Antalya’da yaşanan olayda “Sazan Sarmalı” olarak da bilinen dolandırıcılık yöntemi ile hem alıcı hem satıcı mağdur edildi. Başka şehirden Antalya’ya gelen vatandaşın dolandırıldığı satış sürecinde ortaya çıktı. Olayda Ü. B. İsimli vatandaş aracını satmak için arkadaşının hesabından ilana koydu. Bu süreçte devreye giren E. Y. isimli komisyoncu olayın seyrini tamamen değiştirdi. İddialara göre ilanda satış fiyatı 595 bin TL olan aracın görüntüleri komisyoncu E. Y. tarafından bir sosyal medyada hesabında yer alan marketplus sayfasında 420 bin TL’den ilana koyularak alıcı beklemeye başladı. Komisyoncu E. Y. isimli şahıs araca alıcı buldu ve aracın sahibi Ü. B. İle iletişime geçerek güven kazandı. E. Y. hem alıcı hem satıcıya karşı tarafın akrabası olduğunu ve komisyoncu olduğu için asla ama asla karşı taraf ile fiyat konuşmaması gerektiği söylendi. Ekspertiz dahil tüm işlemler halledilip notere gidildi. Noterde alıcı parayı hesaba attığını ve imzaların atılmasını talep etti. Araç sahibi Ü. B. satış için imzayı ancak hesabına para düştüğünde atacağını belirtti. Alıcı o an dolandırıldığını anladı ve notere gelen polise ifadeler verilerek karakola gidildi. İddialara göre alıcı, araç sahibi Ü. B.’nin de şebekenin içerisinde yer aldığını ve şikayetçi olacağını belirten alıcının parayı komisyoncu E. Y.’nin değil H. Y. adında bir kişinin ibanına attığı tespit edildi. Polisler tarafından titizlikle yürütülen süreçte paranın kısa sürede farklı hesaplara aktarılarak eritildiği ortaya çıktı.
KOMİSYONCU HEM ALICIYI HEM SATICIYI MAĞDUR ETTİ
Antalya’da aracını satmak isteyen Ü. B. kendisini “Sazan Sarmalı” yöntemi ile dolandırıcılık olayının içerisinde bulduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Benim arabanın ilanını arkadaşımın hesabından paylaştık. Daha sonra bir kişi arkadaşımı arıyor ve arabanın kaça satıldığını soruyor. Ben komisyoncuyum arabayı başkasına satacağım bana son dip verin bende diğer tarafa fiyat söyleyeceğim diyor. Bahsettiği kişinin de akrabası olduğunu belirtiyor. İlana koyduğumuz fiyat ise 595 bin TL en son dip fiyat 575 bin TL’ye bırakacağımızı söyledik. Sonra komisyoncu alıcıya ulaşıyor 575 bin TL’ye tamam diyorlar. Komisyoncunun alıcıya ulaşma şekli ise bizim aracın ilandan fotoğraflarını alıyor Facebook marketplus sayfasından 420 bin TL’den ilana koyuyor. Alıcıya da 340 bin TL’ye satıyor. Biz bu durumu sonradan karakola gidince öğrendik.
Tabi komisyoncu alıcı gelmeden önce bana hiçbir şekilde sen pazarlık yapmayacaksın, fiyat konuşmayacaksın ve fiyatı da alıcıya söylemeyeceksin dedi. Tabi bu konuşmanın aynısını alıcıya da söylüyor. Ben bunlara vekilim hiçbir şekilde sen fiyat konuşma diyor. Tabi ben bir sıkıntı çıkarsa pazarlığı kiminle yapacağım dediğimde sen benimle yapacaksın sıkıntı yok dedi. Daha sonra komisyoncu Erdal Yaman müşteriyi bize gönderdi. Tabi isminin doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Daha sonra alıcılar gelip araca baktılar, test ettiler. Beğendikleri için ekspertize gittik ve sonuç istediğimiz gibi çıkınca almaya karar verdiler. Akşam olduğu için yasal süreçler yetişmedi ve sabaha kaldı. Bir sonraki günün sabahında satış işlemleri için notere gidildi.”
