Türkiye’nin sağlık sisteminde giderek görünür hâle gelen “defansif tıp” tartışmalarına dikkat çeken Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, hekimlerin artan hukuki ve cezai riskler nedeniyle müdahale etmekten kaçınmak zorunda bırakıldığını söyledi. Eskiden bir trafik kazası ya da acil bir durumda hekimin düşünmeden müdahale ettiğini hatırlatan Ertürk, günümüzde birçok hekimin “Komplikasyon olursa cezalandırılırım” kaygısıyla geri çekilmeye başladığını belirtti.

Ambulanslarda çoğu zaman hekim bulunmadığını, paramediklerin telefonla hekimlerden yönlendirme almak zorunda kaldığını hatırlatan Ertürk, hekimlerin uzun eğitim süreçleri ve ağır sorumluluk yüküne rağmen her adımda cezai yaptırımla karşılaşma ihtimalinin mesleği cazip olmaktan çıkardığını söyledi. “Bir işlemden bin lira kazanıyorsun ama bir komplikasyonda binlerce liralık tazminat cezasıyla karşı karşıya kalıyorsun. Terazinin ortası yok.” ifadeleriyle durumu özetleyen Ertürk, hekimlerin zamanla kendilerini koruma refleksiyle “dokunmamaya” başladığını vurguladı.

“Tıbbın defansifi olmaz.” diyen Ertürk, bu anlayışın hem hekimi hem hastayı riske attığını belirterek, hekimlik mesleğinin özünde her durumda çözüm üretmek ve bilgiyi uygulamak olduğunu söyledi. Artan cezai baskıların ise hekimleri geri çekilmeye zorladığını, bunun da toplumun sağlık hakkını zayıflattığını dile getirdi.
HEKİM SORUMLU TUTULUYOR

Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, konuşmasında ise şu sözlere yer verdi:
“Defansif tıp diye bir şey gelişti son zamanlarda. Bizim yetiştiğimiz dönemlerde defansif tıp diye bir şey bilmezdik. Bir hasta geldiğinde, trafik kazası ya da herhangi bir şekilde acil servise girdiğinde hiç düşünmeden direkt olarak müdahale ediyorduk. Bir ara şu hale geldi: hekim, eğer orada bulunuyorsa hiçbir şeye dokunamıyordu. Örneğin önünde bir trafik kazası oldu, solunum yolunu açmak gerekiyor. Ona müdahale ettiğin zaman hastayı kaybederse, doğrudan hekim sorumlu tutuluyordu. Sonra bunu biraz gevşettiler. İşte ambulans gelinceye kadar hekim müdahale edebilir. Doktor müdahale ediyor ama ambulans geldiğinde çekilip kenarda duruyor.”

TIBBIN DEFANSİFİ OLMAZ
Ambulansların çoğunda doktor bulunmadığını hatırlatan Dr. Ertürk, “Paramedik veya teknisyen arkadaşlarımız geliyor. Ve telefonla hekime ne yapacaklarına dair sorular soruyorlar. Doktorların elini kolunu bağladığın zaman, hekimler hiçbir şey yapmaz. Her yaptığı şeyden sonra komplikasyon gerçeği nedeniyle cezayla karşılaşacaksa doktorlarda kendilerini korumak zorunda kalır. 6 yıl oku, 5 yıl ihtisas yap, her ikisine de 1’er yıl üstüne koy ayrıca önce 1’er yıldan 2 yıl mecburi hizmet yap; artı üstüne yan dal yaparsan onun mecburi hizmetini de yapacak.
Hiçbir meslekte böyle bir şey yok ki! İnsanlar o zaman niye hekim olsun? Bu sefer sorun çıkacak, komplikasyon olursa geri çekilecek. Doktor hasta için çok uğraşıyor ama mümkün olduğu kadar dokunmamaya başlıyor. Bu da kötü bir şey. Doktor her durumda çözüm üretmek zorunda. Mesleğin var ama karşılaşacağın şeylerden dolayı kendini geri çekiyor. Buna da “defansif tıp” deniyor. Tıbbın defansifi olur mu? Olmaz” dedi.
DOKTOR HASTAYA BAKMAKLA YÜKÜMLÜ
Tıp bilgisi doğrultusunda her şartta gece gündüz düşünmeden müdahale etmek durumunda olan bir meslek olduğunu söyleyen Dr. Ertürk, “Doktor, ‘Benim başıma ne gelecek?’, ‘Bunu yaparsam ben bundan sorumlu olurum ya da bir başka arkadaş yapsın’ diyemez. Doktor, hiçbir engel tanımadan bilgisini her hastaya uygulamak zorundadır. Hekimin, “ben dokunmayayım, görmedim, kenardan geçeyim” diye bir şey yapma hakkı yok” diye konuştu.
DOKTORLARIN KAFASINDA SORU İŞARETİ OLMAMALI

“Doktor, işlem yaptıktan sonra bir olaydan sonra tazminat davasında kat kat fazlası cezaya çarptırılıyor” diyen Dr. Ertürk, gereken önlemlerin alınması uyarısında bulundu. Ertürk, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Hiç terazinin ortası yok. Böyle olunca da hekim koruma perdesinin arkasına geçiyor. Bizim tıbbımız o zaman ilerler mi? İlerlemez daha da geri gider. Olan yine insanlarımıza ve hastalarımıza olur. Şimdi ise hastaneler bir sürü hastayla dolu çünkü doğru düzgün kimse bakamıyor. Bunun bu mesleği seçen kişiler kafasında hiçbir soru işareti olmadan bu mesleği yapması gerekiyor. Böylece hem insanlarımız çok mutlu olacak hem de hem hekimlerimiz çok mutlu olacak hem de devletimiz bu kadar çok sağlığa para harcamayacak.”





