Antalya’nın Konyaaltı Çakırlar bölgesinde yapılması planlanan toplu konut projesi, özellikle Çandır Çayı üzerindeki konumu nedeniyle tepki toplamaya devam ediyor. Kentte dar gelirli yurttaşların barınma krizine çözüm olması beklenen proje son haftalarda son haftalarda Boğaçayı ve Çandır Deresi’nde yaşanan ufak çaplı taşkınlara yeniden mercek altına alınması gerektiği konusunu yeniden hatırlattı.
ÇED raporunda kurum görüşleri ise bölgede yapılaşmanın uygun olmadığı yönünde yer aldı. DSİ’nin 1. Etabın taşkın riski altında olduğu tespiti, ıslah yapılmadan hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı görüşünü vermişti ASAT ise bölgenin içme suyu kaynağı niteliği taşıması nedeniyle tam sızdırmaz altyapı ve sıkı denetim şartlarını koşmuştu. Ancak tüm bunlara rağmen Antalya Valiliği “ÇED gerekli değildir” kararı verdi.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, toplu konut yatırımlarının zorunluluk olduğunu vurgularken projenin yapılacağı yerin önemine dikkat çekti. Akdoğan, iklim krizinin ani yağışları, fırtınaları ve taşkın risklerini arttırdığı bir dönemde, dere yatağına ya da taşkın alanı içine yapılacak konutlarının büyük bir tehdit oluşturacağını ifade etti.

KONUT GEREKLİ AMA YER ÖNEMLİ
Antalya’da toplu konut projelerinin dar gelirli vatandaşlar için gerekli olduğunu ifade eden Akdoğan, “Antalya’da dar gelirli vatandaşlar için toplu konut ihtiyacı söz konusudur. Bunun yapılması kaçınılmazdır ve biz bunu destekliyoruz. Ancak bu yapılırken yer seçiminin dikkatli olması gerekir. Bu anlamda yetkililerimizin bunu göz önünde bulundurarak bir yer seçimi yapmalarını, hatta yapmış olduklarını umuyorum. Öte yandan Antalya’da kiralar, asgari ücretlilerin ve dar gelirlilerin barınma sorunuyla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Bu nedenle bir toplu konut yatırımının olması herkesin beklediği bir şeydir ve biz bunu destekliyoruz. Ancak bu yatırım taşkın sınırları içerisinde, dere yatağında olmamalıdır” diye konuştu.
DERE YATAĞINA KONUT YAPILMAZ
“Dere yatağına bina yapılmaz” diyen Akdoğan, “Her zeminde gerekli mühendislik önlemleri alınırsa bina yapılabilir; biz bunu savunuyoruz. Binanın kat sayısı, formu ve bulunduğu zemine bağlı olarak alınması gereken tedbirler göz önünde bulundurularak her zemine bina yapılabilir. Ancak dere yatağına bina yapılmaz. Bu konuda taşkın sınırları içerisindeyse, zaten derelerin akış verileri ve istatistiksel verileri bakanlıklarda bulunmaktadır. Eğer bir dere taşma riski taşıyorsa ve yapılar bu taşkın sınırı içerisindeyse, bunu doğru bulmamız söz konusu olamaz. Yani buraya yapı yapılmasını desteklemeyiz. Bununla ilgili net olarak bakılması gereken şey, alanın taşkın sınırları içerisinde kalıp kalmadığıdır. Zeminde tedbirler alınarak bina yapılabilir. Ancak eğer bir taşkın durumu söz konusuysa ve taşkın sınırları içerisindeyse, dere yatağındaysa ki iklim de sürekli değişiyor, iklim kriziyle birlikte ani yağışlar geliyor, fırtınalar çıkıyor, taşkınlar oluyor bu çok büyük bir tehdit olur” ifadelerine yer verdi.





