Antalya'nın Kepez ilçesinde kültür ve sanat etkinlikleri yapılmaya devam ediyor. Her yıl çeşitli sanat ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yapan Kepez Belediyesi, kültür ve sanatı kentin sosyal yaşamı merkezine yerleştirme vizyonuyla ön plana çıkmaya devam ediyor. Bu yılda bir ilke imza atan Kepez Belediyesi, ülkenin dört bir yanında sanatçıları Antalya’da buluşturuyor. Kepez Belediyesi ve Tiyatro Gazetesi iş birliğinde bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Uluslararası Akdeniz Tiyatro Ödülleri kapsamında tiyatro sanatını, sanatçıları ve sanatseverleri bir araya getirecek. Kepez Belediyesi, alandaki vizyoner yaklaşımını uluslararası bir organizasyonla taçlandırmaya hazırlanırken Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde 21 Eylül Pazar günü saat 20.00’de gerçekleşecek ödül töreni öncesinde Dokumapark Modern Sanatlar Galerisi’nde basın Toplantısı gerçekleştirildi.
“BAKIŞ AÇIMIZ BELEDİYE İÇİNDE SADECE PARK YAPMAK”
Basın Toplantısı'nda konuşan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, sanatla Antalya'yı ve Kepez’i yarınlara taşınmayı hedeflediklerini ifade ederek, "Uluslararası Akdeniz Tiyatro Ödül Töreni Kepez’imize ve Antalya’mıza gerçekten büyük değer katacaktır. Çünkü bizim bakış açımız belediye içinde sadece park yapmak, yol yapmak, altyapı yapmak değil; bir belediyenin, bir şehrin şehir olabilmesi için bence en önemli özelliklerden bir tanesi, o şehrin sanatla, kültürle ve bilimle de önemle buluşmasıdır, diğerlerinin yanında" sözlerine yer verdi.
“DİNAMİK ADIMLAR ATIYORUZ”
"Kültür, o şehrin hafızasıdır. Sanat, o şehrin hissiyatıdır" diyen Kocagöz, bilimin ise ketin geleceği olduğunu vurguladı Kepez’de kültür ve sanata büyük bir yatırım yaptıklarını aktaran Kocagöz, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"Sanatın sesini daha büyütebilmek için dinamik adımlar atıyoruz. Tiyatro toplumun işaretidir. Tiyatro insanı insana anlatır. Sorunları görünür kılar, yarınlara umut olur. Ancak hepimiz biliyoruz ki tiyatronun ve tiyatro emekçilerinin çoğu zaman pek çok zorlukla mücadele ettiği, sahneye çıkmak, seyirciye ulaşmak, ekonomik koşullar gibi engellerle karşılaştığı bir gerçektir. Biz bu ödül töreninde aslında tiyatroyu yaşatmak değil, tiyatroya sevdalı insanları yaşatmak istiyoruz. Tiyatroya emek veren insanları öne çıkarmayı, onların problemlerine gönül vermeyi ve emeklerini takdir etmeyi hedefledik."
"7 ÜLKE, 7 ŞEHİR” SLOGANIYLA YOLA ÇIKIYORUZ
Kepez Belediyesi olarak kurudukları Kepez Kent Tiyatrosu da bu yolculuğun en önemli adımlarından biri oldugunu söyleyen Kocagöz, "Amacımız yalnızca sahne açmak değil; gerçekliklere yol gösterebilmek, halkımızı tiyatro ile buluşturmak ve Kepez’i sanatın güçlü bir durağı haline getirebilmektir. "7 ülke, 7 şehir” sloganıyla yola çıkıyoruz. Kuzey Makedonya Bakanlığı’ndan, şu anda yanımda olan bakanımıza da buradan teşekkür ediyorum, şeref verdiler. Aynı şekilde Mısır’dan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ve Mersin, Adana, Hatay, Kahramanmaraş gibi şehir tiyatroları da burada olacaklar" diye konuştu.
