Filistin halkı yüz yılı aşkın bir süredir siyonist İsrail’in işgaliyle etnik temizliğe ve yerleşimci sömürgeciliğe karşı direnişini sürdürüyor. 7 Ekim 2023’ten beri devam eden soykırım saldırıları sonucunda on binlerce Filistinli katledildi, binlercesi yaralandı, nüfusun tamamına yakını yerinden edildi, hastaneler, okullar, yaşam alanları bombalandı.
BİR TORBA UN İÇİN ÖLDÜRÜLÜYORLAR
İşgalci İsrail’e tam ambargo uygulanması talebiyle birçok ilde sokaklarda olan kadınlar, İsrail’in ABD ve emperyalist suç ortaklarının desteğiyle son iki yıldır tüm dünyanın gözü önünde soykırım suçu işlediğini aktardı. Gazze halkı insani yardım ve tıbbi malzeme geçişinin dahi engellendiği abluka koşullarında açlığa mahkum ediliyor. Kıtlık ilan edilen Gazze’de yüzlerce insan açlıktan ölürken, bir torba un almak için ölüm tuzağına dönüşen dağıtım noktalarına gidenler kurşuna diziliyor.
ANTALYALI KADINLARDAN FİLİSTİN’E DESTEK
Ağustos ayında Gazze Şeridi’nde kara harekatı başlatarak işgali genişleten ve Batı Şeria’yı ilhak kararı alan soykırımcı İsrail, Filistin’den geriye kalan ne varsa imha etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda zulme uğrayan Filistinli kadınlara, Antalyalı kadınlardan destek geldi. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, konuya ilişkin açıklamada bulundu.
“FİLİSTİNLİ UĞRAYAN KADINLARLA MÜCADELEMİZ ORTAK”
İşgalci İsrail'in Gazze'yi hedef alan soykırım saldırılarında katledilenlerin yüzde 70'ini kadınlar ve çocuklar oluşturduğu ifade eden Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği yaptığı açıklamada, şu görüşlere yer verdi:
“Binlerce kadın ve kız çocuğu kalıcı olarak engelli hale geldi. İşgal ve soykırım koşullarında tacize, tecavüze, erkek şiddetine, çıplak aramaya maruz kalan Filistinli kadınların başvurabilecekleri bir mekanizma ya da sığınabilecekleri güvenli bir alan yok. Gıdaya, ilaca, hijyenik pede ve hiçbir temel ihtiyaca erişim mümkün olmadığı için birçok kadın sağlık sorunları yaşıyor. Hamile ve emziren kadınlar yetersiz beslenme nedeniyle kansızlık, gebelik zehirlenmesi, kanama ve hatta ölüm riskiyle yaşıyor. Doğumda durumu ağırlaşan kadınlar gerekli medikal destek sağlanmadığı için hayatını kaybediyor.
SOYKIRIM KOŞULLARINDA DİRENİYORLAR
Bombardıman altında defalarca göç etmek zorunda kalan kadınlar bir yandan enkaz yığınına dönen yerlerde açlıktan ölmemek için yaşam mücadelesi verirken diğer yandan çocukların, yaşlıların, yaralıların bakımını üstleniyor. Kadınlar soykırım koşullarında direnirken Siyonist İsrail’in Filistin’i, Suriye’yi, Lübnan’ı, Yemen’i ve İran’ı hedef alan saldırılarını ‘kadınları özgürleştirme’ kılıfıyla servis ettiğini, tüm bölgeyi savaşa sürükleyen suçlarını temize çekmek için kadın mücadelesini araçsallaştırmaya çalıştığını görüyoruz. Bu Siyonist propagandayı tüm dünyada sınırları aşan kadın dayanışmamızla yerle bir ediyor, erkek egemen sisteme, yerleşimci sömürgeciliğe, soykırıma ve işgale karşı direnen kadınlarla mücadelemiz ortak diyoruz”.
GAZZELİ KADINLARLA DAYANIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Açıklamada, siyonist İsrail on binlerce insanı katletmeyi, temel haklarından yoksun bırakmayı, Filistinlilerin toprağını ve yurdunu gasp etmeyi kendinde hak görürken kınamakla yetinen, soykırım saldırıları sürerken işgal devletiyle ilişkilerini kesmeyen devletler ve işgal devletinin saldırılarını finanse eden sermayenin soykırımda suç ortağı olduğu vurgulandı.
