Likya Bölgesi'nin en çok kaya mezarına sahip antik kentlerinden biri olan Limyra, Finike ilçesinin yaklaşık 7 kilometre kuzeydoğusunda, Saklısu Mahallesi sınırlarında yer alıyor. Toçak Dağı'nın eteklerinde kuru olan kent, hem erken dönem yapılarının bulunduğu Akropol'ü hem de Roma ve Bizans Dönemi surları içindeki düzlük alanıyla dikkat çekiyor.

Limyra Antik Kenti

400'Ü AŞKIN KAYA MEZARI VE KRAL PERİKLES'İN ANITI

Limyra, barındırdığı 400'ü aşkın kaya mezarıyla adeta bir açık hava müzesi niteliğinde. Bu mezarların büyük çoğunluğu, üzerlerindeki Likya dilinde yazılmış kitabelerle dönemin yaşamına ışık tutuyor. Kentin en önemli yapılarından biri ise Toçak Dağı'nda gün ışığına çıkarılan M.Ö. 4. yüzyıla ait Likya Kralı Perikles'in anıt mezarı ise hala görkemini koruyor.

Limyra Antik Kent

LİKYA'NIN BAŞKETNİ VE ALTIN ÇAĞI

Limyra'nın en aktif ve parlak dönemi, M.Ö. 4. yüzyılın ilk yarısında, Likya Kralı Perikles zamanında yaşandı. Bu dönemde Limyra, Likya'nın başketni konumuna yükseldi. Likçe yazıtlarda "Zemuri" olarak geçen kentin yerleşim tarihini en az M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzandığı biliniyor. Tarihi kayıtlara göre, Kral Perikles dönemde Pers hakimiyei söz konusu olsa da, Limyra büyük bir serbestlik içinde kaldı. Perikles döneminin ardından kentin ikinci parlak devri M.S. 2. ve 3. yüzyıllarda yaşandı. Bizans egemenliği sırasında ise bir psikoposluk merkezi olarak önemini sürdürdü. Ancak şehir, 8. ve 9. yüzyıllardaki Arap akınları sonrasında terk edildi.

Limyra-2

İMPARATORUN MANEVİ OĞLUNUN ANIT MEZARI VE ANTİK TİYATRO

Antik kenti ikiye bölen kara yolunun güney kısmında ise kentin dramatik silüetini tamamlayan Alakır Çayı akıyor. Bu alanda Bizans Dönemi surlarıyla ortadan ayrılan Ptolemaion Tapınağı kalıntıları ve M.S. 141 yılında onarım görmüş antik tiyatro yer alıyor. Özellikle dikkat çeken bir diğer yapı ise tiyatronun karşısında bulunan İmparator Augustus'un manevi oğlu Gaius Sezar'ın M.S. 4. yılında inşa edilmiş anıtsal mezarı. Gaius Sezar'ın Kudüs'ten Roma'ya dönerken Limyra'da vefat etmesi üzerine yapıkan bu anıt, mimarisinin yanı sıra çevresini saran mermer kabartmalarıyla da ünlüdür. Limyra'nın açıklarında ise Müslümanların ilk deniz savaşı gerçekleşmiş ve tarihe 'Direklerin Savaşı' olarak geçmiştir. Günümüzde ise Limyra'dan geriye çok az görkemli yapı kalsa da hala ziyaretçi akınına uğruyor.

Muhabir: BADE ÖNDER