“TİYATRONUN BİRLEŞTİREN RUHUNA HEP BİRLİKTE TANIKLIK EDECEĞİZ”
Bir yarışı sahnelemek değil, sanatın evrensel diliyle barışı, sevgiyi ve kardeşliği hep birlikte haykırabilmenin önemine dikkat çeken Kocagöz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözüne atıfta bulunarak, "Bu organizasyonun gerçekleşmesinde katkı sunan, değerli jüriye, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Çok özel bir teşekkürü de siz basın mensuplarına yapıyorum. Çünkü sizlerin kalemi, sizlerin objektifi ve emeği olmadan bu çabanın kitlelere ulaşması mümkün değildir. Yarın, sanatın iyileştiren gücüne, tiyatronun birleştiren ruhuna hep birlikte tanıklık edeceğiz. Antalya ve Kepez’i sanatta daha da güzel yerlere taşımayı hedefliyoruz" sözlerine yer verdi.
“TİYATRO, KÜLTÜRDE EN ÖNEMLİ ŞEYDİR”
Mekedonya Kültür ve Turizm Bakanı Zoran Lutkov, tüm hayatı boyunca tiyatroda yaşadığını tiyatroda büyüdüğünü belirterek, şu sözlere yer verdi:
“Ben tiyatroda doğdum. Tiyatroda yaşadım, tiyatroda büyüdüm, tüm hayatım boyunca. 9 yaşından beri, küçük bir çocukken, amatör bir aktör olarak başladım ve bu ana kadar geldim. Size çocukluğumdan, yani 9 yaşımdan bu yana tiyatroya olan yolculuğumu anlatmak istiyorum. Bu ana kadar yaşadığım her şey için çok mutluyum. Tiyatroda çalışmak için bir fırsatım oldu. Küçük bir çocuk gibi, bir öğrenci gibi, bir profesyonel gibi, yaratıcı biri olarak, birçok festivalin yöneticisi olarak, birçok tiyatroda yönetici olarak... Ve şimdi gerçek tiyatro ve politika yapmak için bir fırsatım var. Kültür ve Turizm Bakanı olarak bir öğrenci gibi, bir çocuk gibi, bir yetişkin gibi tiyatro yapmak, tiyatronun içinde olmak, politik bir düzlemde de tiyatronun içinde olmak bana her zaman yüksek bir his verdi. Şu anda da öyle hissediyorum. Tiyatro, kültürde en önemli şeydir. Neden? Çünkü doğruyu ve hakikati söylüyoruz. Biz pozitifte de doğruyu söylüyoruz. Tiyatro her şeyde çok önemlidir. Çünkü biz doğruları söyleriz. Gerektiği noktada politik olmayı da orada bırakabiliriz. Ne söylediğimi bilmiyorum ama bence her şey doğru. Tekrar ediyorum, bence her şey doğru.
“TÜRK VE MAKEDON AKTÖRLERİ ARASINDAKİ İLETİŞİMİ KUVVETLENDİRDİĞİMİZ İÇİN MUTLUYUM”
Burada, politikalar, meclisler, profesyoneller olarak tiyatroya ve tiyatro festivallerine çok daha fazla yatırım yapmalıyız. Şu anda Makedonya’da çok büyük, çok modern bir Türk tiyatrosu inşa ediyoruz. 2026 yılında bu kırmızı çizgiyi aşacağız ve bu güzel tiyatroyu izlemek için hepinizi Makedonya’ya davet ediyorum. 2026 yılında bunu gerçekleştirebileceğimiz için çok mutluyum. Hep birlikte bunu başarabileceğimiz için çok mutluyum. Çok teşekkür ederim. Bu benim için çok büyük bir şeref. Bu çok büyük bir ödül. Bir kişi sadece tiyatroda çalışsa bile, Türk ve Makedon aktörler arasında bir ilişki kurarsa bile... Türk ve Makedon aktörleri arasındaki iletişimi kuvvetlendirdiğimiz için çok mutluyum. Burada olmak, bu ödülü almak benim için çok büyük bir onur. Burada olmaktan dolayı çok büyük bir mutluluk duyuyorum.”
