Senaristlik kariyeri, yazdığı eserler ve yaşadığı sıra dışı hayat hikayesi ile dikkat çeken Ayşe Şasa hakkında merak edilen birçok konu mevcut. Özellikle “Ayşe Şasa’nın çocuğu var mı?” gibi sorular, kişisel hayatına dair en çok araştırılan konulardan biri. Detaylar yazımızda…
Ayşe Şasa’nın Çocuğu Var Mı?
Ayşe Şasa’nın hayatı gerek mesleki başarıları gerekse özel hayatındaki iniş çıkışlarla doludur.
Ayşe Şasa hakkında en çok merak edilen konulardan biri de çocuğunun olup olmadığı.
Ancak Ayşe Şasa’nın çocuğu olup olmadığına dair net bir bilgi bulunmamaktadır. Şasa, yaşamı boyunca üç evlilik yapmıştır. Ayşe Şasa’nın yaptığı evlilikler sırasıyla Atilla Tokatlı, yönetmen Atıf Yılmaz, senarist Bülent Oran’dır.
Ancak bu evliliklerden herhangi bir çocuğunun olduğuna dair resmi bir kayıt ya da açıklama yoktur.
Ayşe Şasa’nın Hastalığı Nedir?
Ayşe Şasa’nın çocuğu var mı sorusunun ardından merak edilen diğer detaylara geçelim…
Ayşe Şasa’nın hayatında en çok konuşulan konulardan biri, yaşadığı sağlık sorunlarıdır. Şasa, 1970’li yıllarda ciddi bir psikolojik rahatsızlık geçirmiş ve kendisine şizofreni teşhisi konmuştur.
Bu hastalık, onun hem kişisel hayatını hem de kariyerini derinden etkilemiştir. Ayşe Şasa, bu süreçte uzun yıllar münzevi bir yaşam sürmüş, ancak hastalığını yazıya dökerek “Delilik Ülkesinden Notlar” gibi eserlerle deneyimlerini paylaşmıştır.
Şasa, hastalığını tasavvufi bir dönüşümle aştığını ve özellikle İbnü’l Arabi’nin “Fusüsu’l-Hikem” eserini okuduktan sonra ruhsal bir iyileşme yaşadığını ifade etmiştir.
Şizofreni, hayatında bir dönüm noktası olmuş ve sanatına da farklı bir boyut kazandırmıştır.
Ayşe Şasa Kimdir?
Ayşe Şasa, 1 Ocak 1941’de İstanbul’da doğmuş, Türk sinemasına ve edebiyatına damga vurmuş bir senarist ve yazardır.
Çerkes kökenli bir anne ve yarı Çerkes bir babanın kızı olan Şasa, varlıklı bir ailede büyümüştür.
Eğitim hayatına Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde başlamış ve daha sonra İdari Bilimler Bölümü’nde öğrenim görmüştür.
Kariyerine 1963 yılında senarist olarak adım atan Şasa, o dönemde Marksist ideolojiye yakın durmuş ve Kemal Tahir gibi önemli isimlerle dostluk kurmuştur. Yeşilçam’da pek çok unutulmaz filmin senaryosuna imza atmış, aynı zamanda tasavvufi düşünceye yönelerek yazdığı kitaplarla da dikkat çekmiştir.
Ayşe Şasa hem entelektüel birikimleriyle hem de yaşadığı zorlu süreçlerle Türk kültüründe eşsiz bir yere sahiptir.
Ayşe Şasa Neden Öldü?
Ayşe Şasa’nın ölümü, sevenlerini derinden üzmüştür. Ünlü senarist, uzun bir süre zatürre hastalığıyla mücadele etmiştir.
Şasa’nın şizofreni geçmişi ve yaşadığı uzun süreli sağlık sorunları, zatürrenin etkisini artırmıştır. 2014 yılında bu hastalığa yenik düşen Şasa, hayatını kaybetmiştir.
Ayşe Şasa Ölüm Tarihi ve Yeri
Ayşe Şasa, 16 Haziran 2014 tarihinde İstanbul’da hayata veda etmiştir. Zatürre teşhisiyle bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat eden Şasa, Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Şasa’nın vefatı, özellikle Yeşilçam ve tasavvuf çevrelerinde derin bir yankı uyandırmıştır.
Ayşe Şasa Filmleri
Ayşe Şasa, Türk sinemasına sayısız eser kazandırmış bir senaristtir. 1963-1993 yılları arasında yazdığı senaryolarla Yeşilçam’ın altın dönemine katkıda bulunmuştur.
Ayşe Şasa filmleri aşağıdaki gibidir:
- Çapkın Kız
- Murat’ın Türküsü
- Son Kuşlar
- Ah Güzel İstanbul
- Toprağın Kanı
- Balatlı Arif
- Harun Reşid’ın Gözdesi
- Kozanoğlu
- Cemile
- İlk ve Son
- Köroğlu
- Yedi Kocalı Hürmüz
- Battal Gazi Destanı
- Güllü
- Unutulan Kadın
- Cemo
- Utanç
- Kambur
- Deli Kan
- Hacı Arif Bey
- Ve Recep ve Zehra ve Ayşe
- Ölmez Ağacı
- Merdoğlu Ömer Bey
- Gramofon Avrat
- Arkadaşım Şeytan
- Hiçbir Gece
- Her Gece Bodrum
- Kanayan Bosna
Toplamda 30’un üzerinde filmin senaryosuna imza atan Şasa, sinemaya bütüncül bir bakış açısı getirmiş ve eserleriyle izleyicileri etkilemeyi başarmıştır.
Ayşe Şasa Şizofreni
Ayşe Şasa’nın şizofreniyle olan mücadelesi, hayatının en çarpıcı yönlerinden biridir. 1973 yılında başlayan psikolojik rahatsızlıkları, kendisine şizofreni teşhisi konmasına yol açmıştır.
Bu süreçte Şasa, yalnız bir hayat sürmüş ve yaşadığı deneyimleri “Delilik Ülkesinden Notlar” adlı kitabında paylaşmıştır.
Şizofreni hem sanatında hem de dünya görüşünde derin bir etki bırakmıştır. Şasa, hastalığını tasavvufi bir yolculukla anlamlandırmış ve bu süreçte ruhsal bir dönüşüm geçirdiğini belirtmiştir.
1981 yılında İbnü’l Arabi’nin eserleriyle tanışması, iyileşme sürecinde dönüm noktası olmuştur.
Ayşe Şasa’nın çocuğu var mı sorusuyla beraber merak edilenleri cevapladık!