DOLANDIRILDIKLARINI NOTERDE FARK ETTİ
Araç sahibi Ü. B. komisyoncunun alıcıya farklı isimde iban numarası verildiğini ve muhtemelen o ibanında kiralık olduğunu iddia ederek, “Komisyoncu onlar benim hesabıma para atacaklar bende parayı toplu bir şekilde senin hesabına atacağım dedi. Bende sorun olmadığını söyledim. Adamın dolandırıcı olduğunu nereden bilebilirdik. 5 bin TL’de güvenli ödeme yaparız dedi. Güvenli ödeme yapıldı ve kalan 570 bin TL benim hesabıma geçeceği söylendi. Vezne de sıra bize geldi ve evrakları teslim ettik. Hala hesabıma paranın düşmesini bekliyorum. 5 bin TL işlemden sonra düşecek, o çok önemli değil ama güven esaslı olarak 570 bin TL’nin benim hesabıma düşmesi lazım. İşlem yerinde iken alıcılar komisyoncuya 345 bin TL para göndermişler. Tabi bu süreçte bana 345 bin TL gönderdiklerini söylemediler. Biz parayı gönderdik dediler. Bende hesabıma düşen bir para olmadığını söyledim. Alıcı gönderdikleri paranın direk benim hesabıma düşeceğini sanıyordu.
Ama alıcılar şunun farkında değildi. İbanda yazan isim bana ait değildi. 345 bin TL’yi farklı bir ibana atmışlar. Bu kişi benim hesabıma atacağı 570 bin TL için ben komisyoncuya iban attım. Komisyoncu alıcıya benim ibanım yerine kendi ibanını atıyor. Alıcıda parayı komisyoncunun hesabına atıyor. Tabi bu süreçte alıcının parası maalesef ki hiç oldu. ben durumu fark edince benim hesabıma düşen para olmadı o yüzden imzalar bekleyecek dedim. Daha sonra alıcı bana biz dolandırıcı mıyız muhabbeti yapmaya başladı. Bende hesabıma para düşmeden imza atmam dedim. İmza atmayınca sesler yükselmeye başladı. Dolandırıldıklarını fark ettiler” ifadelerine yer verdi.
OLAY, KARAKOLDA SORUŞTURMA AŞAMASINDA
Olayın şu an karakolda soruşturma aşamasında olduğunu belirten Ü. B. , “Noter tıklım tıklım ve bağırışlar yaşanmaya başladı. Ben imza atmayacağımı ve polisin gelmesini istedim. Polis geldi ifadelerimizi aldılar. Daha sonra karakola gittik ve yaklaşık 5-6 saat karakolda bekledik. İfadeler alındıktan sonra olay yerine gelen polis geldi. Biz olayı anlattık. Parasını kaptıran alıcı bu süre boyunca hala bani suçlu tutuyor. Polis memurları geçen hafta benzer bir olayın yaşanıldığından bahsetti. Bu arada banka hesaplarına ulaşılmaya çalışıldı. Komisyoncu kendi ibanını kullanmıyor. Komisyoncunun adı Erdal yaman ama paranın Hakan yıldırım adında birinin ibanına atılmasını istiyor. Muhtemelen kiralık bir hesaptır. Bize polis memurları para banka hesaplarına düştükten hemen sonra 10 farklı hesaba aktarılmış. Tabi bu yaşanılanlardan sonra kendime bir avukat tuttum. Avukatım, adliyeye giderek bilgi aldı. Olayın hala karakolda soruşturma aşamasında olduğunu ve adliyeye düşmediğini bilgisini verildi. Şu anda beklemedeyiz” ifadelerine yer verdi.
