Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Mecliste Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izlemiş olduğu politikalara sert tepki gösterdi. İzlenen yanlış politikalarla birlikte tarımda çöküşe sürüklendiğine vurgu yapan Milletvekili Kılıç, açılan boşluğun ithalatla doldurulmasından dolayı yerli üreticinin mağdur edildiğini belirtti. Türkiye’nin sığırdan tarım cihazlarına kadar pek çok üründe bir numaralı potansiyel müşteri olarak görülmesine tepki gösteren Milletvekili Kılıç bakanlık bütçesini ise topa tuttu. Çiftçiye yasa gereği verilmesi gereken desteklerin bütçede yer almadığına dikkat çeken Kılıç, “Çiftçinin hakkı olan bu para nerede, neden bütçede yok? Olamaz, çünkü Tarım Bakanlığının zaten toplam bütçesi 542 milyar. Neden 1 trilyon 152 milyar liralık Tarım Bakanlığına bütçe yapılmamış da sadece 542 milyar TL’de kalmış? Bunun iyice düşünülmesi ve irdelenmesi gerekiyor” dedi.

“TÜRKİYE POTANSİYEL MÜŞTERİ OLARAK GÖRÜLÜYOR”

Mecliste dikkat çeken açıklamalarda bulunan Milletvekili Kılıç şu sözlere yer verdi:

“Tarım ülkesi Türkiye, tarımsal ürün ithalatında dünyanın pazarı haline getirilmiştir. Sığır satmak isteyen bize satıyor; buğday, mısır, bilumum bakliyat, tohum, gübre, tarım cihazları… Bütün bunların satışında Türkiye bir numaralı potansiyel müşteri olarak görülüyor. Bakın, bakanlık bütçesi içinde 262 milyar TL vergi harcaması kalemi var; ithalat vazgeçilen gümrük vergisini ifade ediyor. Bu yılın sadece ilk sekiz ayında sığır ve et ithalatına 1 milyar dolardan fazla para harcanmıştır.

“ÇİFTÇİYE VERMENİZ GEREKEN DESTEKLERİ VERMİYORSUNUZ”

Türkiye bugün hayvancılıkta bir kısır döngünün içindedir. Üretim maliyetleri artıyor, işletmeler küçülüyor, bazıları kapanıyor. Açılan boşluk ithalatla dolduruluyor. İthalat yerli üreticiyi daha da zayıflatıyor. Bu durum yeni kapanışlara ve daha fazla ithalat ihtiyacına yol açıyor. İthalatı teşvik ediyorsunuz, destekliyorsunuz; ancak çiftçiye vermeniz gereken destekleri vermiyorsunuz.

“ÇİFTÇİNİN HAKKI OLAN BU PARA NEREDE?”

Yasa gereği çiftçiye ödenmesi gereken destek miktarı 772,5 milyar Türk Lirası. Ancak açıkladığınız destek miktarı 168 milyar Türk Lirası. Çiftçiden gasp edilen tam tamına 604,5 milyar Türk Lirası. Soruyorum: çiftçinin hakkı olan bu para nerede, neden bütçede yok? Olamaz, çünkü Tarım Bakanlığının zaten toplam bütçesi 542 milyar. Neden 1 trilyon 152 milyar liralık Tarım Bakanlığına bütçe yapılmamış da sadece 542 milyar TL’de kalmış? Bunun iyice düşünülmesi ve irdelenmesi gerekiyor.

“BİR FELAKETİ İŞARET EDİYOR”

En temel ürünlerde bile dışarıya bağımlı hale gelmiş olmamızın temel sebeplerini çok uzakta aramamıza gerek yok. Hiç boşuna kuraklık, zirai don demeyin. Türkiye’de üretimi bitiren en büyük afet, tarımın bu şekilde yönetilmesidir. Sonuç olarak gıda enflasyonunda dünya birincisiyiz. Köyler boşalıyor ama kırsal kalkınma alanına ayrılan kaynak bakanlık bütçesinin sadece %11,2’si. Ya tehlikenin farkında değilsiniz ya da umursamıyorsunuz. Netice itibarıyla ikisinin de sonucu bir felaketi işaret ediyor.

“TARIM VE HAYVANCILIK GENÇ NESLE AKTARILAMIYOR”

Ortalama çiftçi yaşı 57 olmuş. Tarım ve hayvancılık genç nesle aktarılamıyor. Çünkü toprağına bağlı, vatanı için üretmeye gayret eden çiftçilerimiz dahi borçla üretim yapmaktan bezdi; artık toprağını terk etmek zorunda kalıyor. 2019’da hiç borcu olmayan çiftçi oranı %55 iken bu oran 2024’te %28’e kadar düşmüştür. Her dört çiftçiden üçü borçludur ve çiftçinin bankalara borcu 2025 yılının sonunda 1 trilyon 81 milyara ulaşmıştır.

“KÖYLÜNÜN MERASI TOKİ ELİYLE SATIŞA ÇIKARILIYOR”

Köylünün merası TOKİ eliyle satışa çıkarılıyor. Büyükşehir Yasası, kırsala yönelik bir tasfiye yasasına da dönüştürülmüş durumdadır. Dünya genelinde kırsala teşvik var. Avrupa ülkelerine bakın, köylere yerleşenlere para dağıtıyorlar; çünkü dünyada gıda üretimi ve kırsal nüfus stratejik başlıklar olarak kabul ediliyor.”

Kaynak: HABER MERKEZİ