Antalya’da ayladır tartışma konusu olan Atatürk Devlet Hastanesi’nin kapatılmasına günler kaldı. 1 Aralık 2025 tarihinden itibaren polikliniklerde hasta muayenelerini durdurdu. Bir hafta sonra hastane tamamen kapanmış olacak.
Oysaki hastanenin sadece A Blok’unun yıkılması gerektiği, B Blok’un güçlendirilebileceği diğer bloklarının ise hizmet vermeye devam edebileceği biliniyor. Öte yandan hastanenin şimdilik sadece proje ihalesi yapıldı. Bu ihale sonuçlandıktan sonra hastanenin yapımına ilişkin bütçenin ayarlanması sonrasında da yapım için ihaleye çıkılması gerekiyor. Bu aşamaya gelinceye kadar 1.5 yıllık bir süre olmasına rağmen alelacele hastanenin kapatılması kafaları karıştırıyor.
ÇOK SAYIDA PERSONEL GÖNDERİLDİ
Antalya’nın en köklü hastaneleri arasında yer alan Atatürk Devlet Hastanesi’nin çok sayıda personeli dağıtıldı. Doktor, teknisyen, hemşire ve diğer görevlilerin çeşitli hastanelere tayini çıktı. Bunun yanı sıra hastanedeki cihaz ve ekipmanlarda aynı şekilde dağıtıldı. Bu kadar personelin gönderilmesine rağmen Antalya Tabipler Odası’nın sesi çıkmıyor.
SAMİMİ ORTAMDA GÖRÜŞÜLMÜŞ
Şimdiye kadar Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Can Ertürk sadece sağlık müdürünü ziyaret ettiklerini duyurarak bu konuda ne bir açıklama ne de herhangi bir hukuk mücadelesi başlattı. Ertürk açıklamasında, “Antalya Atatürk Devlet Hastanesi’nin boşaltılması, poliklinik hizmetleri dışında hizmet vermeyecek duruma getirilmesi üzerine konunun muhataplarından bir kurum olarak Antalya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Behzat Özkan’ı 11 Kasım tarihinde makamında ziyaret ettik. Kendisi samimi bir ortamda geçen görüşmede, hastane arazisine 300 yataklı hastane inşaatı için ihale sürecinin başladığını, alana sağlık kurumu dışında bir yapı inşasının söz konusu olmadığını açıklıkla ifade etmiştir.
AZ PERSONEL MAĞDUR OLACAK
Mevcut binaların bir kısmı için depreme dayanıklılık zaafı raporu olduğunu, yeni bir hastane inşası için diğer binaların da yıkılmasının bir zorunluluk olduğunu ifade etmişlerdir. Yeni hastane ile daha iyi fiziki şartlarla Atatürk Devlet Hastanesi’nin yeniden faaliyete geçeceği bilgisini iletmişlerdir. Boşaltma sürecinde mevcut personelin en az mağduriyeti yaşaması için gerekli planlamanın yapıldığını belirtmişlerdir.
Görüşmede Şehir Hastanesi’ne bağlı Aşır Aksu Hastanesi’nde idari nöbet tutan uzman hekimlere verilen mavi kod sorumluluğu ile ilgili endişelerimiz aktarılmış, durumun meslektaşlarımız için bir hukuki sorun oluşturma ihtimali ile ilgili endişelerimiz iletilmiştir.
Aile hekimi meslektaşlarımızın nüfus düşürülme uygulamasıyla ilgili vatandaşlarımızı ve aile hekimlerimizi ilgilendiren mahsurları kendilerine iletilmiş, özel aile sağlığı merkezi kapsamındaki kurumların kira sorunu nedeniyle bu aile sağlığı merkezlerinin kamu binalarına taşınması veya bulundukları binaların kiraları konusunda müdürlüğün insiyatif kullanması konusunda önerilerimiz iletilmiştir”.
ECZACILAR ODASI SESSİZ
Bu bölgede çok sayıda eczane bulunuyor. Hastanenin kapatılması ile birlikte bu eczane ve optiklerin akıbeti de merak konusu oldu. Hastanenin kapatılmasına günler kalmasına rağmen Antalya Eczacı Odası’ndan da ses yok. Bir dönem üyeleri ile ilgili olmayan konularda bile meslek odası olarak müdahil olan Antalya Eczacı Odası’nın bu sessizliği de şaşkınlık yaratıyor. Antalya’da tüm ülke genelinde olduğu gibi büyük bir ilaç krizi yaşanmasına da sessiz kalan Antalya Eczacı Odası Başkanı Mustafa Çelebi ve yönetiminin kapatılan hastane ve çevresindeki eczanelerin durumu ile ilgili hiçbir açıklaması bulunmuyor.
