Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahisi Derneği tarafından düzenlenen 22. Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahisi Kongresi ile 13. Ulusal Fleboloji Kongresi, Kundu’da bulunan bir otelde başladı. 9 Kasım’da sona erecek kongreye, kalp ve damar cerrahisi uzmanı çok sayıda bilim insanı katıldı. Toplantının açılışında düzenlenen basın toplantısında, dernek başkanı Prof. Dr. Nevzat Erdil ve yönetimi açıklamalarda bulundu.

DAMAR HASTALIKLARI CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU

Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Nevzat Erdil, bu yılki kongrede, damar hastalıklarıyla mücadelede kaydedilen en son bilimsel gelişmeleri, tanı ve tedavi yöntemlerini, yüksek katılımla ulusal ve uluslararası platformda değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi. Atardamar, toplardamar ve lenf damarı hastalıklarının, tüm dünyada ve Türkiye’de yüksek sakatlık ve ölüm oranlarına sahip, büyük bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini belirten Erdil, diyabet, hipertansiyon, obezite ve sigara gibi risk faktörlerinin yaygınlaşmasıyla bu hastalıkların görülme sıklığı giderek artığını ifade etti.

Whatsapp Image 2025 11 06 At 12.27.02

FARKINDALIK ARTIRILMALI

Damar hastalıklarının erken tanısı ve doğru tedavisinin, uzuv kayıplarını önlemek ve hastaların yaşam kalitesini artırmak açısından hayati öneme sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Erdil, halkın bilinçlendirilmesinin en büyük hedeflerimizden biri olduğunu ifade etti. Bel ağrısı veya bacak ağrısı sanılan pek çok şikayetin, aslında zamanında müdahale gerektiren ciddi bir damar hastalığının belirtisi olabileceğini belirten Erdil, bu farkındalığı artırmayı amaçladıklarını ifade etti.

YENİ TEKNİKLER VE ARAŞTIRMALAR

Kongreye dünya çapında kabul görmüş, önde gelen uluslararası konuşmacıların katılacağını belirten Erdil, “En yeni teknikler ve çığır açan araştırmalar hakkında bizleri bilgilendirecek. Bu sayede, ülkemizdeki vasküler cerrahi bilgi birikimini küresel standartların en üst düzeyine taşıyacağız. Geleneksel açık cerrahi tekniklerinden, minimal invaziv endovasküler yöntemlere, venöz ve lenf hastalıklardan, aort anevrizmalarına kadar geniş bir yelpazede güncel yaklaşımlar tartışılacak. Kongremiz, aynı zamanda genç meslektaşlarımızın bilgi ve becerilerini geliştirecek eğitim ve pratik uygulamaların da merkezi olacaktır” diye konuştu.

ULUSLARARASI ÖNEMLİ BİR ZİRVE

Kongrenin, yalnızca bir bilgi paylaşım platformu değil, aynı zamanda Türkiye'nin vasküler cerrahi alanındaki yetkinliğini ve gücünü uluslararası alanda tescil eden önemli bir zirve olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Erdil, şunları söyledi: “Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği olarak, kongremizin başarılı geçmesi ve bilimsel çıktılarının hastalarımızın sağlığına olumlu yansıması için çalışıyoruz. Kongreye uluslararası düzeyle yaklaşık 1500 uzman katılacak”.

Whatsapp Image 2025 11 06 At 12.27.02 (1)

COVİD SONRASİ PIHTI ATMASI ARTTI MI?

Filoloji Derneği Başkanı Erdal Aslan ise özellikle COVİD döneminden sonra kalp ve damar hastalıkları ile ilgili toplumda bir algı oluştuğunu belirterek, “COVİD’den sonra özellikle pıhtı atması konusunda artış olduğu konusunda bir algı var. Yaptığımız bilimsel çalışmalarda böyle bir istatistiğe rastlamadık. Ancak COVİD sonrası toplumda bu konudaki bilinç arttı. Belki bu nedenle böyle bir algı oluşmuş olabilir” diye konuştu.

GENÇ YAŞTA DAMAR SERTLİĞİNİN NEDENLERİ

Genç yaşta damar sertliklerine rastlanması konusundaki bir soruya cevap veren Prof. Dr. Adil Polat ise konuya açıklık getirdi. Damar sertliğinin atar damarlarda olduğunu belirten Polat, “Yapılan istatistiklere göre Türkiye’de yaş ortalaması arttı. İnsan yaşlandıkça damarlar da yaşlanıyor. Damar sertliğinin birinci sebebi; toplumun daha uzun yaşıyor olması. Bunun dışında hareketsiz yaşam, beslenme alışkanlıkları gibi etkenler devreye giriyor. İnsanlara spor salonuna gitmelerini değil, en azından yürüyüş yapmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.

GELİŞMİŞ ÜLKELERLE AYNI SEVİYEDEYİZ

Kalp ve damar sağlığı konusunda Türkiye’nin son yıllarda önemli mesafe katettiğini belirten Prof. Dr. Suat Doğancı ise, şunları söyledi: “Yıllar önce kalp ve damar sağlığı konusunda eğitim almak için bizler yurt dışına gidiyorduk. Şu anda Türkiye’nin herhangi bir ilinde kalp ve damar sorunu yaşayan vatandaşlarımız, kendi şehirlerinde tedavi olabiliyor. Şu anda Dünyanın birçok yerinde doktor, ülkemize gelerek tecrübeli hekimlerimizden yaarlanmaya çalışıyor. Kalp ve damar sağlığı konusunda belki geç başladık ancak Dünyanın gelişmiş ülkeleri ile aynı seviyedeyiz bazılarının önündeyiz”

Muhabir: HASAN YAVAŞLAR