Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Aykut Kaya, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücret görüşmeleri öncesinde mecliste kritik açıklamalarda bulundu. Asgari ücretin barınma, beslenme ve temel yaşam giderlerini karşılamaktan çok uzakta olduğuna dikkat çeken Milletvekili Kaya, TÜİK tarafından açıklanan verilerine göre Türkiye’deki çalışan nüfusun neredeyse yarısının asgari ücretle geri kalan kısmın ise asgari ücretin hemen kıyısında yaşadığını belirti. “CHP olarak bu ülkede çalışanların sadece hayatta kalmasını değil, insanca yaşamasını savunuyoruz” diyen Milletvekili Kaya, asgari ücretin 39 bin TL olması için çağrıda bulundu.

Aykut Kaya-28

“ASGARİ ÜCRET HAYATTA KALMA PARASIDIR”

Mecliste asgari ücret zammı hakkında kritik açıklamalarda bulunan Milletvekili Kaya şu ifadelere yer verdi:

“Asgari ücret, bir insanın sadece nefes alması değil, barınması, ısınması ve karnını doyurabilmesi için belirlenen en temel yaşam sınırıdır; yani bir lüks değil, hayatta kalma parasıdır. Ancak bugün Sosyal Güvenlik Kurumu ve TÜİK verileri acı bir gerçeği yüzümüze çarpmaktadır: Türkiye’de çalışan nüfusun neredeyse yarısı asgari ücretle, geri kalan büyük bir kısmı ise asgari ücretin hemen kıyısında yaşamaktadır. Bu tablo, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu teknik bir kurul olmaktan çıkarıp ülkenin en büyük toplu iş sözleşmesi masasına dönüştürmüştür. Buradan çıkacak karar sadece bir grubun değil, tüm Türkiye’nin makroekonomi kaderini de belirleyecektir.

“MATEMATİKSEL BİR İMKÂNSIZLIKTIR”

2025 yılı için masada konuşulan %20–%30 bandındaki artış senaryoları, enflasyonla mücadele maskesi altında emeğin milli gelirden aldığı payı küçültme operasyonundan başka bir şey değildir. Sayılar yalan söylemez: BETAM’ın kira verileri ve TÜRK-İŞ’in açlık sınırı araştırmaları ortadadır. Bugün Türkiye genelinde ortalama bir konutun kirası 24.000 TL’ye, İstanbul’daysa 33.000 TL’nin üzerine çıkmıştır. Asgari ücretli, maaşının tamamını ev sahibine verse dahi Türkiye ortalamasında bir ev tutamamaktadır. Karşı karşıya olduğumuz tablo matematiksel bir imkânsızlıktır.

“ASGARİ ÜCRET ORTALAMA ÜCRET HALİNE GELMİŞTİR”

Gelişmiş ekonomilerde asgari ücret, iş gücü piyasasına yeni girenleri koruyan bir taban fiyattır ve çalışanların sadece %5 ila %10’unu ilgilendirir; Türkiye’de ise bu mekanizma ters yüz olmuş, asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir. SGK verilerine göre 4A kapsamındaki 16,6 milyon çalışanın 6,7 milyonu, yani yaklaşık %41’i doğrudan en düşük ücretle yaşamaya mahkûm edilmiştir. Bunun iktisadi tercümesi şudur: Türkiye’nin özel sektörü, verimlilik ve katma değer üretmek yerine rekabet gücünü işçinin ekmeğinden kısarak sağlamaya çalışan bir yapıya sıkışmıştır.

Para-2

“TÜRKİYE’DE ÜCRET HİYERARŞİSİNİN ÇÖKTÜĞÜNÜN RESMÎ İLANIDIR”

Daha da vahim olan ise ücret sıkışması dediğimiz olgudur. Eğitimli, deneyimli çalışanların maaşları da hızla asgari ücrete doğru çekilmektedir. Veriler gösteriyor ki çalışanların %50,8’i asgari ücretin en fazla %15 üzerinde gelir elde etmektedir; yani nüfusun yarısından fazlası asgari ücret ile onun sadece 3.000 TL üzerindeki dar bir koridora hapsedilmiştir. Bu 3.000 liralık fark bugün bir ailenin haftalık pazar masrafını bile karşılamaktan uzaktır. Çalışanların %73’ü ise 36.000 TL bandında, yani yoksulluk sınırının çok altında bir gelire sıkışmış durumdadır. Bu, Türkiye’de ücret hiyerarşisinin çöktüğünün ve orta sınıfın yok olduğunun resmî ilanıdır.

“ÇALIŞANLA RESMEN ALAY ETMEKTİR”

Kasım ayı itibarıyla dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 30.000 TL’ye dayanmıştır. Mevcut asgari ücret olan 22.104 TL ise bu sınırın yaklaşık 8.000 TL altındadır. Bu koşullarda %20 ile %30 arasına zam önermek, enflasyonla mücadele etmek değil, çalışanla resmen alay etmektir. Asgari ücret bugün bir geçim ücreti değil, maalesef bir ölmeme ücretine dönüşmüştür. Biz ise bu ülkede çalışanların sadece hayatta kalmasını değil, insanca yaşamasını savunuyoruz.

MİLLETVEKİLİ KAYA’DAN ARA ZAM ÇAĞRISI

Bundan dolayıdır ki Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de açıkladığı üzere Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim önerimiz asgari ücretin en az 39.000 TL olmasıdır. İşverenle çalışan arasında da hakkaniyetli bir dengenin kurulması için işverene gerekli prim desteği verilerek işverenin de bu konudaki yükü hafifletilmelidir. Yine enflasyondan dolayı asgari ücrete sene içerisinde bir ara zam da yapılmalıdır.”

Kaynak: HABER MERKEZİ