Antalya Genç İşinsanları Derneği (ANTGİAD) üyeleri ile bir araya gelen Sevenhill markasının kurucusu ve mentör Hüseyin Özbek, “Sevenhill Markası Nasıl Kuruldu? Neden Battı? Patronu Her Şeyi Anlattı…” başlıklı konuşma yaptı. 1979 yılında kurulan Sevenhill markası 2014 yılında iflas ettikten sonra danışmanlık yapan Hüseyin Özbek, ANTGİAD üyelerine ticaret hayatını anlatarak tavsiyelerde bulundu.
İŞTE SEVENHİLL’İ BATIRAN 3 TEMEL ETKEN
Sevenhill markasının batmasında üç temel etken olduğunu belirten Hüseyin Özbek, “En büyük etkenlerden birisi FETÖ operasyonu oldu. Çok ciddi işler yaptık ve çok kıskanıldık. En büyük hatayı yanlış insanlara verdiğim zaman ve değer oldu. Büyürken banka kredisi ile büyüdük. FETÖ bize resmen operasyon yaptı. Bu üç etken benim batmama neden oldu” diye konuştu.

AVM YERİNE CADE MAĞAZACILIĞINI TERCİH EDERİM
30’lu yaşlarda Türkiye’de bilinirliği yüzde 90’a ulaşan bir marka iken 2011 yılından itibaren işlerin kötü gitmeye başladığını belirten Sevenhill kurucusu Hüseyin Özbek, “2005 yılında, bu kadar AVM’’nin açılmasına izin verilmemesini istedim. Cadde mağazalarının daha ön planda olmasını istedim. Şu anda Türkiye AVM çöplüğüne döndü. 400’ün üzerinde AVM var ve bunların yüzde 10-15’i iş yapıyor. Ben her zaman cadde mağazacılığını tercih ederim” diye konuştu.
MALİ VE HUKUKİ DANIŞMANI TERCİH EDERİM
Şirketlerin belli noktaya kadar büyüttükten sonra aile şirketi kavramından çıkması ve profesyonellerin içinde olduğu tamamen kurumsallaşması gerektiğini belirten Hüseyin Özbek, ticaret hayatına geri dönme şansı olsa, mali ve hukuki konularda çok iyi danışmanlarla çalışmayı tercih edeceğini ifade etti.

KREDİ İLE BÜYÜMEK EN BÜYÜK HATAMIZ OLDU
Sevenhill markası ile 100 şubeye ulaştıktan ve cirolar artmaya başladıktan sonra kara delikler oluşmaya başladığını belirten Hüseyin Özbek, şöyle devam etti: “Henüz 26 yaşındaydım ve 2008 yılında şirketin belli bir kısmını hisse olarak satmaya karar verdim. Bunu yaparken görüştüğümüz yabancı şirketler oldu. Bunu yaparken bankalardan krediler kullandık. Ekonomisi kaygan olan Türkiye’de kredi kullanmanın büyük bir risk olduğunu gördük. Bu kadar kaygan bir ekonomide kredi ile büyümeyi tercih etmek en büyük hatamız oldu. Krediyle çalışmayı tercih edenler, her an her şeyin olabileceğine hazırlıklı olmalı”.
KONKORDATO VE İFLAS SİSTEMİ DEĞİŞMELİ
Firma olarak 2011 yılının sonundan itibaren ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladıklarını belirten Hüseyin Özbek, “Şirketimizin analizini yaptık. Konkordato ve iflas, firmalara ve alacaklılara yapılacak en büyük hata. Türkiye’deki konkordato ve iflas ilan etme sistemi değişmeli. Almanya’da hükümet, zor durumda olan firmalara üst düzey yönetici atayıp şirketi belli bir noktaya ve karlı duruma getirip geri getiriyor. Ben iflas erteleme istediğimde hiçbir devlet kurumu veya belediye bana destek vermedi. Bugün Sevenhill gibi bir marka yaratmak çok zor. Bir yerlere gelen firmalar ayakta tutulmalıydı” ifadelerini kullandı.
KİMSE BANKALARA GÜVENMESİN
“Bu dünyada en çok bankaların batmasını isterim” diyen Özbek, “Tüm bankalar parasını nasıl tahsil edeceğini düşünüyor. Kimse bankalara güvenmesin. Ben bankaların batmasını değil, sürünmesini istiyorum. İflas erteleme veya konkordato döneminde hiçbir bankaya umut bağlamayın. Donald Trump’tan umut bekleyin, bankalardan beklemeyin” uyarılarında bulundu.
AİLE ŞİRKETİNİ YÖNETMEK ÇOK ZOR
Aile şirketlerini yönetmenin, dünyanın en zor işlerinden birisi olduğunu belirten Hüseyin Özbek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aile şirketleri kurumsallaşmadığı takdirde keyfi kararlar alınmak zorunda kalıyor. Aile şirketinin anayasasını bozan kişinin o şirketten uzaklaşması gerekiyor. Çünkü aile şirketlerine danışmanlık da yapıyorum: Aile içinde anlaşmazlıklar had safhada. Bazı şirketlerde baba ve oğul görüşmüyor ama şirketi beraber yönetmek zorundalar. Aile şirketlerinde çok keskin anayasalar olmalı ve tavizsiz uygulanmalı. Bu tür şirketlerde sadece maddi değil, manevi olarak da çöküş yaşanıyor”.
GENÇLER ÖNCE KENDİSİNE YATIRIM YAPMALI
Genç girişimcilere tavsiyelerde bulunan Özbek, “Gençler önce kendine yatırım yapmalı. Çünkü en büyük sermaye kendimiziz. Bir daha dünyaya gelsem en çok kendime yatırım yaparım. Bir yatırıma başladığınız zaman da acele etmeyin. Sonuçta bir maratonda değilsiniz ve hemen yarın başarılı olmak zorunda değilsiniz. Yaptığınız işi iyi analiz edin ve başarılı olmuş insanların tecrübesinden yararlanın” şeklinde konuştu.

YAPAY ZEKA İNSANLIĞA DARBE VE ZULÜMDÜR
Yapay zeka ile ilgili ilginç değerlendirmelerde bulunan Sevenhill markası kurucusu Hüseyin Özbek, şunları söyledi: “Yapay zeka, insanlığa yapılmış en büyük darbe ve zulümlerden birisi olarak görüyorum. Şu anda gençler hiç yerinden kalkmadan herşeyi zeka ile yapmaya çalışıyor. İnsan beyni çalışırsa üretir. Yapay zeka böyle devam ettiği sürece gençlerimizde resmen çalışmayan beyinlere sahip insanlar haline gelecek. İnsan beyninin haddi hesabı ve sınırı yok. Siz bunu yapay zeka ile doldurduğunuz zaman insanlığın bitmesine en büyük katkı sağladığını göreceksiniz. Bu iş böyle devam ederse insanlar o kadar hiçbir konuda yorum yapmayacak ki çağın hastalığı demans Alzheimer gibi hastalıklar çoğalacak”.
MISIR’DA İŞÇİLİK 130, TÜRKİYE’DE BİN DOLAR
Günümüz Türkiye şartlarında ticaret yapmak istemeyeceğini belirten Özbek, sözlerini şöyle tamamladı: “Birçok tekstil firması Mısır’a gidiyor. Orada bir işçi maliyeti 130 Dolar iken Türkiye’de Bin Dolar. Diğer maliyetler aynı şekilde. Hergün insanlar ve firmalar batıyor. Türkiye’de tekstil sektörü çok kötü durumda ve bu dönemde kesinlikle ticaret yapıyor olmak istemezdim”.





