Kamu Taşınmazlarının Turizm yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik kapsamında, Olimpos-Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde kalan ve yoğun çam ağaçlarının bulunduğu Antalya İli, Kemer İlçesi, Göynük Mahallesinde son kalan 71 dönümden fazla olan Çınarlı Pınar Devlet Ormanı 1000 yataklı 5 yıldızlı otel yapılmak üzere yerli ve yabancı yatırımcılara tahsis ihalesine çıkılmasının açıklanması sonrasında Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nden tepki geldi.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, yaptığı basın açıklamasında tepkilerini şu açıklamalarla ifade etti:
“Anayasamızda; “Devlet Ormanlarının korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. …..” amir hükmüne yer verilerek ormanların korunması, geliştirilmesi ve sahalarının genişletilmesi Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Anayasamız bu koruma görevini tüm vatandaşlarının yanı sıra Orman Genel Müdürlüğüne vermiştir. “Orman kaynaklarını; ekolojik, ekonomik ve sosyokültürel faydalarını dikkate alarak, bitki ve hayvan varlığı ile birlikte, ekosistem bütünlüğü içinde idare etmek, katılımcı ve çok amaçlı şekilde planlamak, usulsüz müdahalelere, tabii afetlere, yangınlara karşı korumak, muhtelif zararlıları ile mücadele etmek ve ettirmek, ormancılık karantina hizmetlerini yürütmek, geliştirmek, orman alanlarını ve ormanlara ilişkin hizmetleri artırmak, ormanları imar ve ıslah etmek, silvikültürel bakımını ve gençleştirilmesini sağlamak, …..” Genel Müdürlüğün görevleri arasında sayılmıştır.
ANAYASAYA AYKIRI OLDUĞU BELİRTİLDİ
Orman ekosistemi; “Coğrafi konumu belli bir yerde, bir yaşama birliği oluşturan orman canlıları ile, bir yetişme ortamı oluşturan çevre koşulları arasında karşılıklı ve dinamik ilişkilerin bulunduğu ekolojik bir birimdir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan, ormanın flora ve fauna ile ortak yaşam alanını oluşturan unsurun ekosistem olduğu görülmektedir. Üzerinde ağaç topluluğu olmasa bile orman içi açıklık dahil orman ekosistemi içinde çok önemli görev ve fonksiyonları vardır. Kaldı ki “orman” sadece orman ağaçlarından oluşan bir kavram değildir. Ana ögesi ağaç olmakla birlikte, içerdiği her türden canlı ve cansız ögelerle var olan büyük bir organizma ve yaşama birliği, bir ekosistemdir. Orman; canlı ve cansız varlıklardan oluşan, bunların denge içinde, karşılıklı ilişkide olduğu bir yaşama birliğidir. Orman; birçok canlı ve mikroorganizma ile ve onların habitat (yaşam alanları) ile birlikte oluşturduğu bir bütünlüğün adıdır. 71 Dönümden daha fazla bir alana sahip Devlet Ormanının yoğun bir kullanıma ve yapılaşmaya açılarak yapılacak Turizm tesisi, bu ormandaki habitata ve eko sisteme büyük bir darbedir. Orman alanlarının gelir getirme maksatlı gayelerle yapılaşmaya açılması ve Turizmi Teşvik Kanunu çerçevesinde değerlendirilmesi, açıkça Anayasaya aykırıdır.
