Güver Uçurumu, ismini basit bir kuş gözleminden almış olsa da, ardındaki milyon yıllık oluşum ve taşıdığı biyolojil zenginlikle Antalya'nın en değerli doğal miraslarından biri olarak geleceğe taşınıyor. Geleceğe taşınan bu doğal harikası, hem yerel halkın hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
DOĞA VE UÇURUMUN BİRLEŞİMİ
Güver Uçurumu Kanyonu'nın isminin kaynağına dair yaygın kabul gören bir efsane veya popüler bir hikaye bulunmuyor. Ancak ismin kökeni, coğrafyacılar ve bölge halkı tarafından iki ana unsurun birleşimiyle açıklanıyor.
GÜVER KELİMESİNİN KÖKENİ
Bölgeyi inceleyen araştırmacılar, "Güver" kelimesinin eski Türkçede veya yerel ağızlarda kullanılan bir kelime olabileceğini belirtiyor. Ancak en yaygın yorum, ismin kanyonun çevresindeki kuş popülasyonundan geldiği yönündedir. Yüksek ve sarp kayalık yapısıyla kanyon, özellikle güvercin ve benzeri uçucu kuşlar için idela bir yuvalama ve sığınak alanıdır. Bu kuşların kanyonda yoğun olarak bulunması, buraya zamanla "Güver" ismini vermiştir.
115 metreyi aşan dik derinliği nedeniyle bu coğrafi şekle "Uçurum" denilmesi gayet doğaldır. Güver ve Uçurum kelimelerinin birleşimiyle, halk arasında burası "Kuşların yuva yaptığı dik uçurum" anlamına gelen Güver Uçurumu olarak anılmaya başlanmıştır.
JEOLOJİK OLUŞUMUN ARDINDAKİ BİLİMSEL GERÇEK
Efsaneler bir yana, Güver Uçurumu Kanyonu'nun asıl hikayesi milyonlarca yıl süren jeolojik süreçte saklıdır. Kanyon, bölgenin karstik traverten kayaçlar üzerinde yer alması ve yüzey suyunun, yani Güver Çayı gibi akarsuların bu kayaçları aşındırması sonucu oluşmuştur. Yaklaşık 1 milyon yıl süren bu kesintisiz aşındırma faaliyeti, Toroslardan gelen suların gücüyle bugünkü görkemli kanyonu medyana getirmiştir.
