Eğitimde birçok eşitsizlik yaşansa da özellikle beslenme konusunda yaşanan eşitsizlik geçen yıl çok konuşulmuş ve gündemde uzun süre yerini korumuştu. Geçen yıl eğitim ve öğretim yılında meydana gelen yetersiz beslenme konusu 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlamasına yakın yeniden gündeme geldi. Geçen yıl yaşanılan üzücü olayların bu yıl yaşanmaması içim beslenme konusunda neler yapılması gerektiğini ve yetersiz beslenme sonrasında bedenin nasıl tepkiler verdiği hakkında Beslenme Uzmanı Pınar Seyrek Kutdemir konuştu.
“BESLENME ÇANLARINDA SADECE EKMEK ARASI MEVCUT”
Beslenme uzmanı Pınar Seyrek Kutdemir, ekonomik sebeplerden dolayı çocukların beslenme çantalarında çoğunlukla ekmek arası yiyeceklerin olduğunu belirterek, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Büyüme ve gelişme çağındaki çocukların hem zihinsel hem de fiziksel gelişimlerini sağlıklı sürdürebilmeleri için süt ve süt ürünlerini günde 2-3 porsiyon, yumurtayı günde 1-2 porsiyon, et ve et ürünleri günde 2-3 porsiyon tüketmelidir. Taze meyve ve sebzeler günlük beslenmede temel gereksinimlerdir.
Ancak ekonomik sebeplerden ötürü çocukların beslenme çantalarında çoğunlukla yalnızca ekmek arası yiyecekler, poğaça, simit gibi basit karbonhidratlar ve şekerli gıdalar yer almaktadır. Bu tür beslenme biçimi uzun vadede büyüme geriliğine, dikkat ve odaklanma sorunlarına, halsizlik ve yorgunluğa ayrıca ilerleyen yaşlarda obezite, diyabet ve kanser gibi hastalıklara zemin hazırlayabilmektedir.”
“YETERSİZ BESLENME BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ZAYIFLATIYOR”
Yetersiz beslenmenin çocuklarda davranış problemlerine neden olduğunu belirten Beslenme Uzmanı Pınar Seyrek Kutdemir, “Bunun yanı sıra hazır gıdalarda yaygın şekilde kullanılan Çin tuzu (monosodyum glutamat, E621)’da çocukların beslenme sağlığını tehdit eden bir unsurdur. Bu katkı maddesinin tat algısını kuvvetlendirmesi nedeniyle özellikle çocuklarda tekrarlı tüketim eğilimi ve bağımlılık benzeri davranışlara yol açabildiği, akademik literatürde de tartışılmaktadır. Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuklarda gözlemlenebilecek tepkiler arasında derste dikkat ve konsantrasyon sorunları, çabuk yorulma ve halsizlik, huzursuzluk, sinirlilik ve davranış problemleri, oyun ve spor etkinliklerine karşı isteksizlik, bağışıklık sisteminde zayıflama ve daha sık hastalanma eğilimi sayılabilir” sözlerine yer verdi.