BİRÇOK KİRLİLİK YAŞANABİLİR
Diğer yandan; Milli Parklar Kanununda Milli Park; bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarını. İfade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine Milli Parklarda; Tabii ve çevre dengesi ve tabii ekosistem değerinin bozulamayacağı, Yaban hayatın tahrip edilemeyeceği, Bu sahaların özelliklerinin kaybolmasına veya değiştirilmesine sebep olan veya olabilecek her türlü müdahaleler ile toprak su ve hava kirlenmesi ve benzeri çevre sorunları yaratacak iş ve işlemler yapılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Tahsis Duyurusuna göre; yapılacak tesis 1000 yataklı , başka bir deyişle aynı anda 1000 kişinin konaklayabileceği şekilde, 5 Yıldızlı bir turizm tesisidir. Bu alanda şu an için insan yaşamamaktadır. Alanda bitki ve hayvan türleri mevcuttur. Günde bin insanın konaklayacağı alanda doğal tahribat kaçınılmaz olacaktır. İnşaat sahasında dahi ekosistem bozulacaktır. Bu nedenle anılan Tahsis kararı Milli Parklar Yönetmeliğine aykırılık taşımaktadır.
“HALKIN SERBEST DOLAŞIMI ENGELLENMEKTEDİR”
Kıyı Kanununu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte; Kıyıların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğu, kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetileceği, buralarda hiçbir yapı yapılamayacağı, duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak, günümüzde yapılan kıyılarda yapılan uygulamalara bakıldığında kıyılar da dahil olmak üzere yasa ve yönetmeliğin amir hükümlerine aykırı olarak sahil şeritleri ve kıyılar tahsis alan şirketlerce işgal edilmekte, sahil şeritleri ve kıyılar halka kapatılarak ayrıcalıklı bir kesim olan varsılların kullanımına sunulmaktadır. Halkın sahil şeritlerinden ve denizden serbestçe yararlanması, gerek tel örgülerle gerek özel güvenlik personelleri ile yasa ve yönetmeliğe aykırı olarak engellenmektedir.
KIYILARDA KONTROLSÜZ KİTLE TURİZMİ
Taraf olduğumuz bazı uluslararası sözleşmeler kapsamından yapılan tartışmalar ışığında, kıyılarda kontrolsüz kitle turizminin önlenmesine yönelik geliştirilecek ulusal politikalarda; Kıyıların tamamının korunması gerekli doğal alanlar olarak ele alınması, turizm faaliyetlerinin kıyıların doğal, kültürel ve tarihi özellikleri üzerindeki etkilerinin giderilmesi, kıyıların kullanımında kamu yararı ve halkın ulaşımının sağlanması, eko-turizm gibi doğa dostu kaliteli turizm yaklaşımlarının geliştirilmesi,
Yerel kültürlerin ve geleneksel değerlerin sürdürülebilirliğinin sağlanması; yerel halkın turizm gelişmelerinden yararlanması, turizmin gelişmesine yönelik çalışmalarda bütüncül planlama ve yönetim yaklaşımlarının geliştirilmesi; özellikle kıyı alanlarında Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi (BKAY) ile birlikte ele alınması. İlkelerin gözetilmesi istenmektedir.
“İLKELERİ YOK SAYMAKTADIR”
Bakanlıkça yapılan tahsis şartnamesi ile bu ilkeler yok sayılmış, parçalı bir şekilde Milli Park sınırları içerisinde kalan Orman Alanı, tahsis çıkılmıştır. Bu karar, bilimsel araştırmalar ve incelemeler sonucu oluşturulan ve uluslararası sözleşmeler ve protokoller kapsamında korumaya yönelik ilkeleri yok saymaktadır.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, açıkça Anayasa, Uluslararası sözleşmeler, Orman Kanunu, Milli Parklar Kanunu, Kıyı Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlar aykırı olan, kamu yararı da bulunmayan, Antalya İli, Kemer İlçesi, Göynük Mahallesin de bulunan Hazineye ait Çınarlı Pınar Devlet Ormanını, 1000 Yataklı 5 Yıldızlı Turizm Tesisi yapım amaçlı 10.09.2025 ilan tarihli, Turizm Yatırımcılarına Kamu Taşınmazı Tahsis Şartnamesi, Kamu Taşınmazı Tahsis Duyurusu 2025/2 uyarınca tahsisi kararının iptali istemiyle dava açmıştır. Halkımızın ve ilgililerin bilgisine sunarız.”