Antalya Genç İşinsanları Derneği (ANTGİAD) Olağan Genişletilmiş Üye Toplantısı gerçekleştirildi. ANTGİAD üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda bir konuşma yapan dernek başkanı Ercan Yavaş, 87 yıl önce Kasım ayında hayatını kaybeden Mustafa Kemal Atatürk’ün sadece bir siyasi ve askeri deha değildi; aynı zamanda bir sanayi devrimcisi olduğunu belirterek, Cumhuriyet henüz 15 yaşındayken 46 fabrika kurulduğunu hatırlattı.
CUMHURİYETİN İLK 15 YILINDA 7 DEV FABRİKA
Cumhuriyet’in ilk 15 yılında yalnızca tekstilde 7 dev fabrikayı gördüklerini belirten Ercan Yavaş, “Nazilli Basma Fabrikası, Kayseri Bez Fabrikası, Bünyan Dokuma Fabrikası, Hereke İpekli ve Yünlü Dokuma Fabrikası, Beykoz Deri-Kundura Fabrikası, Gemlik Suni İpek Fabrikası ve Feshane Yün İplik Fabrikası Cumhuriyetin ilk yıllarında hem üretime hem istihdama önemli katkı sağladı. Bu 7 tekstil fabrikası, Anadolu çiftçisinin ürettiği pamuğa pazar oldu. Pamuğun kumaşa dönüşerek, o günün şartlarında çok katma değerli bir ürün haline gelmesini sağladı” şeklinde konuştu.

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN SİYASİ BAĞIMSIZLIK TAÇLANMAZ
Atatürk’ün, bir yandan laik ve çağdaş eğitim sistemini kurarken, diğer yandan eğitimli gençlerin çalışacağı sanayi düzenini inşa ettiğini belirten ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, “Çünkü o büyük liderimiz biliyordu ki; siyasi bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla taçlanmadıkça asla tamamlanmış sayılmaz” görüşlerine yer verdi.
YERLİ FİNANSMAN GİRİŞİMCİLİĞİ PATLATTI
1924’te kurulan Türkiye İş Bankası’nın, Atatürk’ün ekonomi vizyonunun zirve eserlerinden biri olduğunu belirten Yavaş, şunları söyledi: “Anadolu’nun tüccarı, ilk kez bir bankanın kapısından eşit yurttaş olarak içeri girebilmişti. İş Bankası devletin değil, milletin bankasıydı. Bu adım, yerli girişimcinin doğmasına, özel sektörün yeşermesine, sanayinin kalkınmasına büyük hız kazandırdı. Türk insanı, yerli finansmana erişince, Türk Mileti’nin girişimcilik dehası bir anda patladı. Cumhuriyetin ilk yıllarında filizlenen yerli üreticiler, Atatürk’ün hayal ettiği sanayi devriminin gerçek bayrak taşıyıcıları oldular”.

GİRİŞİMCİNİN FİNANSMANA ERİŞİMİ SAĞLANMALI
Bugün ise iş dünyasının sorunlar ve sorularla yüzleşmek zorunda kaldığını belirten ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Girişimciye finansman kapısı ne kadar açık? Sanayici, eşit koşullarda krediye ulaşabiliyor mu? Gerçeklerle yüzleşme zamanıdır. Türk girişimcisinin finansmana erişim sorunlarını çözmek için, devletimizi yöneten siyasi otoritenin çalışmalar yaptığını biliyoruz. Ancak bu çalışmaların hızlanması gerektiğinin de bir kez daha altını çiziyoruz”.
TEKSTİL FABRİKALARI MISIR VE BANGLADEŞ’E GİDİYOR
Türkiye’deki maliyet artışları nedeni ile tekstil fabrikalarının Mısır’a ve Bangladeş’e taşındığını çok üzülerek izlediklerini ifade eden Ercan Yavaş, “Kur baskısı ve yüksek girdi maliyetleri yurtdışı pazarlardaki rekabetimizi çok zorluyor. Tekstil gibi emek yoğun sektörleri gözümüz gibi korumalıyız. Çünkü tekstil sektörü kitlesel bir istihdam yaratıyor. Özellikle de kadın işgücününün üretime katılması için zemin hazırlıyor. Bir sanayici milyonlarca dolarlık makinelerini söküp Mısır’a taşıyorsa, biz neyi eksik yapıyoruz? Mısır, bizim sanayicimize ne veriyor da biz veremiyoruz? Ülkemizin değerli yöneticilerinin tekstil sektöründeki alarm zillerini duyduğunu ve önlem alacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

SADECE İNŞAATLA KALKINMA OLMAZ
İnşaat sektörünün önemli olmasına rağmen sadece inşaatla kalkınmanın olmayacağını belirten Ercan Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı: şöyle devam etti: “İnşaat ve sanayi üretimi paralel giderse sinerji yaratır. Girişimciye düşük faizli, uzun vadeli kredi sağlanmalıdır. Tüm sektörler, özellikle tekstil ve ayakkabı, marka yaratan ve yüksek katma değer üreten sektörlere dönüşmelidir. Bir kamyon dolusu markasız ürün ihraç edip, bu ihracat geliriyle sadece bir adet akıllı telefon ithal edebiliyorsak; Bizim artık sadece üretimi değil, katma değeri de konuşmamız gerektiği çok açıktır.”





