Antalya'nın merkezinde olduğu gibi, batısından doğusuna pek çok noktasında çevreyi sıkıntıya sokan sorunlar yaşanmaya devam ediyor. Son olarak Sayıştay raporlarına da yansıyan bulgulara göre, Manavgat'taki katı atık depolama tesisinden çöp sızıntısı tespit edilmişti. Peş peşe gelen skandalların üstüne, Antalya'nın batısında yer alan Demre'de hem tarım hem de turizm açısından büyük bir potansiyele sahip olunmasına rağmen, bu potansiyelin uzun yıllardır verimli bir biçimde kullanılmaması tepkilere neden oldu.
İlçenin plansız yapılaşma, çevre kirliliği ve ilgisizlik sarmalında sıkıştığını ifade eden Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Arüv, Demre'nin doğa, tarih ve kültür zenginliğiyle öne çıkarken bugün ciddi bir kimlik kaybı yaşadığını söyledi.
Ayrıca Arı Sülüklü Plajı çevresindeki otelleşme, seralarda oluşan sıvı atıkların dereye karışması ve çevresel denetim eksikliği gibi sorunların ilçeyi sürdürülemez bir yola sürüklediğini belirterek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“DEMRE HALİ’NDEKİ ATIKLAR BU IRMAĞA KARIŞIYOR”
Demre'de turizm, yanlış örneklerden etkilenerek rastgele bir şekilde gelişmiş olduğunu söyleyen Arüv, sahildeki Sülüklü Plajı çevresinde otel yapılaşmasına izin verilmiş, Setur Marina hizmete sunulmuş; ancak tüm bu gelişmeler genel bir planlama eksikliği içinde gerçekleştiğini ifade etti.
Öte yandan ilçe ekonomisinin temel dayanağı sera tarımı olduğunu vurgulayan Arüv, “Üreticiler istedikleri geliri elde edememekte ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor. Bölge, çevresel açıdan da ciddi sorunlarla karşı karşıya. Denize sıfır bir konuma sahip olan Demre Hali, ırmak kenarında yer almakta olup, atıklar bu ırmağa karışıyor. Ayrıca sera atıkları kimi zaman dereye boşaltılıyor ya da yakılarak bertaraf edilmeye çalışılıyor. Bu durum hem çevrenin hem de denizin ciddi şekilde kirlenmesine yol açmaktadır. Yerel yönetim, bu sorunlarla tek başına mücadele etmekte yetersiz kalıyor” sözlerine yer verdi.
“BÖLGEDE PLANLI BİR KALKINMA STRATEJİSİ YÜRÜTÜLMELİ”
Demre Belediyesi’nin bütçesi ihtiyaçları karşılayamayacak düzeyde olduğunu söyleyen Arüv, Kültür Turizm ve Tarım Bakanlıkları ile ilgili kurumların etkin bir biçimde müdahil olması gerektiğini aktardı. “Bölgede planlı bir kalkınma stratejisi yürütülmeli. Paşa Limanı, Myra Antik Kenti, tapınak alanları ve çevredeki köyler bir bütün olarak değerlendirilip koruma altına alınmalı; bu bağlamda kültürel ve turistik rotalar oluşturulmalı. Demre’nin tarım ve turizm alanlarında sürdürülebilir bir yapıya ulaşması için kapsamlı bir planlama gerekir. Çevresel sorunların çözümü, tarihî alanların restorasyonu ve bilinçli bir turizm politikasıyla yerel kalkınma mümkün hale gelebilir. Böylece Demre hem modern bir tarım bölgesine hem de nitelikli bir turizm merkezine dönüşebilir” ifadelerini kullandı.
