Osmanlı'nın "gölge kahramanları" olarak bilinen Karaağalar, saray içindeki hiyerarşinin en kritik noktalarından birini oluşturan zümre grubuydu. Tarih boyunca yalnızca dar bir kesimin erişebildiği bu alan, üç katlı yapısıyla adından konuşturdu. Koğuşun farklı katlarında görevli ağaların kıdemlerine göre düzenlenmiş odalar, döneme ait mimari ve kültürel izleri ziyaretçilere sunuyor.

MİMARİ YAPISI VE DEKORU İLE DİKKAT ÇEKİYOR

1665 yılında çıkan büyük Harem yangını sonrası 4. Mehmed döneminde yeniden inşa edilen yapı, içindeki çiniler, kalem işi süslemeler ve Edirnekari dolaplarla tarihi bir atmosfer oluşturuyor. Yapının girişinde yer alan Besmele-i Şerif ve "Ya müfettihe'l-ebvab iftah lena hayre'l-bâb" duası, Osmanlı'nın manevi ve mimari geleneğine ışık tutuyor.

Karaağalar Koğuşu Ziyarete Açıldı (3)

ÖZGÜN YAPISINA SADIK KALINDI

Ziyarete açılan koğuşta yalnızca mimari öğeler değil, balmumu heykellerle canlandırılmış sahneler, döneme ait eşyalar, arşiv görüntüleri ve duvar resimleriyle de zengin bir anlatım sunuluyor. Restorasyon süreci, uzman sanat tarihçileri, mimarlar ve restoratörler gözetiminde, özgün malzemelere sadık kalınarak gerçekleştirildi. Öte yandan Karaağalar Koğuşu'nun Topkapı Sarayı'nın kapalı olduğu salı hariç haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaret edilebileceği öğrenildi.

"BURASI TOPKAPI SARAYI'NIN EN ÖZGÜN YAPILARINDAN BİRİ"

Yapının Klasik Dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırdığını söyleyen Yıldız, "Topkapı Sarayı'nın içinde dahi camileri var. İstanbul'un çeşitli noktalarında camileri, hanları, çeşmeleri bulunuyor. Bununla birlikte en önemli özelliklerinden bir tanesi de özellikle Mekke'deki Kabe-i Muazzama ve Medine'deki Peygamberimiz (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) in kabri olmak üzere bütün mukaddes mekanların hadimi oralara servetlerini harcayan insanlar var. Osmanlı Devlet sistemi içindeki rolleri çok büyük olmuş. 1665'te bu yapının yapıldığını söylemiştim. Klasik Dönemin üslubunu tamamen bünyesinde barındırıyor. Burası 3 katlı bir koğuş sistemi ve gerçekten Topkapı Sarayı'nın en özgün yapılarından bir tanesi mimari olarak da 17. yüzyıl ortaklarının bütün doneleri bünyesinde barındırıyor gerek inşaat tekniği açısından" ifadelerini kullandı.

Karaağalar Koğuşu Ziyarete Açıldı (2)

"YAPISAL OLARAK HİÇ GEZİLEMEMİŞ BİR MEKANDIR"

Karaağaların yetiştirilme sisteminden bahseden Başkan Yasin Yıldız, "3 katlı olmasının bu Karaağaların devlet protokolündeki yeri ve Osmanlı sarayındaki görevleriyle ilgisi var. Burada görev alan Karaağalar adeta bir okul gibi küçük birer çocukken buraya geliyor. Önce üst kattaki genel koğuşlara ardından aşağı doğru kıdem kazandıkça geliyorlar. Bununla birlikte Darüssaade ağası da hemen yanımızda bulunan mekanı kullanıyor. Ziyaretçimiz açısından baktığımızda ise eserimizin şöyle bir önemi var. Söylediğimiz gibi yapısal olarak hiç gezilememiş bir mekandır" cümlelerini kullandı.

"TOPKAPI SARAYI'NIN GİZLİ KALMIŞ MEKANLARINDAN BİR TANESİ"

Restorasyon çalışmasının 10 yıldan fazla olduğunu söyleyen Başkan Yıldız, "Topkapı Sarayı'nın gizli kalmış mekanlarından bir tanesi ki burası 10 yıldan fazladır restorasyon çalışması geçiriyor. Ziyaretçiyle buluşacak bu mesleki açıdan çok tatmin edici bir nokta. Bununla birlikte mekanın yanında burada objeleri görüyorsunuz görmüş olduğunuz objelerin önemli bir kısmı Karaağalar koğuşuna ait koleksiyonlarımdan oluşuyor. Onların kullandığı eşyalar buradaki yaşam tarzını buradaki sistematiği, ziyaretçimizi anlatabileceğimiz doneler barındırıyor. Dolayısıyla bir bütün olarak bugün gerçekten ülkemizin tarihi ve kültürel miras alanında perde arkasında kalmış önemli bir eserini ziyaretçilere buluşturuyoruz. İnşallah siz de buna şahitlik yapmış oluruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA