Antalya’nın kalbi Kaleiçi, yıllardır koruma altında olan mimari dokusunu bu kez yangın güvenliği gerekçesiyle kaybetme riskiyle karşı karşıya. Muratpaşa Belediyesi, Kasım ayında bölgedeki otel işletmelerine resmi bir ihtar göndererek yapılardaki kapı, ahşap doğrama ve merdiven aksamlarının yangına dayanıklı metal veya benzeri malzemelerle değiştirilmesi uyarısında bulunduğu öne sürüldü. Söz konusu değişiklik için de verilen son tarih ise 31 Aralık 2025 olarak açıklandı.
Ancak Kaleiçi’ndeki otellerin neredeyse tamamı taşıyıcı sisteminden döşemelerine kadar tamamen ahşap mimariye sahip. Bu nedenle işletmeciler, yalnızca kapı ve doğramaların metal ya da plastik malzemelerle yenilenmesinin hem fiziksel olarak anlamsız hem de tarihi kimliğe darbe olduğunu savundu. Kaleiçi esnafı, “Bina komple ahşapken kapıyı metal yapmak, vücuttaki kolu bacağı söküp yerine metal takmak gibi” diyerek tepkisini dile getirdi.
Tarihi yapıların mimari kimliğinin bir parçası olan ahşap detayların değiştirilmesi halinde Kaleiçi’nin özgünlüğünün geri dönülmez şekilde zarar göreceğini belirten esnaf, yangına dayanıklı kapı ve doğramaların üretim süresinin bile en az 4–5 ay sürdüğünü, verilen sürenin gerçekçi olmadığını vurguladı. Ayrıca yangın geciktirici solüsyon ve boyaların tamamen etkisiz olmamakla birlikte yalnızca birkaç dakika geciktirdiğini, bu nedenle idarenin bunları yeterli görmediğini ifade etti.
Üstelik tescilli yapılara yapılacak her türlü müdahalenin Koruma Kurulu onayına tabi olması gerekirken, ihtarın bu süreci devre dışı bıraktığı yönündeki kaygılar esnafı endişelendirdi. Daha önce Bursa’da yapılan bir restorasyonda plastik pencerelerin kullanılmasıyla yaşanan mimari bozulmayı hatırlatan esnaf, Kaleiçi’nde aynı hatanın tekrarlanmasından endişe ediyor. Kaleiçi esnafı ve otel sahiplerinin ortak görüşü ise “Yangın güvenliği sağlansın ama tarihi yok ederek yapılmasın” diyerek tepki gösterdi.

MURATPAŞA BELEDİYESİ İHTAR GÖNDERDİ
Kaleiçi esnafı, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Geçtiğimiz aylarda, Kasım ayında Antalya Kaleiçi’nde bulunan otel işletmelerine Muratpaşa Belediyesi tarafından bir ihtar gönderildi. İhtarda şu ifade yer alıyordu: Turizm işletmeciliği yapan işletmelerin ahşap doğramaları ve merdiven aksamlarının yangına dayanıklı materyallerle değiştirilmesi gerektiği. Bu değişiklik için verilen süre ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar. Ancak söz konusu yapılar koruma altında ve tarihi eser niteliği taşıyor.

TARİHİ ESERLERİN ÖZGÜN KİMLİĞİNİ YOK ETME RİSKİ TAŞIYOR
Bu yapıların mimari özelliklerinin bir parçası olan doğramalar, merdivenler ve benzeri detayların metal malzemelerle değiştirilmesi talep edildiği ifade edilerek, “Oysa bu binaların ana taşıyıcıları, zemin döşemeleri ve tavan döşemeleri zaten ahşap. Burada ciddi bir çelişki söz konusu. Belediye mevzuata uyum için bu değişiklikleri talep ediyor. Ancak bu müdahale, tarihi eserlerin özgün kimliğini yok etme riski taşıyor. Bu da mimari kimlik kaygısını gündeme getiriyor. Nitekim Bursa’da yapılan bir restorasyonda plastik pencereler kullanılmıştı ve sonuç olumsuz olmuştu. Kaleiçi’nde de benzer bir durum yaşanabilir” denildi.

SÜRE KISA KALEİÇİ TEHLİKEDE
Ahşap yerine yangına dayanıklı metal kapıların takılması istenildiğini söyleyen esnaf, “Ancak bu yapılardaki tarihi özellik nedeniyle bu uygulama sakıncalı görülüyor. Diyelim ki kapı değiştirildi; bina zaten ahşap. Zemin döşemesi, tavan döşemesi, duvarları ahşap. Ne değişmiş olacak? Bu tür müdahaleler mutlaka Koruma Kurulu onayından geçmelidir. Ayrıca sektörde yeni kapıların temini bile en az 4–5 ay sürüyor. Yangına dayanıklı boya veya solüsyonlarla çözüm üretilebileceği düşünülüyor. Ancak bu malzemeler yalnızca yangını birkaç dakika geciktiriyor, tam anlamıyla dayanıklı değil. Bu nedenle belediye acil değişiklik yapılması gerektiğini belirten ihtar gönderdi. Verilen sürenin kısa olması bir yana, böyle bir uygulamanın yapılması oldukça tartışmalı. Durum, “vücudunuzdaki kolu bacağı söküp yerine metal takmak” gibi bir benzetmeyle ifade ediliyor. Kaleiçi esnafı, otel ve pansiyon sahipleri bu ihtardan dolayı ciddi şekilde şikâyetçiyiz. Birçok işletme bu uygulamanın tarihi dokuyu bozacağını düşünüyor” ifadelerini kullandı.





