Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Türkiye genelinde yaşanan anayasa tartışmalarına tepki gösterdi. Son dönemlerde gündemden düşmeyen anayasa tartışmalarına sosyal medya hesabından sık sık tepki gösteren Başkan Uysal, dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Uysal, anayasa tartışmalarının farklı yönlere çekildiğine vurgu yaparak asıl konuşması gereken konunun kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı olması gerektiğini dile getirdi.
BAŞKAN UYSAL’DAN YETKİ ELEŞTİRİSİ
Cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerini eleştiren Başkan Uysal, “85 milyonluk bir ülkenin bütün yasama, yürütme, yargı... Her şeyini bir tek makama bağlıyorsunuz. Bu Türkiye’ye de haksızlık, Türkiye’nin uluslararası anayasal demokratik standardına da haksızlık, insanımıza da haksızlık” sözlerine yer verdi.
“FARKLI KONULARI KONUŞMAYA ADETA YÖNLENDİRİLİYORUZ”
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal resmi sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı video ile anayasa tartışmalarını eleştirdi. Başkan Uysal yayımladığı videoda şu şekilde konuştu:
“Anayasal konularda bize bazı konuları tartışmamız öneriliyor; dünya müesses nizamı tarafından ihtiyacımız olmayan konular, bana göre. Esas ihtiyacımız olan konu, evrildiğimiz monarşik, otokratik anayasal düzeni konuşmamız gerekirken, biz etnisite konularını ve farklı konuları konuşmaya adeta yönlendiriliyoruz.
“ON FIRIN EKMEK YEMESİ LAZIM”
1982 Anayasası deniyor, anayasamıza ve sürekli bunun değişmesi gerektiği, bunun bir darbe anayasası olduğundan bahsediliyor. Oysa kuvvetler ayrılığı açısından baktığımızda, bu anayasamızın, 82 Anayasası düzeyine gelebilmesi için on fırın ekmek yemesi lazım; çok daha gerisinde: 61’in gerisinde, 24’ün gerisinde, hatta 1876 ilk anayasamızın 1909’daki değişmiş halinin çok gerisinde bakıyoruz anayasaya.
“YÜRÜTME ORGANI KARŞISINDA TEK BİR MAKAMIN ADI YAZIYOR”
7. madde: Yasama organı, işte Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milleti adına kanunları çıkarıyor. 9. madde: Türk milleti bağımsız mahkemeler hüküm veriyor. Sekizinci maddeye bakıyoruz: Yürütme organı karşısında tek bir makamın adı yazıyor; Cumhurbaşkanlığı makamı. 104. maddede de tekrar ediliyor. Aynı zamanda milletvekilleri ile ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ile aynı anda seçildiği için çoğunluk olacak ki kendisi seçilebilsin; bir partisine de başkan olabildiği için Cumhurbaşkanlığı makamı ilan etmiş oluyor, çoğunluğu almış oluyor.
Ama yürütme ve yargı organlarına bakıyoruz: 2010’da ve 2017’de yapılan değişiklikler; 2010’dakiler siyasi partilere eklediği için siyasallaştırdı, 2017’de anayasamız monarşik hale geldi. 154-155: Yargıtay, Danıştay seçimlerine bakıyoruz; doğrudan ya da dolaylı bir şekilde büyük bir çoğunluk Cumhurbaşkanlığı makamından geçiyor. 159: HSYK, HSK olarak devam ediyor; şu anda o da Cumhurbaşkanlığı makamından geçiyor, dolaylı olarak bir kuvvetler birliği anayasası bu.
“BU TÜRKİYE’YE REVA MIDIR?”
Bu Türkiye’ye reva mıdır? 21. yüzyılda bunu uygun görüyor muyuz? Ülkemiz için o makama gelecek insanlara da çok zul gelebilecek. 85 milyonluk bir ülkenin bütün yasama, yürütme, yargı—her şeyini bir tek makama bağlıyorsunuz. Bu Türkiye’ye de haksızlık, Türkiye’nin uluslararası anayasal demokratik standardına da haksızlık, insanımıza da haksızlık.
“ORTADOĞU BATAKLIĞINA SÜRÜKLEYECEK BİR TARTIŞMA BİZE DAYATILIYOR”
İvedilikle bu konunun düzeltilmesi gerekirken, bize etnik ve ona bağlı siyasi ayrıcalıklar üzerine yürüyen bir tartışma dayatılıyor. Bizi Ortadoğu bataklığına sürükleyecek bir tartışma bize dayatılıyor. Çok yanlış. Asıl işimiz, anayasamızı kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ekseninde yeniden düzenlemektir.”
