Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel, birlik ve kardeşlik Buluşmaları paneline gerçekleştirdi. Su Hotel'de gerçekleştirilen yapılan panel siyasetten sivil topluma geniş bir yalpazeye ev sahipliği yaptı. Panele Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel, Gazeteci ve Yazar, 25. ve 26. Dönem AK Parti Mardin Milletvekili ve önceki Dönem AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, AK Parti Antalya İl Başkanı Ali Çetin, AK Parti Önceki Dönem MKYK Üyesi, Alevi Dernekleri Federasyonu ve Erikli Baba Kültür Derneği Kurucu Başkanı Mustafa Tahran, AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Ethem Taş, 15 Temmuz Vatan Şehitleri Derneği Başkanı, Şehit Yakınları, Gaziler ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıç, AK Parti Antalya İl Teşkilatı, Türk Dünyası katıldı.
TÜREL’DEN TERÖRSÜZ TÜRKİYE VURGUSU
Panelde konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel, barış, beraberlik ve birlik mesajı verdi. Türel, AK Parti döneminde hem ekonomik hem de kültürel adımların atıldığını ifade etti. Etnik ayrımcılığı tarhin tozlu raflarına kaldırılmasını dile getiren Türel, Müslüman ülkelerin Filistinli çocuklar borçlu olduğunu vurguladı. Ekonomik kalkınmadan bahseden Türel, terörsüz Türkiye vurgusu yaptı.
TÜREL BİRLİK MESAJI VERDİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı ve AK Parti MKYK üyesi Menderes Türel şu şekilde konuştu:
"Terörsüz Türkiye başlığıyla böyle bir konuda böylesine bir iştah olması, inanın Türkiye'nin geleceği açısından beni fevkalade umutlandırdı. Bir kez daha cümleten hoş geldiniz. Memleketimizin geleceği adına, milletimize ve devletimize bir nebze de olsa hizmet etmek için Dilli Birlik Kardeşlik Buluşmamızı teşrif etmeniz, az önce de belirtildiği gibi bu konuya Antalya’mızın göstermiş olduğu ehemmiyetin güzel bir göstergesidir. Tekrar teşekkür ederim.
“KADİM BİR MESELEYİ ARTIK KÖKÜNDEN ÇÖZMEK İSTİYORUZ”
Bu buluşmalarla Edirne’den Hakkâri’ye kardeşlik ruhunu güçlendirmek, Türkiye’nin ayağına bağlanan kadim bir meseleyi artık kökünden çözmek istiyoruz. Değerli dostlar, büyük meseleler ancak büyük, cesur ve samimi adımlarla çözülebilir. Biz büyük bir devletin ve milletin çocuklarıyız. Bizlere yakışan da cesur ve samimi çözüm adımlarına destek olmaktır.
“ATALARIMIZ BİRLİKTE OMUZ OMUZA SAVAŞTI”
Bu topraklarda bin yıldır kardeşçe yaşadık. Büyük Osmanlı Devleti’nde Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler birlikte yaşadı. Avrupa’da Katolikler ve Protestanlar birbirleriyle savaşıyorlarken, bu topraklarda barış vardı. Osmanlı Devleti Müslümanları alıp Balkanlara, Avrupa’ya yerleştirdi. Oradan çeşitli toplulukları getirip batıdan doğuya Anadolu’ya yerleştirip kaynaştırdık. Atalarımız Malatya’da, İstanbul’un fethinde, Viyana kapısında, Plevne’de, Çanakkale’de, Filistin’de, Kıbrıs’ta birlikte omuz omuza savaştı.
“CUMHURBAŞKANLARIMIZ VE BAŞBAKANLARIMIZ HİÇBİR ZAMAN AYRIMCILIK YAPMADI”
Bizim inancımızda, geleneğimizde, kültürümüzde ırkçılık ve ayrımcılık hiçbir zaman vücut bulmadı. Amerika Birleşik Devletleri 1970’lere kadar siyahlara ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorken, Osmanlı Devleti’nde ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nde ikinci sınıf insan diye bir şey olmadı. Osmanlı padişahları, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere cumhurbaşkanlarımız ve başbakanlarımız hiçbir zaman ayrımcılık yapmadı.
“MESELE SADECE GÜVENLİK DEĞİLDİR”
Böyle bir tarihe rağmen, 1930’ların sonuna doğru bizde de Batı ülkelerinden maalesef bir etkilenme başladı. 1970’lerde birçok ülkede ve Türkiye’de terör oyunları sahneye konuldu. 1980’lerde Türkiye Cumhuriyeti, dış desteklere rağmen teröre boyun eğmemiştir, eğmeyecektir. Fakat Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik uzmanları bu meselenin sadece askeri bir mesele olmadığını defalarca söylemişlerdir. Bir yerde bir genç eline silah alma düşüncesine kapılıyorsa, oradaki mesele sadece güvenlik meselesi değildir. Bunun siyasi, sosyal, ekonomik sebeplerine de bakmak gerekir.
“İLERİ BİR AŞAMAYA GEÇME ZAMANIDIR”
Güneydoğu bölgemiz tarihsel olarak geri kalmış bir bölge. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Nüfus artışı, turizm ve sanayi potansiyeli yeterince değerlendirilememiştir. Bu ortamda AK Parti döneminde hem güvenlik mücadelesi yürütüldü hem de ekonomik tedbirlerde ciddi mesafe alındı. Fakat bugün artık daha da ileri bir aşamaya geçme zamanıdır. Dünya değişiyor. Orta Doğu değişiyor. Orta Doğu’daki tek güçlü Müslüman ülke Türkiye’dir. Daha fazla hedef olmamak için birliğimizi güçlendirmeliyiz. Etnik ve mezhebi ayrımcılığı artık tarihin tozlu yapraklarına gömmeliyiz.
“MÜSLÜMAN ÜLKELER İÇLERİNDEKİ KAVGAYI ÇÖZEMEDİKLERİ İÇİN ZAYIFLAR”
Gelişmiş ülkelere baktığımızda şunu görüyoruz: Almanya, bütün diğer Avrupa ülkeleriyle savaştı, milyonlarca insan öldü ama bugün barış içinde yaşıyorlar. Fransa’da, İsviçre’de Katoliklerle Protestanlar savaştılar ama bugün barış içindeler. İspanya iç savaş yaşadı, terör yaşadı, bu sorunları çözdü. İngiltere, Kuzey İrlanda’da sorunları çözdü. Belçika’da Flamanlar ve Valonlar iki farklı etnik grup ama Belçika kimliği altında birleştiler. Müslüman ülkeler ise kendi içlerindeki kavgayı çözemedikleri için bugün maalesef dünyada zayıflar. Bu yüzden küçük bebekler, çocuklar açlıktan ölüyor. Müslüman ülkeler Filistinli çocuklara borçludur. Bu borcun ödenmesinin birinci şartı da kendi içlerinde birlik olmaktır.
Eğer biz 21. yüzyılda bu toprak insanını Kürt, Alevi, Gürcü, Sünni diye ayırırsak inanın günah işleriz. Herkes kökeni, inancı ne olursa olsun eşit vatandaş olduğunu hissetmeli ve bunu yaşamalıdır. Etnik ve mezhebi farkı öne çıkarsak, geçmişin acılarına takılıp kalırsak ileri gidemeyiz.
“ORTAK GELECEKTE BİRLEŞİRSEK BU ACILAR HAFİFLER”
Terör meselesi kırk yılda on binlerce can kaybına neden oldu. On binden fazla güvenlik görevlimiz şehit oldu. Terör örgütüne katılmış kırk bin civarında insan da hayatını kaybetti. Bu mesele bir sayı meselesi değildir. Bir ana-baba acısı sayı meselesi değildir. Bu meseleyi bir kan davası gibi görürsek bu acılar unutulmaz, bu yara kapanmaz. Eğer acıyı paylaşırsak, ortak gelecekte birleşirsek bu acılar hafifler, herkes daha huzurlu olur.
