Çölyak hastalığı teşhisi alan bir kişi yaşamını baştan aşağı değiştiriyor. Tüm yeme düzeninde yeni bir oluşuma gidiyor. Ve ömür boyu bir diyete başlıyor. İşte bu noktada sıkıntılar bir bir kendini göstermeye başlıyor. Çölyak hastaları özellikle dışarı çıktıklarında ve dışarıda yemek yemek zorunda kaldıklarında büyük bir sorun ile karşı karşıya kalıyor. Glütensiz yemeklerin hazırlandığı çok az restoran olduğu gibi glütensiz ürünlere de her markette ulaşım sağlanamıyor. Tüm bunların yanı sıra ürünlere ulaşım sağlandığında pahalılığı nedeniyle birçok insan bu ürünleri almakta zorlanıyor. Bu konuda Antalya’da birçok belediye çölyak hastalarına glütensiz ürün ulaştırarak destek sağlıyor. Çölyak hastalığı geçmişe nazaran çok daha fazla bilinen ve duyarlılığı artan bir hastalık olsa da bu hastalık nedeniyle ömür boyu diyet yapan insanlar daha fazlasını talep ediyor.

Çöyak Derneği Başkani Sülbiye Şahinler

“GLÜTENSİZ BESLENMENİN BELLİ BAŞLI KURALLARI VAR”

Batı Akdeniz Çölyak Derneği Başkanı Sülbiye Şahinler, yapılan araştırmalar sonucunda her 100 kişiden birinde görünen genetik bir hastalık olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:

“Tıp biliminde çölyak hastalığı yapılan araştırmalar sonucunda her 100 kişide bir görünebilen genetik yatkını olan bir hastalık olarak kabul ediliyor. Buğday, arpa, çavdar ve yulaf tahıllarından uzak beslenme gerekiyor. Yulaf içinde gluten barındırmıyor ama diğer tahıllarla birlikte ekilip hasat edildiği için içeriyor. Bu tahıllarda bulunan glüten proteininin çölyak hastalarıın ince bağırsaklarda oluşturduğu bir reaksiyon var.Yaşam boyu süren bir eminim bozukluğuna neden olan bir alerjik durum.Tabii glütensiz beslenmenin bir takım kuralları var.Yediğiniz gıdaların tamamen glütensiz olması gerekiyor.Tarım Bakanlığı tarafından kilogramda 20 mg'a geçmeyecek oranda glüten barındırıyorsa bu ürünlere glütensiz etiketi veriliyor. Bu hastalığa yalanan kişilerin yedikleri, içtikleri, kullandıkları her üründe bu glütensiz etiketini kontrol etmek zorundalar. Böyle bir zorunlulukları var. Bu ürünün hazırlanma aşaması, servis edilme aşamasında da glütenden ayrıştırılmış, onunla herhangi bir teması söz konusu olmaması gerekiyor. Bu da tabi işi zorlaştırıyor. Çölyak hastaları, işte okula giden çölyak, işe giden çölyaklı, sosyal hayatın içinde olan her çölyaklı yeme içme konusunda glütensiz ürünü bulmak ve güvenilir bir şekilde yemekte zorlanıyor.”

Çölyak Hastaliği Glütensiz Beslenme

AİLENİN VE ÇEVRENİN ÇÖLYAK HASTALIĞINI BİLMESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Başkan Şahinler, çölyak hastası birinin yakınlarının bu hastalığı iyi tanımasının hastanın beslenmesine sağlıklı bir şekilde devam etmesinin büyük önemi olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:

“Çölyak hastalığı tam detayıyla bilinmiyor. Öncelikle çölyaklının bu hastalığı çok iyi öğrenmesi ve bunu sağlığı için çok iyi diyet uygulaması gerekiyor. Doğal olarak sadece kendinin bilmesi de yetmiyor. Onun birinci derece çevresi, ailesi ve yakınındaki insanların da bu diyeti çok iyi bilmesi, bu hastalığı iyi tanıması lazım ki beslenme sağlıklı bir şekilde devam etsin. Bizim ülkemizde şöyle handikaplar oluyor. Ben bu ekmeği yiyemiyorum, bu makarnayı bu böreği tüketemiyorum dediği zaman hemen bir lokmadan bir şey olmaz yaklaşımı veriliyor.

Glütensiz Beslenme

Ama yaşam boyu diyet yapan bir çölyaklı için bu tarz refleksler onun yaşamını zorlaştıran bir sürece çekiyor. Son yıllarda artık bu konuda bilinç arttı. Restoranların bütün yiyeceklerin içeriğinin ve alerjenlerinin bilgilendirme zorunluluğunun gelmesi bizim işimizi kolaylaştıran ve bizim lehimize gelişen sonuçlar diyebiliriz. Ama bunların ötesinde hala bir restorana gittiğimizde sorgulama yapmadan evet bu ürün glütensiz diye yemek zor.”

Muhabir: DEMET GÖKÇE