“EKMEK KARNIMIZI DOYURUR SANAT İSE RUHUMUZU ONARIR”
Tiyatro Gazetesi Kurucusu Nazif Uslu, daha iyi daha nitelikli daha insani bir yaşama ulaşmak için ruhsal bir iyileşmeye ihtiyaç olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Ekmek karnımızı doyurur. Sanat ise ruhumuzu onarır. Ve biz, toplum olarak ruhumuzun onarılmaya en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ciddi anlamda yaralıyız. Daha iyi, daha nitelikli, daha insani bir yaşama ulaşmak için ruhsal bir iyileşmeye ihtiyacımız var. Toplumsal barışa, birlikte yaşama kültürüne, huzura ve mutluluğa özlem duyuyoruz. Sanat, bu özlemin yankısıdır. Ruhumuzu besler, bizi birbirimize yaklaştırır. İlişkilerimizi daha özel, daha zarif, daha nezaketli kılar. Özellikle tiyatro, insanı asla doğrudan sorgulamaz. Ama fark ettirmeden öğretir. Binlerce yıl öncesinden bugüne ulaşan bu kadim sanat, hâlâ varlığını sürdürebiliyorsa, bu onun gücündendir. Tiyatro, aynadır. Gerçeği gösterir. Bu yüzden muhalifler onu sever ama aynı zamanda çekinirler. Çünkü tiyatro birleştirir. Bu nedenle Kepez Belediyesi ile birlikte böyle bir organizasyonda yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Öngörümüz net: Antalya'nın Altın Portakal'ı varsa, Kepez'in de uluslararası kimliğe sahip bir tiyatro ödül kurumu var.”
"SANAT BARIŞTIRIR. SANAT YAŞATIR. SANAT BİRLEŞTİRİR"
Kepez Kent Tiyatrosu Yönetmeni Gökhan Alkıran, dinlediğimiz kadar varız paylaştığımız kadar güçlüyüz ve Kepez bu vizyona gönülden katıldığını söyleyerek, “2007’lerde, 2008’lerde konuşulmaya başlandı. Aramızda o günlerden beri bu hayali paylaşan dostlarımız var. Bugün bu hayalin gerçekleşmesinde en büyük pay sahibi olan Başkanımız Mesut başta olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu mahalle, bu şehir, bu noktaya kolay gelmedi. Ama biz bir hayal kurduk: Sanatın ortaklığı. Burada sadece tiyatro ödülleri vermeyeceğiz. Antalya Opera ve Bale’ye, Senfoni Orkestrası’na, Devlet Tiyatrosu’na da ödüller vereceğiz. Çünkü biz birlikte yaşamayı yeniden öğrenmeye çalışıyoruz. Şimdiye kadar sanat, bireysel başarılarla, egolarla anıldı. Ama biz artık başka bir şey söylüyoruz: Birlikte varız. Dinlediğimiz kadar varız. Paylaştığımız kadar güçlüyüz. Ve Kepez bu vizyona gönülden katılıyor.
“HER DİL ASLINDA AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR”
Başkanımızın bir sözü vardı: “Kepez, Antalya’nın pansiyonu gibi. İnsanlar burada konaklıyor ama sosyal anlamda burada yaşamıyor.” İşte biz bu algıyı değiştirdik. Kepez artık yaşanabilir bir alan. Ve bunun için kültüre, sanata daha çok ihtiyacımız var. Tiyatro, en kolay ulaşabildiğimiz sanat dalı. Çünkü doğrudan bize sesleniyor. Aynı dili konuşmasak bile aynı duyguyu paylaşıyoruz. Makedonya’da da yaşasak, Özbekistan’da da, Mısır’da da… Her dil aslında aynı şeyi söylüyor: Sanat barıştırır. Sanat yaşatır. Sanat birleştirir” ifadelerine yer verdi.
