Yıl sonunun gelmesiyle birlikte Türkiye’de asgari ücret oranları konuşulmaya başlandı. Üst üste yapılan görüşmelerde oranlar tartışılırken, milyonlarca asgari ücretlinin gözü bu oranlarda. Ekonomi, İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Başkanı ve ATSO Başkan Adayı Reşat Güney, asgari ücret tahminlerinde bulundu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında 150 baz puanlık indirime giderek oranı yüzde 38’e düşürdü. Kurul ayrıca gecelik vadede borç verme faizini yüzde 42,5’ten yüzde 41’e, gecelik borçlanma faizini ise yüzde 38’den yüzde 36,5’e çekti. Faiz indirimi kararını değerlendiren Ekonomi, İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkan Adayı Reşat Güney, mevcut faiz seviyelerinin hâlâ enflasyonun üzerinde seyrettiğine dikkat çekti.

FAİZLER CAZİP HALE GETİRİLMELİ
ATSO Başkan Adayı Reşat Güney, yıllık enflasyonun yaklaşık yüzde 31 seviyesinde olduğunu belirterek, politika faizinin yüzde 38’ler düzeyinde kalmasının reel faizde yaklaşık 7 puanlık bir fark yarattığını ifade etti. Bankaların sunduğu mevduat faizlerinin de enflasyonun üzerinde olduğuna işaret eden Güney, bu tablonun faizi cazip bir yatırım aracı hâline getirdiğini söyledi. Faizler enflasyonun üzerinde kaldığı sürece, sermayenin yatırımdan çok faize yönelmeye devam edeceğini vurgulayan ATSO Başkan Adayı Güney, ancak faizlerin enflasyonun altına inmesi durumunda yatırımların artabileceğini dile getirdi.

İNDİRİM YAPILMALI
2026 yılı için açıklanan enflasyon hedefinin yüzde 20’nin altında olduğuna dikkat çeken Güney, Merkez Bankası’nın yıl içinde dokuz Para Politikası Kurulu toplantısı gerçekleştirdiğini hatırlattı. Her toplantıda 100 baz puanlık indirim yapılması halinde bile faiz oranlarının hedeflenen enflasyonun üzerinde kalmasının muhtemel olduğunu ifade eden Güney, bu nedenle 2026 yılı sonunda da faiz–enflasyon farkının korunacağını söyledi. Reşat Güney, bu durumun, işletmelerin ve yatırımcıların tercihlerinde yatırımlar yerine faiz ve benzeri araçları öne çıkarmaya devam edeceği anlamına geldiğini belirtti.
Piyasadaki daralma ve ekonomik gücün zayıflamasının 2026 yılında da süreceğini öngören Reşat Güney, 2026’nın 2025’e kıyasla daha zor bir yıl olacağını ifade etti. Vatandaşın yer yer daha ciddi ekonomik sıkıntılarla karşılaşabileceğini belirten Güney, olası bir rahatlamanın ise 2027 yılının başında hissedilebileceğini söyledi. Ancak bu öngörünün, belirlenen enflasyon hedeflerine zamanında ve doğru adımlarla ulaşılması şartına bağlı olduğunu vurgulayan Güney, hedeflerde yukarı yönlü sapmalar yaşanması halinde beklenen ekonomik toparlanmanın 2027’de de gerçekleşmeyebileceği uyarısında bulundu.





