Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından depreme dayanıksız olması gerekçesiyle yıkım kararı alınan Antalya Arkeoloji Müzesi, geçtiğimiz 16 Temmuz'da kapatılmıştı. Tartışmalara konu olan Antalya Arkeoloji Müzesi'nin kapatılması geniş yankı uyandırmıştı. Müze ile ilgili Müze Çalışma Grubu daha önce pek çok kez basın açıklaması yapmış, müzenin güçlendirilmesi ve korunması gerektiğini dile getirmiş ve günlerce müze önünde eylemler sürdürmüştü. Öte yandan İnşaat Mühendisleri Odası da müze ile ilgili deprem performans ödevinin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini savunmuştu.
HASAN SUBAŞI YIKIM KARARINA TEPKİ GÖSTERDİ
Son olarak yargıya taşınan Antalya Müzesi'nde yıkım kararına tepkiler sürerken, içinde bulunan tarihi eserlerin nasıl taşınacağı da tartışma konusu olmuştu. Müze savunucuları günlerdir Antalya Arkeoloji Müzesi önünde eylemlerini sürdürürken, bugün ise Antalya Büyükşehir Belediyesi eski başkanı ve 27. dönem milletvekili Hasan Subaşı, yıkım kararı alınıp kapatılan Antalya Müzesi'ni ziyaret etti. Hasan Subaşı ziyaretinde, müzenin yıkılmaması ve korunması gerektiğini belirtti.
“ATILAN ADIMLAR HALKIN BİLGİSİ DAHİLİNDE ATILMALI”
Hasan Subaşı yaptığı ziyaretin ardından şu sözlere yer verdi:
“Kültür ve tarihi varlıklarımızın korunması için burada bir araya gelen, bu konuyu diğer ülkelere şikayet ederek gündeme taşıyan sevgili Antalyalıları kutlayarak başlamak istiyorum. Değerlerimizi korumak kolay değil; bir mücadele vermek gerekiyor. Öyle günlere geldik ki, kentin önemli yerleri yıkılırken ve yeniden yapılırken, ilgililerin bu süreci kentte yaşayanlarla, emek verenlerle paylaşması; onların katılımını, fikrini, duygusunu alması gerekir. Bu adımlar, kendi kurumlarıyla ve değerleriyle ilgili olmalı; halkın bilgisi dahilinde ve onların fikirlerine başvurularak atılmalı.
Burada anladığım kadarıyla bu işe gönül vermiş olanlar, bu şehri sevenler, hatta bu alanda akademik olarak çalışan, bu konuya emek veren arkadaşlar da bulunuyor. Bu memnuniyet verici. Ancak inanıyorum ki, kendilerinden bir kere bile fikir alınmamıştır. Bugün maalesef böyle bir düzende yaşıyoruz.
“BU YÖNETİM BİÇİMİ EN TEHLİKELİ OLANIDIR.”
30 yıl önce belediye başkanlığına başladığımızda her adımımızı halkla paylaşarak, katılımını alarak; muhalefeti her kuruma ve karar mekanizmasına koyarak, onlarla tartışarak, zaman zaman sert tartışmalar yaparak yürüyorduk. Bir gelenek yaratmıştık. Cam Piramit yapılırken her partiden insanlar, tüm Antalyalılar yürümüştü. Serbest bölgede çıkan bir karara karşı, kendi hükumetimize karşı esnafla beraber yürüyüş yapmıştık. Kararı değiştirmiştik. Ama bugün geldiğimiz noktada, 20-30 yıl sonra, hiçbir konuda halkın fikrinin alınmaması çok üzücü. Bu yönetim biçimi en tehlikeli olanıdır.
“BU ALAN RANT PROJESİNE Mİ DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR?”
Burada ne yapılacağı paylaşılmalıydı. Ben soruyorum: Burada ne düşünülüyor? Otel mi yapılmak isteniyor, müze mi yapılacak? Meteoroloji binası yıkıldı, burayla birleştirildi. Bu alan rant projesine mi dönüştürülmek isteniyor? Ne bizim, ne sizlerin, ne de milletvekillerinin bilgisi var. Hemen önümüzdeki falez alanlarında koruma daraltılmış, koruma derecesi düşürülmüş. Bu da kuşkulara neden oluyor.
“DAHA UYANIK BİR BAKANLIĞA İHTİYACIMIZ VAR.”
Buradaki müzedeki eserler, yapılacak otelden ve diğer yatırımlardan çok daha değerlidir. Bu eserleri bir hangarda ya da depoda bekletmek; en iyi müze dahi yapılsa, taşınırken yaşanacak yıpranma, kaybolma ve zayi olma riskleri, maddi değerlerinin katbekat üstündedir. Bu eserlerin kıymetini bilen siyasetçilere, kültür insanlarına ve bu konuda daha uyanık bir Bakanlığa ihtiyacımız var. Hangi yatırım bu eserlerin kaybının karşılığı olabilir?
“DEĞERİN KARŞILIĞINI BİLEMEZ OLDUK”
Ben endişe duyuyorum. Bu eserleri yeni müzeye taşımadan önce bir yerde bekletmek, onların yıpranmasına ve kaybolmasına yol açacak. Bu kaybı hep birlikte Antalyalılar olarak yaşayacağız. Ve yapılacak her şeyin bu eserlerden daha değerli olmadığını idrak etmemiz gerekiyor. Maalesef birçok değerin gerçek karşılığını bilemez olduk.
SUBAŞI KÜLTÜR BAKANINA SESLENDİ
Ben buradan sizlerle birlikte seslenmek istiyorum. Antalya’lı olan Kültür Bakanımız, inşallah sesimizi duyar. Sizlerin günlerdir burada gösterdiği fedakarlığın karşılığını versin. En azından ne yapıldığına dair bir bilgi verilsin. Siz bu kentin yaşayan insanlarısınız; buna hakkınız var. Dilerim ki sizlerin bu gayretinden olumlu bir sonuç çıkar.
SUBAŞI, FİKRİ ERTEN’İ ANDI
1988 yılında çok önemli bir ödül almış ve Antalya için tarihi değeri büyük olan bu müze, hatırladığım kadarıyla rahmetli Fikri Erten’in ilk kurucusu olduğu çok kıymetli bir yerdir. Fikri Erten hocanın kitabını belediye başkanıyken bastırmıştım ve okumuştum da. O bile Antalya için çok önemli bir kıymettir. Onu buradan rahmetle tekrar anıyorum. İnşallah hepimizin verdiği bu çabayla olumlu bir sonuç alınır. Sizleri bu hizmetiniz, katkınız ve emeğiniz için tekrar takdir ediyor ve teşekkürle anıyorum. Hepinize saygılarımı sunuyorum.”
