Antalya’nın Gündoğmuş ilçesi Serinyaka Mahallesi’nde açılması planlanan kalker ocağı projesi, köylülerin ve çevrecilerin tepkisini çekmeye devam ediyor. II A Grubu Kalker Ocağı ve kırma-eleme tesisi için Antalya Valiliği’nin “ÇED gerekli değildir” kararı vermesi tartışmaları alevlendiren ana nokta oldu. Projenin köy yoluna sadece 10 metre mesafede olması, dinamit patlatmalarını içermesi, içme suyu kaynaklarına ve tarım alanlarına yakınlığı hem çevresel hem de sosyal riskleri büyüttü.

Bir firmanın ormanlık alanda hayata geçirmek istediği proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açılan davanın keşfine katılan Avukat Tuncay Koç, taş ocağının bölgenin doğasını, üretim kültürünü ve yaşam hakkını tehdit ettiğini vurguladı. Keşfe katılan Koç’un sözleri, karar sürecinin şeffaflığını ve ülkenin kalkınma politikasını da yeniden gündeme taşıdı. Halkın rızasının olmadığını belirten Koç, “Bu kalkınma değil, doğayı ve köy yaşamını yok sayan bir politika” dedi.

“KALKINMA POLİTİKASI DEĞİL RANT VE YIKIM POLİTİKASI YÜRÜRLÜKTE”
Avukat Tuncay Koç, bölgede yapılmak istenen mermer ocağını yönelik yaptığı paylaşımında şu sözlere yer verdi:
“Gündoğmuş Serinyaka köyünde açılmak istenen Taş Ocağına karşı açılan davanın keşfine katıldık. Fotoğraflarda da göreceğiniz gibi köy çok güzel, orman dokusu bozulmamış. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan, geleneksel ve şirin bir köy. Son yıllarda göç veren değil göç alan bir yer olmuş. Zeytincilik arıcılık meyve yetiştiriciliği yapılan bu güzel yere Taşocağı açılmasını halk, haklı olarak istemiyor. Türkiye’nin bir tarım hayvancılık ve inşaat politikasının olmadığının açık göstergesi. Kalkınma politikası değil rant ve yıkım politikası yürürlükte.”