ADLIHAN DERE’DEN DE SES YOK
Atatürk Devlet Hastanesi’nin çevresinde çok sayıda esnaf da bulunuyor. Bu bölgenin ekonomisini bu hastane oluşturuyor. Çevredeki taksicilerden pastaneler, büfelerden diğer iş kollarına kadar esnaf sitemlerini dile getirmelerine rağmen AESOB başkanı Adlıhan Dere’nin şu ana kadar bu bölgeye yönelik hiçbir açıklaması bulunmuyor.
ANTALYA SAHİPSİZ KALDI
Antalya’da son günlerde yaşanan birçok olumsuzlukta olduğu gibi burada da yetkili ve ilgililer sessizliğini koruyor. Şu ana kadar buranın erkenden kapatılmasının sakıncalarını bir tek CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ortaya koyuyor. Antalya’nın bu görüntüsü “Antalya’nın sahibi yok” söylemlerini de beraberinde getiriyor.
BELİRSİZLİKLE DOLU
Bu arada yetkililerin ve siyasilerin sessizliği “Kapatılıyor mu? Yenisi yapılacak mı?” şeklinde soruları da beraberinde getiriyor. Şehir Hastanesi’nin devreye girmesinin ardından merkezdeki en büyük sağlık kuruluşlarından biri olan Atatürk Devlet Hastanesi’nin geleceğine ilişkin net bir açıklama yapılmaması kamuoyunda büyük tepki ve soru işaretlerine neden olmaya devam ediyor.
İLGİNÇ İDDİA
Bu arada vatandaşlar ve sağlık çalışanları arasında en yoğun iddia, Atatürk Devlet Hastanesi’nin kapatılmasının Antalya Şehir Hastanesi’nin hasta sayısını artırmaya yönelik bir hamle olduğu konuşuluyor. Şehir Hastanesi’nin merkeze uzak oluşu nedeniyle birçok hasta ulaşım zorluğu yaşıyor. Bu nedenle de hastalar ulaşım nedeniyle zorlandıkları için Kepez Devlet Hastanesi ve Eğitim Araştırma Hastanesi gibi merkezdeki hastanelere yöneliyor. Hatta randevu bulamayan hastalar Döşemealtı Devlet Hastanesi’ne bile gidiyor.
SAĞLIK MÜDÜRÜNE TEPKİ VAR
İl Sağlık Müdürü olduktan kısa bir süre sonra Prof. Dr. Behzat Özkan’ın Atatürk Devlet Hastanesi’nin kapatılması için çalışma başlatması şaşkınlık yaratıyor. Hastanenin neden bu kadar hızlı bir şekilde tahliye edildiğine dair tatmin edici bir açıklama yapılmayınca ‘Şehir Hastanesi’nin hasta sayısını artırmak, Atatürk Devlet Hastanesi’nin değerli arsasını farklı amaçlarla değerlendirmek, bazı yöneticilere “söz verilmiş” makamlar olduğu” şeklinde iddialar da halk arasında konuşuluyor.
HERHANGİ BİR AÇIKLAMA YOK
Özellikle hastanenin acilen boşaltılması yönünde tavır alan Prof. Dr. Behzat Özkan’ın 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanacağı ileri sürülüyor. Kamuoyunda sadece A Blok ile ilgili risk raporu olmasına rağmen B, C, D, E, F ve G bloklarına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmıyor.
İHALELER SONA ERİYOR
Burada itirazda bulunan esnafa da denetim ve ceza uygulandığı iddia ediliyor. Poliklinikler ve acil servisin daha önce kalacağı açıklanmasına rağmen MR, tomografi, laboratuvar ve röntgen hizmetlerinin ihalelerinin 31 Aralık 2025’te sona ereceği belirtiliyor. Bu durumda vatandaş, “Tahlil yok, röntgen yok, MR yok, tomografi yok, ameliyat yok. O zaman poliklinik ve acil ne işe yarayacak?” sorusunu soruyor.
