CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, TBMM Genel Kurulu’nda AKP-MHP oyları ile kabul edilen zeytinlik alanları, tarım arazileri ve meraların madencilik ve enerji şirketlerinin kullanımına açan yasaya meclisten adeta ateş püskürdü. Acele kamulaştırma yetkisi ile halkın mülkiyet hakkının da gasp edildiğini vurgulayan Milletvekili Coşar, teklifin anayasaya ve kanunlara açıkça aykırı olduğunun altını çizdi. Yasanın derhal geri çekilmesi gerektiğini aktaran Milletvekili Coşar, yasanın enerji üretimi değil, rant üretimi olduğunu dile getirdi.
“VATANDAŞIN SESİNİ DUYMUYORSUNUZ”
Mecliste yasayı eleştiren CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, şu sözlere yer verdi:
“Bir kanun teklifi düşünün ki bir ülkenin geleceği bir avuç yandaşa tercih ediyorsunuz. Millet iradesini gasp eden zihniyet, şimdi de halkın ata toprağını, zeytinliklerini gasp eden yasa teklifiyle karşımıza çıkıyor. Teklife karşı birçok yurttaşımız eylem yaptı ve eylemlerine devam ediyor. Çünkü ata topraklarına, zeytinliklerine, geleceklerine sahip çıkıp seslerini duyurmak istiyorlar. Ama siz burada ne yapıyorsunuz? Onların seslerini duymak yerine bu talan teklifini geçirme derdindesiniz.
“KİŞİYE ÖZEL ZEYTİNLİK TALANI YASASI İLE KARŞIMIZA ÇIKIYORSUNUZ.”
Bu ülkenin birçok derdi varken, milletin geleceği olan orman, mera ve su kaynaklarına, zeytinliklerine göz dikmiş durumdasınız. 23 yıllık iktidarınızda bizi hiç şaşırtmadınız. Sizin için durmak yok, ranta devam! Ülkenin tüm varlıklarına göz dikmiş bulunmaktasınız. Sizler millet için değil, yandaşlar için buradasınız. Yurttaşların, emeklilerin, çalışanların çözüm bekleyen onlarca sorunu varken, yine bir özel, yine bir yandaş şirket düzenlemesi ile karşı karşıyayız. Bu kez kişiye özel zeytinlik talanı yasası ile karşımıza çıkıyorsunuz.
“BİR AVUÇ ÇIKAR GRUBUNUN MENFAATİ GÖZETİLMEKTEDİR.”
Daha önce tüm ülkeyi kapsayan düzenlemelerle zeytinliklere göz dikmiştiniz. Şimdiyse belli bir bölgeyi hedef alan, belli şirketlere özel düzenlemelerle karşımıza çıkmaktasınız. Amaç açık: ormanlar, zeytinlikler, meralar, tarım ve sit alanları, su kaynakları madencilere ve enerji şirketlerine açılıyor. Hem de ÇED süreçleri tamamen bypass edilerek. Bu yasa doğrudan SÜPERİZ’in yasasıdır. Kamu yararı adı altında aslında sadece bir avuç çıkar grubunun menfaati gözetilmektedir.
Ayrıca acele kamulaştırma yetkisi ile halkın elindeki topraklar şirketlere verilerek mülkiyet hakkı da gasp ediliyor. Madencilik faaliyetlerine sınırsız yetkiler veriliyor. Ayrıca bu düzen, tek adamın izniyle uzatılabilir. Bu teklif, anayasaya ve kanunlara açıkça aykırıdır.
“KÖYLÜNÜN ZEYTİNLİKLERİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR.”
Değerli milletvekilleri, burada bir şirketin çıkarı uğruna onlarca köylünün zeytinlikleri yok edilmek isteniyor. Bir bölgenin geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık, birkaç yandaş şirketin çıkarı için feda ediliyor. Bu sadece bir çevre meselesi değil; bu bir adalet, bir gelecek meselesidir. Çünkü yok edilen doğa, bizim geleceğimizdir. Soma’da, Ermenek’te, İliç’te faciaları unutmadık. Her biri vahşi rant politikalarının, denetimsizliğin sonucu, göz göre göre gelen ölümlerdi.
Şimdi aynı hatalar yeniden yapılıyor. Aynı zihniyetle, aynı yöntemlerle... Madencilik faaliyetleri sonrası çevresel tahribatı onarmak için hiçbir şey yapmıyorsunuz. Vahşi madenciliğe karşı tüm imkânlar seferber edilirken, iş doğayı korumaya gelince yine AKP sessiz kalmaktadır. Gidip talan ettiğiniz yerlere bir bakın; oralar için şimdiye kadar ne yaptınız, onu bir düşünün.
“MESELE ENERJİ ÜRETİMİ DEĞİL, MESELE RANT ÜRETİMİDİR.”
Her hafta Antalya’nın farklı ilçesinde çevre eylemindeyiz. Toroslar’daki ormanlar, meralar, dereler; GES ve HES’lere, maden ve taş ocaklarına feda ediliyor. Su kaynaklarımızın yanı başına ve meralara GES projeleri yapılmak isteniyor. Mesele enerji üretimi değil, mesele rant üretimidir.
Değerli milletvekilleri, bu sadece bir yasa teklifi değil, bu teklif bir tercihtir. Ya doğayı, halkın üretimini, yaşamı tercih edeceğiz; ya da birkaç şirketin çıkarını… Bu tercih, tarihi bir tercihtir. Şimdiyse bu sesi burada, bu Meclis’te duyun! Bu yasa, vicdanlarda telafisi imkansız yaralar açacaktır. Çünkü mesele sadece zeytin değil; mesele havamız, suyumuz, toprağımız, ormanımız ve geleceğimizdir. Ve biz o geleceği birkaç yandaş şirketin hırsına kurban etmeyeceğiz.
“YASA TEKLİFİ GERİ ÇEKİLMELİDİR”
Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu teklifin karşısındayız. Halkın, doğanın, toprağın, suyun yanındayız. Bu yasa teklifi geri çekilmelidir. Aksi halde bu talanın hesabı bugün sorulmazsa, yarın tarih önünde mutlaka sorulacaktır. Doğayı, yaşamı, anayasayı yok sayan bu anlayışa artık dur denmelidir.”