Son günlerde Türkiye’nin farklı noktalarında tespit edilen yabancı insansız hava araçları ülke gündemine bomba gibi düşmüştü. Ankara Çankırı sınırında, Kocaeli İzmit’te ve Balıkesir Manyas’ta tespit edilen İHA’lar tartışmaların hedefi haline gelirken Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, İHA’lar üzerinden Türkiye’nin hava savunma politikalarına sert eleştirilerde bulundu.
Türkiye’nin farklı noktalarında meydana gelen ihlallerin, Türkiye’nin kalbinde ve stratejik askeri tesislerin yakınında yaşandığına dikkat çeken Milletvekili Kılıç, meselenin basit değil, son derece vahim olduğunu belirtti. Öte yandan S-400 sürecine de değinen Milletvekili Kılıç, “ plansızlığın Türkiye’yi getirdiği güvenlik safiyeti tam da budur” sözleri ile iktidara yüklendi.
“DOKTORİN VE ÖNCELİK HATASINI YÜZÜMÜZE ÇARPMAKTADIR”
Mecliste konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Milletvekili Kılıç şu sözlere yer verdi:
“Son on gün içerisinde Ankara Çankırı sınırında, Kocaeli İzmit’te ve Balıkesir Manyas’ta, yani Türkiye’nin kalbinde ve stratejik askeri üstlerimizin göbeğinde üç adet yabancı insansız hava aracı tespit edilmiştir. Konu basittir ancak vehameti büyüktür. Menşei kuzey komşularımız olan bu araçlar sınırımızdan yüzlerce kilometre içeri girmiş, başkentimizin dibine kadar süzülmüş ve biz bunu ya köylü vatandaşımız traktörle tarlaya girdiğinde fark etmişiz ya da iş işten geçtikten sonra müdahale edebilmişiz. Bu ihlaller Türkiye’nin hava savunma mimarisindeki doktorin ve öncelik hatasını yüzümüze çarpmaktadır. Elbette teknik olarak her radarın kör noktası olabilir ancak devlet aklının tehdidi bütüncül görmesi gerekir.
“ALÇAK İRTİFA VE ASİMETRİK TEHDİTLERE KARŞI SAVUNMASIZ KALIRSINIZ”
Siz yıllarca hava savunma denilince aklınıza sadece S-400 gibi devasa sistemleri getirirseniz, milyarlarca doları ve diplomatik sermayenizi tek bir sepete doldurursanız, işte böyle alçak irtifa ve asimetrik tehditlere karşı savunmasız kalırsınız. Çatıyı kapatmaya çalışırken evin duvarlarını örmeyi unutursunuz. İşte bu stratejik körlüğün en somut itirafı bugün uluslararası ajanslara düşen o vahim haberdir. İddia o ki sayın cumhurbaşkanı Putin’e gitmiş ve gelin şu S-400 füzelerini geri alın, paramızı da iade edin ya da doğal gaz borcundan düşün teklifinde bulunmuş. Hani bu iş bitmişti, hani S-400 egemenlik meselemizdir, geri dönüş yok, konu kapanmıştır diye meydanlarda nutuklar atılıyordu. Sonuç ne? Sisteme entegre edemedik, operasyonel hale getiremedik, fiilen depolarda atıl bırakmak zorunda kaldık. Şimdi de paramızı geri verin diye kapı aşındırıyoruz.
“DEVLET AKLI HAMASETLE İŞLEMEZ”
Tablo şudur: milyarlarca dolar harcadığınız S-400’ler depoda beklerken, 3 bin dolarlık basit İHA'lar Ankara’nın göbeğine kadar stratejik tesislerimizi tehdit ediyor. İşte plansızlığın Türkiye’yi getirdiği güvenlik safiyeti tam da budur. Sonuç olarak bu İHA ihlalleri “rüzgar attı geldi” denilerek geçiştirilemez. Bu olaylar Türkiye’nin hava savunma stratejisinin iflas ettiğinin, diplomatik pazarlıkların hava sahamızı güvensizleştirdiğinin kanıtıdır. Devlet aklı hamasetle değil, entegre, akıllı ve katmanlı bir savunma sistemi ile işler.”
