Türkiye’nin 4’üncü büyük gölü olan Eğirdir Gölü, yaşanan kuraklık ve aşırı sulama nedeniyle ikiye bölündü. Konuya ilişkin konuşan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, gölün su hacminin yüzde 55’ini kaybettiğini ifade ederek, kaçak sondajlar ve vahşi sulamanın engellenmemesi halinde ne Eğirdir’in ne de Burdur’un kurtarılmayacağını söyledi.
DERİNLİK 16 METREDEN 4 METREYE DÜŞTÜ
Isparta’nın ve Akdeniz’ havzasının can damarı olarak bilinen Eğirdir Gölü, iklim krizi ve kontrolsüz tarımsal sulama nedeniyle kritik seviyenin altına düşmüştü. 2025 yılı ilkbahar mevsiminde Eğirdir Gölü’nün yüzey kısmı 84 kilometrekare azalırken, 10 yılda suyun derinliğinde 16 metreden 4 metreye düşüş kaydedildi. Jeoloji Mühendisleri Odası Isparta İl Temsilcisi Dr. Sami Yalçınkaya, kurak periyotlarda gölden yapılan kontrolsüz sulama nedenleriyle su kaybı yaşandığına dikkat çekmişti. Dr. Yalçınkaya, Eğirdir Gölü’nde su seviyesinin yüzde 44’lere kadar düştüğünü kaydetmişti.
GÖL, KUZEYDEN-GÜNEYE İKİYE AYRILDI
Uzun yıllar alarm veren gölde beklenen kriz yaşandı. Bin yıllık Eğirdir Gölü, 2025 yılı itibariye ikiye bölündü. Göl tabanındaki kum ve balçıkla dolan boğaz, suyun çekilmesiyle kuzey ve güney kısımlarını birbirinden ayrıldı. Sosyal medyada gündem olan gölle ilgili kullanıcılar, Türkiye'nin 4. büyük gölü Eğirdir Gölü binlerce yıl sonra iki parçaya bölündüğünü ancak ülkenin gündeminin sadece siyaset ve spor olduğunu belirterek sitem etti.
EĞİRDİR GÖL’Ü YÜZDE 55’İ BUHAR OLDU
Konuya ilişkin konuşan JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, gölün yaklaşık yüzde 55’inin kaybedildiğini ifade ederek, göllerin giderek küçüldüğünü vurguladı. Eğirdir Gölü’nde alarm zillerinin çaldığını ifade eden JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Eğirdir Gölü bugün alarm veriyor. Göl, su hacminin yaklaşık yüzde 55’ini kaybetmiş durumda. Ama bu tablo bir gecede oluşmadı. Daha önce birçok gölümüzde aynı acı manzaraları yaşadık. Göller küçüldü, ekosistem çöktü, fakat kalıcı bir çözüm üretilmedi”.
SIRADAN BİR KURAKLIK YAŞANMADI
Türkiye’nin, son 52 yılın en kurak su yılını yaşandığını aktaran Karancı, “Yağışlar uzun dönem ortalamasının yüzde 27 altında. Bu artık sıradan bir kuraklık değil; yeni normaldir. Ve biz bu yeni normali doğru yönetmeyi öğrenmek zorundayız” diye konuştu.
BİLİMLE HAREKET EDİLMEZSE HİÇBİR GÖLÜ KURTARAMAYIZ
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, “Can suyu hattı” projesiyle Eğirdir için yıllık 42 milyon metreküp suyu borularla göle taşımayı planlandığını söyleyen Karancı, konuşmasında şu sözleri kullandı: “Peki bu çözüm mü? Tek başına hayır. Boruyla su taşıyıp açık sulama kanallarına verirsek ne anlamı var? Kapalı ve modern sulama sistemlerine geçilmezse, vahşi sulama ve kaçak sondajlar engellenmezse tablo değişmeyecek. Mesele sadece göle su taşımak değil; mesele havza bazında, bütüncül ve bilimsel bir yönetim anlayışı kurmaktır. Aksi halde taşıma projelerle ne Eğirdir’i ne de Burdur’u kurtarabilirsiniz.”
