Antalya, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli turizm noktalarından biri olarak, gelen turistlere güven ve konfor içerisinde bir alan sunması sektör için büyük anlam ifade ediyor. Turizm sektörünün sürdürülebilirliği için kaliteli hizmet sunmanın başında çalışanların çalışma şartları ve konforları büyük önem taşıyor. Tüm bunlar düşünüldüğünde Antalya’da ki otellerde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uygulamalarının hayata geçirilip geçirilmediği merak konusu oldu.
“ANTALYA'NIN FABRİKALARI OTELLERDİR”
Antalya İş Sağlığı ve Güvenliği Derneği Başkanı Ümit Ant, Antalya’nın fabrikalarının oteller olduğunu ve otellerin az tehlikeli iş yerlerinden tehlikeli iş yeri kapsamına alınması gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Antalya'nın fabrikaları otellerdir. Turizm sektörü gerçekten bizim iş sağlığı ve güvenliği yönünden kanayan yaramız. Oteller az tehlikeli iş yeri olarak geçiyor ve buraya az tehlikeli iş yeri bir uygulaması uygulanıyor. Halbuki otellere baktığımızda bir yemek fabrikasından daha fazla yemek üretiliyor. Bir çamaşırhaneden daha fazla çamaşır orada yıkanıyor. Bir teknik ekipleri var ve ciddi anlamda bir üretim olan bir yer. Bizim beklentimiz bakanlıktan turizm sektörünün otellerin az tehlikeli iş yerlerinden tehlikeli iş yeri kapsamına alınması ve böylece orada yapılabilecek denetimler, orada yapılabilecek uygulamaların daha da fazlalaşması.

“OTELLER TEHLİKELİ İŞ YERİ SINIFINA ALINMALI”
Turizm sektörüne baktığımız zaman otellerde hep ön tarafta güzel havuzlar, güzel plajlar, lobiler görmekteyiz. Fakat işin arka tarafına baktığımızda, çalışanların yaşadığı çalışma ortamlarına baktığımızda, iş yaşamlarına baktığımızda çok kötü olduğunu görmekteyiz. Otellerin ofis bölümlerine baktığımızda havasız ve güneş almayan nemli ortamlar olduğuna veyahut havalandırma noktalarının çok az olduğuna, çalışanların yemeklerinin kalitesinin çok düşük olduğuna, dinlenme saatlerinin hemen hemen hiç olmadığına ve uzun süre mesai yapmak zorunda kaldıklarına şahit oluyoruz.
Biz iş güvenliği uzmanları olarak otellerin ön taraflarında çok güzel bir cennet olsa da arka taraflarında bir cehennem ortamında bir iş yaşamı olduğuna şahit olmaktayız. Dolayısıyla bunun önüne geçilebilmesi için otellerin mutlaka tehlikeli sınıfa alınması ve bu noktada denetlenmesi gerekmektedir.”
MEVSİMLİK İŞÇİLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR
Başkanı Ant, bunun yanı sıra tarım sektöründe çalışan mevsimlik işçilerin en büyük probleminin doğru taşıma yöntemiyle servis hizmetinin verilmediğini söyleyerek, “Mevsimlik işçilerimizde maalesef en büyük sıkıntılardan bir tanesi taşıma problemi. Mevsimlik işçilerimize doğru taşıma yöntemiyle bir servis hizmeti verilemiyor. Ayrıca yaz aylarında seralarda, fideliklerde çalışan mevsimlik işçiler yine çok aşırı sıcaklara maruz kaldıkları için termal konfor dediğimiz risklerden çok fazla etkileniyorlar. Bunun dışında yine mesai saatlerinin normal çalışma saatlerinin üzerinde olduğunu öngörmekteyiz. Yine dışarıdan göçmen olarak ve farklı şehirlerden gelmiş mevsimlik işçilerin kaldıkları ortamların çok da uygun olmadığını görmekteyiz. Hem hijyen anlamında hem de yaşam kalitesi anlamında düştüğünü görmekteyiz. Bu da iş sağlığı ve güvenliği anlamında da bizleri ilgilendiren bir konu, bizler istiyoruz ki çalışanların sağlıklı, konforlu bir ortamda, mutlu yaşayabilecekleri bir çalışma ortamlarının sağlanması” gerektiğini belirtti.

“ORMAN YANGINLARI ZAMANINDA MÜDAHALE İŞÇİLERİ İÇİN ÖNLEMLER ALINMALI”
Başkan Ümit Ant, Orman Bakanı'na bağlı olarak hazır kıta çalışan mevsimlik orman işçilerinin de çalışma alanlarında hayati riskler olduğunu belirterek, “Mevsimlik işçiler dediğimiz gibi geçici bir süre olduğu için ciddi anlamda bu konuda kalıcı bir çözüm bulunamıyor. Bir de bunların dışında özellikle orman işçileri söz konusu. Orman işçileri yine çok yüksek dağlarda çalıştıkları için buralara yeteri kadar iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilemediğini görmekteyiz. Bunun dışında yaz ayları geldi, orman yangınlarına müdahale işçileri vardır. Bunlar da mevsimlik işçilerdir. Genelde Orman Bakanı'na bağlı olarak hazır kıta çalışmaktadırlar ama özellikle orman yangınları zamanında kesinlikle iş sağlığı ve güvenliği ile alakalı tedbirler alınmadan müdahale edildiği için onların da çalışma alanlarında hayati riskleri söz konusu” ifade etti.





