini de içerirken en sert uyarı DSİ 5. Bölge Müdürlüğü’nden geldi: “Çandır Çayı ıslah edilmeden 1. etapta kazma vurulmaz.”
DSİ, 1. etap konut ve okul alanının bir bölümünün Çandır Çayı taşkın etkisi altında kaldığını belirterek, ıslah çalışmaları tamamlanmadan birinci etap inşaat faaliyetlerine başlanmaması gerektiğini bildirdi. Aynı görüşte, diğer etaplar için taşkın kontrolü açısından sakınca olmadığı belirtilirken; yamaç drenajı ve ani yağışlara karşı koruyucu altyapı yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı.
Raporda şu sözlere yer verildi:
“Konu Bölge Müdürlüğümüzce tekrar incelenmiştir. Buna göre; “1. Etap Konut ve Okul Projesi” bulunan sahanın bir kısmının Çandır Çayı Taşkın Riski Etki Alanı’nda kaldığı (Ek-1) görülmüştür. Konu ile ilgili olarak, anılan sahanın imara açılması sürecinde verilmiş olan ilgi (Ek-2) yazımızda herhangi bir değişiklik bulunmamakta olup, Çandır Çayı dere yatağı ıslah çalışmaları tamamlanmadan 1. Etap Konut ve Okul Projesi’nin inşaat faaliyetlerine başlanılmaması gerekmektedir. Bahse konu yerde, 1. etap dışında kalan diğer etap projelerinin uygulamasında taşkın kontrolü yönünden herhangi bir sakınca bulunmamakta olup, yapılacak olan imalatların topoğrafik şartlar nedeniyle olası her türlü yamaç drenajı ve aşırı yağışlarda su baskınlarına karşı koruyucu güvenlik tedbirlerinin alınarak, fen ve sanat kaidelerine uygun olarak yapılması gerekmektedir.”

PROJE İÇME SUYU KORUMA ALANINDA
DSİ’nin dikkat çeken bir diğer kritik noktası ise Projenin Boğaçayı İçme Suyu 2. Derece Koruma Alanı içinde bulunması oldu. Bu durum, sahada yapılacak her türlü kazı, altyapı ve atık yönetimi çalışmalarını doğrudan su koruma hükümlerine bağladı.
Söz konusu sahanın, 28 Aralık 2009 tarihli ve 27446 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Boğaçay Kaynakları ve İçme Suyu Kuyuları Koruma Alanı İlanı’na göre II. Derece Koruma Alanı içerisinde kaldığı tespit edildiği belirtilen raporda, “ASAT tarafından söz konusu ilan sonrasında bölgede açılmış olan ve bölgenin içme suyu ihtiyacını karşılayan yaklaşık 12 adet içme suyu kuyusu (Tahsis Miktarı: 1,4 hm³/yıl) için, ASAT’ın talebi üzerine Genel Müdürlüğümüz başkanlığında ve Bölge Müdürlüğümüz koordinasyonunda; 7 Nisan 2012 tarihli ve 28257 sayılı “Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” ile 10 Ekim 2012 tarihli ve 28437 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İçme Suyu Temin Edilen Akifer ve Kaynakların Koruma Alanlarının Belirlenmesi Hakkında Tebliğ” hükümleri doğrultusunda koruma alanı belirleme çalışmaları başlatılmıştır. Bölge Müdürlüğümüz teknik personelince yerinde yapılan incelemeler ve mevcut hidrojeolojik veriler ışığında yapılan değerlendirmeler neticesinde; söz konusu proje sahasının hâlihazırda Konyaaltı ilçesinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan ve ASAT Genel Müdürlüğü tarafından işletilmekte olan içme suyu kuyularının yaklaşık 1 km mesafede, yeraltı suyu akım yönüne göre memba kısmında ve kuyuların beslenim alanı içerisinde kaldığı tespit edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

“ATIK SULAR KESİNLİKLE TOPRAĞA SIZDIRILMAYACAK”
Antalya Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASAT), bölgedeki 12 içme suyu kuyusunun korunmasına özel vurgu yaptı. ASAT, tüm kanalizasyon hatlarının tam sızdırmazlıkla yapılmasını, hiçbir sıvı veya katı atığın karstik yapıya sızdırılmamasını ve yeni kuyular sisteme entegre edilmeden mevcut kuyuların kapatılmamasını şart koştu. Ayrıca evsel atık suların mutlaka altyapıya bağlanması gerektiğini bildirdi.
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, tarım alanı kullanımı söz konusu olursa yeniden görüş verilmesi gerektiğini hatırlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ise projenin tüm aşamalarında ilgili çevre, gürültü, yangın ve iş güvenliği yönetmeliklerine uyulması gerektiğini belirtti.
Projenin takvimi belirsizliğini korurken, kurum görüşleri sonucunda özellikle 1. etapta ciddi bir gecikme ihtimali olduğu da görüldü. Taşkın riski ve koruma alanına ilişkin uyarılar, projenin başlaması için önemli altyapı adımlarının tamamlanmasını zorunlu kıldı.



