Antalya Sanayici ve İş insanları Derneği (ANSİAD) üyeleriyle buluşan MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, “Bilim, Teknoloji ve Yükseköğretimde Türkiye Dünya’nın Neresinde? Türkiye İçin Bir Gelecek Hikayesi” başlıklı sunum yaptı. ANSİAD Şeref Üyesi Bilim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Örnek’in toplantı başkanlığı yaptığı oturumda Türkiye’de ve Dünyadaki teknolojik gelişmeleri değerlendiren Şahin, önemli açıklamalar yaptı.

Türkiye, Gelişmiş Ülkeler Arasına Girebilir Mi (4)

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE TÜRKİYE ARASINDAKİ FARK

Türkiye’nin, bilim, teknoloji ve yükseköğretimde Dünya’nın neresinde olduğunu belirten göstergelerin; üniversite sıralaması, araştırmacı sayısı, uluslararası yayın, global startup ekosistem sıralaması, patent başvuru sayısı ve yüksek teknoloji ihracatı olduğunu belirten Prof. Dr. Muhammed Şahin, “Çin 2000 yılında 41,7 Milyar Dolar ihracat yaparken, 2023’te 825 Milyar Dolar yüksek teknoloji ihracatı yaptı. Türkiye 1.1 Milyar Dolar olan yüksek teknoloji ihracatı 2023’te 8,5 Milyar dolara çıktı. Gelişmiş ülkelerle ülkemiz arasındaki fark bu kadar net” dedi.

Türkiye, Gelişmiş Ülkeler Arasına Girebilir Mi (3)

KİŞİ BAŞI MİLLİ GELİR 10 YILDA HİÇ ARTMADI

Dünyanın her yerinde savaşlar ve pandemi yaşanmışken, kişi başı milli gelirin hemen her ülkede yüzde 40 civarında arttığına dikkat çeken Şahin, “Türkiye 2013’te kişi başı milli gelir 12.489 dolarken, 2023’te bu rakam 12.849 oldu. Yani neredeyse hiç artmadı. ABD bu yükselişi, üniversiteleri iyileştirerek, silikon vadisi gibi çekim merkezleri kurarak, hukuk ve demokrasi ile daha hızlı gerçekleştirdi. Silikon Vadisi’nin çalışanlarının yüzde 70’i yabancı. Aslında halk değil çalışanlar çok zeki. ABD’de 1,1 milyon yabancı öğrenci var ve bunun 3’te 1’i Çinli. Türkiye’nin ABD’deki öğrenci sayısı ise 10 Bin civarında. Türkiye’nin nüfusunun yarısına sahip olan Güney Kore’nin 55 bin öğrencisi var. İran’ın bile 12 bin iken Türkiye’nin öğrenci sayısı çok düşük” şeklinde konuştu.

Türkiye, Gelişmiş Ülkeler Arasına Girebilir Mi (2)

BAŞARILI ÖĞRENCİLERE AĞIRLIK VERMELİYİZ

Almanya mevcut sistemini devam ettirebilmek için yıllık 400 bin nitelikli ve başarılı öğrenciyi ülkesine davet ettiğini belirten Şahin, “Almanya, başarılı öğrencilerin anne-baba, eşinin anne ve babasını da kabul ediyor. Yani 1 genç için yanında 4 kişiye daha oturum izni veriyor. Ancak en iyi ve başarılı öğrencileri kabul ediyor. İngiltere, ilk 50 üniversiteden mezun olan öğrencilere vatandaşlık ve oturma izni veriyor. Türkiye’nin de bu konulara eğilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTELER TÜRKİYE’NİN KALKINMASINA KATKI VEREMİYOR

Türkiye’nin rutini değiştirerek yeni bir hikaye yazması gerektiğini belirten Prof. Dr. Muhammed Şahin, şunları söyledi: “Mevcut üniversitelerin ülkenin kalkınmasına bir katkısı olmuyor. Maaş ve bütçe arttırarak bir şey değiştiremeyiz. Şu anda genç girişimciler sayesinde bu ülke ayakta durabiliyor. Ben yetkililere yıllar önce Anadolu Teknokalkınma Ağı (ATA) önerdim. İstanbul’da bir merkez önermiş ve kültür sanat, tarım-hayvancılık, sağlık, tasarım, bilişim, enerji, hava-uzay, haberleşme, ulaştırma, otomotiv, eğitim, turizm, denizcilik, finans ve karma sektörlere hitap eden fabrika, işletme, toplu üretim tesislerinin olmasını önermiştim. Yurtdışından bu konuda uzman şirketleri getirerek, devlet, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler, TÜSİAD, TOBB gibi kurumlar ortak olacaktı. Ancak bu teklifim çok fazla ilgi görmedi”.

Türkiye, Gelişmiş Ülkeler Arasına Girebilir Mi (1)-1

KENDİ ARAŞTIRMACI GENÇLERİMİZİ YETİŞTİRMELİYİZ

ARGE yeteneği olan şirketlere 20 yıla yayılan teşvikler verilmesi gerektiğini belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin ve Asya ülkeleri bunu yapamadı. Türkiye, yurtdışından 100 bin ARGE personeli ve yatırımcı getirerek ciddi bir bütçe ayırmalı. ARGE çalışmasını yapan şirketlere, teşviklerle fabrika kurdurulmalı. Uzun vade için kendi araştırmacı gençlerimizi yetiştirmeliyiz. ARGE yapanlar genelde gençler ve gideceği yeri inceliyor. O nedenle Avrupa’daki gelişmiş ülkelerdeki hizmetleri vermeliyiz. Bu nedenle İstanbul’da kurulan Bilişim Vadisi hiç gelişmedi”.

HER YIL 2 MİLYON ÖĞRENCİ AÇIKTA KALIYOR

Türkiye’de her yıl 3 milyon öğrencinin sınavı girdiğini ve açık öğretim dahil 900 bininin üniversiteye yerleştiğini belirten Muhammed Şahin, eğitimdeki tabloyu şöyle açıkladı: “Her yıl, 18-20 yaşlarında 2 milyon öğrenci vasıfsız ve mesleksiz kalıyor. ‘Ne iş olsa yaparız’ mantığı ile iş arıyorlar. Gelişmiş ülkelerdeki eğitim sistemi bize uymaz. Biz Türkiye’nin gerçeklerine uygun özel bir sistem geliştirmek zorundayız. 350 milyon insanın yaşadığı ABD’de 5 bin üniversite var. 85 milyon insanın yaşadığı Türkiye’de ise 200’ün üzerinde üniversite var. Öğretim üyesi yetiştirme programımız, öğrenci sayısının çok gerisinde. Bu sorunları çözmeden gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmamız çok mümkün değil”.

Muhabir: HASAN YAVAŞLAR