Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, TÜİBİTAK, Marmara Üniversitesi ve TÜİK iş birliğiyle yürütülen Türkiye Kadına Yönelik Şiddet Araştırması 2024 verileri paylaşıldı. TÜİK verilerine göre kadınların hala sistematik şiddettin gölgesinde yaşadığını ortaya koydu. 15-59 yaş aralığında 18 bin 275 kadınla yapılan görüşmelerden elde edilen veriler, kadınların psikolojik, ekonomik, fiziksel ve dijital şiddete maruz kaldığı ve farklı biçimlerde devam ettiği görüldü.
TÜİK verilerine göre kadınların yüzde 28,2’si psikolojik, yüzde 18,3’ü ekonomik yüzde 12,8’i ise fiziksel şiddete maruz kalıyor. Ayrıca araştırma kapsamında bu yıl ilk kez dijital şiddet ve ısrarlı takip ölçüler arasında yer aldı. Verilere göre en yüksek şiddeti yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete en fazla yüzde 14,7 ile 35-44 yaş grubundaki kadınlar maruz kaldı. Genç kadınlar ise özellikle dijital mecralarda hedef haline geldiği ortaya çıktı. Verilere göre, kadınlara dijital şiddeti uygulayanlar arasında yüzde 62,3 ile ısrarlı takip uygulayanlar arasında ise yüzde 39,6 ile "yabancı biri" ilk sırada yer aldı.
Bunun yanı sıra ortaya çıkan verilerde kadınlarının yarısının yaşadığı şiddeti kimseyle paylaşmadığı görüldü. Kadına yönelik şiddette özellikle en çok belirtilen şiddet nedeni yüzde 21,7 ile erkeğin öfke kontrol sorunu oldu.
TÜİK Kadına Yönelik Şiddet raporunun paylaşmasının ardından CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran, sert bir açıklamayla kadınların her geçen daha fazla şiddetle karşı karşıya kaldığını söyledi.
“TÜRKİYE’DE KADINLAR HALA ÖLÜMLE BURUN BURUNA”
“Bu tablo Türkiye’nin en büyük utancıdır!” diyen Kıran, her seferinde rakamları makyajlayan, gerçeği gizlemeye çalışan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yine bir rapor yayımladığını ancak istatistiklerin süslenemez olduğunu aktardı. Kıran, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Ama istatistik süslenmez. Gerçek, ne kadar örtülmeye çalışılsa da ortadadır: Türkiye’de kadınlar hâlâ ölümle, şiddetle, korkuyla burun buruna yaşıyor. TÜİK’in yayımladığı “Kadına Yönelik Şiddet Araştırması”, bu gerçeği saklayamıyor: Kadınların yüzde 12,8’i fiziksel, yüzde 28,2’si psikolojik, yüzde18,3’ü ekonomik şiddete maruz kalıyor.”
"AKP İKTİDARI BU TABLOYU NORMALLEŞTİRMEK İÇİN UĞRAŞMAKTADIR”
“Bu rakamlar kuru bir istatistik değildir” diyen Kıran, “Bu rakamlar, susturulan çığlıkların, adalete ulaşamayan kadınların, yok sayılan hayatların sayıya indirgenmiş hâlidir. Bu ülkede her üç kadından biri şiddet görüyor. Bu, sadece bir toplumsal yara değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin utancıdır. Ve bu utancın adı bellidir: Kadına yönelik şiddetle mücadelede irade göstermeyen, İstanbul Sözleşmesi’nden kaçan, failleri koruyan bir iktidar! AKP iktidarı yıllardır bu tabloyu değiştirmek için değil, bu tabloyu normalleştirmek için uğraşmaktadır” diye konuştu.
“SUSAN HERKES, BU SUÇUN ORTAĞIDIR”
Kadınlar öldürülürken mahkemelerde “iyi hâl” indirimleri dağıtılmış, kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu edildiğini ifade eden Kıran, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ise kadınların can güvenliğini bile “oy hesabına” kurban etmenin açık göstergesidir. Bu ülkede kadınlar öldürülürken susan herkes, bu suçun ortağıdır. Kadına yönelik şiddet bir kader değil, iktidar eliyle yaratılmış bir düzendir. Kadın cinayetleri politiktir! Bu düzen değişmeden, bu ülkeye ne adalet gelir ne huzur. Biz susmayacağız. Kadınların sesini kısmaya çalışan bu karanlık düzen yıkılana kadar, eşitlik, adalet ve yaşam hakkı için mücadele edeceğiz” sözlerini kullandı.