“BAHÇELİ CESUR BİR VİZYONLA BU YÖNDE BÜYÜK BİR ADIM ATTI”
Bizim tarihimizde, geleneğimizde kin ve nefretle hareket yoktur. Peygamber Efendimiz kendisine zulmedenleri affetmiştir. Artık geçmişin acıları yerine çocuklarımızın güzel geleceğini konuşma zamanı gelmiştir. İşte bu panel o yüzden önemlidir. Ne yapılması gerekiyorsa yapmalıyız. Büyük gelecek hedefleri altında el ele Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Devlet Bahçeli cesur bir vizyonla bu yönde büyük bir adım atmışlardır. PKK mensupları da silah bırakmayı kabul etmişlerdir.
“BU KALKINMA HER YERİN GENCİNE İŞ VE ÜMİT OLACAKTIR”
Bu tarihi fırsatta artık Türkiye’de terör meselesi, etnik ve mezhebi ayrımcılık meselesi son bulmalıdır. Bunu başardığımız zaman doğudan batıya bütün ülkemiz daha hızlı gelişecektir. Ülke olarak enerjimizi kalkınmaya, sanayileşmeye, Güney ve Doğu Anadolu’nun potansiyelinin değerlendirilmesine verebiliriz. Doğu ve Güneydoğu kalkındığında Edirne’den Hakkâri’ye, Samsun’dan Antalya’ya bu kalkınma her yerin gencine iş ve ümit olacaktır.
“TERÖR MESELESİ SİYASİ PAYDA TAŞIMAZ”
Kıymetli dostlar, son olarak bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Bu mesele yani terör meselesi bir siyasi mesele değildir, siyasi payda taşımaz. Siyasi mülahazalarla bu meseleyi hesaplamak, istismar etmek kimseye yakışmaz. Ben seçim yarışına girdiğim zamanlarda her zaman şunu söylüyorum: Antalya kazanacaksa, kaybetmeye hazırım. Böyle böyle kazandık. Ama maalesef kaybettiğimiz dönemlerde de Antalya kaybetti. Onu da bugün hep birlikte telafi ediyoruz.
“ÖNEMLİ OLAN MEMLEKETİMİZ”
Bugün de samimi olarak diyorum ki önemli olan biz değiliz. Önemli olan memleketimiz, milletimiz, bu milletin gençliği. Ve millet dediğimde hangi kökenden, hangi inançtan olursa olsun; ister Çin kökenli, ister Afrika kökenli olsun, bu devletin vatandaşı herkes bu kimliğe dahildir. İngiltere’de Hint kökenli bir Müslüman başbakan oluyor. Ama İngiliz kimliğiyle oluyor. Bizde neden olmasın?
“BU BERABERLİĞİN, BU BULUŞMANIN KENDİSİ BİLE KIYMETLİDİR”
Kardeşlik duygusu yükseldikçe bunlar her ülkede olabilir. Herkesin kökenine, kimliğine gerekli saygıyı gösterdiğimizde zaten bu böyle olacaktır. Acıda, sevinçte, kader ortaklığında, ortak gelecekte buluştuğumuzda bu ülkede güven ve gururla işte milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi adımları bunun için atılmaktadır. Bize düşen de bu bilince destek olmaktır. Bugün burada fikirlerini paylaşacak olan, bu konuda en önemli fikir insanlarını az sonra panelde hep birlikte heyecanla dinleyeceğiz. Biz de birbirimizi dinlemeye, farklı fikirleri anlamaya çalışacağız. Bu beraberliğin, bu buluşmanın kendisi bile kıymetlidir."
Gazeteci Mehmet Talay'in üstlendiği Türkiye'nin ilk terörsüz Türkiye panelinde Gazeteci-yazar ve eski AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Alevi Dernekleri Federasyonu Kurucu Başkanı ve önceki dönem AK Parti MKYK üyesi Mustafa Tarhan ile 15 Temmuz Vatan Şehitleri Derneği Başkanı Zeki Kılınç konuşmacı olarak ekonomik kalkınmadan terörsüz Türkiye'ye kadar pek çok konu ele alındı.