Antalya’nın kalbinde yer alan ve kent hafızası olarak bilinen Antalya Arkeoloji Müzesi ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı alınmıştı. Bu kapsamda Müze 16 Temmuz’da ziyarete kapatılmıştı. Müze savunucuları ise günlerce müze binası önünde nöbet tutmuştu.

KAMUOYUNA BİLGİ VE BELGE SUNULAMADI

Müzenin depreme dayanıksız olduğuna ilişkin kamuoyuna hiçbir rapor, bilgi ve belge sunulamaması tepkilere neden olmuştu. Konu yargıya taşındı ancak davaya verilen cevaptan bir kez daha tüm bu işlemler; müzenin kapatılmasından ve yıkım kararından sonra yapılmaya çalışıldığı ortaya çıktı. Hatta deprem performans analizi ise 23 Temmuz 2025 tarihli olduğu görüldü.

Antalya Barosu Harekete Geçti (5)

YASAL SÜREÇ BİTMEDEN YIKILDI

Müzenin kapatılması ve yıkılması ile ilgili birden fazla dava olmasına ve bu hafta içi yürütmeyi durdurma yönünden bir karar verileceği belirtilmesine rağmen süreç beklenmeden yıkımın gerçekleşmesi tepkileri artırmıştı.

İNŞAAT YASAĞI VARKEN YIKILDI

Ayrıca İnşaat Genelgesine göre Antalya’da 15 Mayıs ve 15 Ekim tarihleri arasında yıkım yapılamayacağı belirtilmesine rağmen müze yıkımı gerçekleşti. Yıkım sürecine ilişkin Antalya Barosu, yıkım işlemi, idarenin bu doğrultuda bir karar olmaksızın hafta sonu ve gece yarısı, yoğun bir toz ve duman eşliğinde mahalle sakinlerinin sağlığını hiçe sayarak büyük bir gürültü ile yapıldığını aktaran açıklama yayınladı. Açıklamada, Muratpaşa Belediyesi’ne haber verilmediği gibi Asbest raporu da alınmamadan, tüm yönleriyle büyük bir kamu zararı meydana getirildiği ifade edildi.

Antalya Barosu Harekete Geçti (2)

HALK SAĞLIĞI HİÇE SAYILDI

Müzenin bir gece yarısı yok edilmesi hakkında Antalya Barosu’nun yaptığı açıklamada şu sözlere yer verildi: “Kentin kadim tarihini temsil eden ve içerisinde yüz binden fazla tarihi eser bulunan Antalya müzesinin bir gece yarısı Anayasa, hukukun temel ilkeleri ve en temel yıkım kurallarına aykırı biçimde yok edilmesi üzerine zorunlu biçimde yapılmaktadır. Baromuzun, meslek örgütlerinin, yurttaşların ve sayısı 50’yi aşkın sivil toplum kuruluşlarının aylara yayılan mücadelesine rağmen şeffaflıktan yoksun biçimde ve yetki saptırmalarıyla ilerleyen bir sürecin sonucunda, kentin en merkezi yerinde, asbest, toz ve kimyasal maddelere ilişkin gerekli idari usuller dikkate alınmaksızın ve halk sağlığını hiçe sayacak biçimde müze yerle bir edilmiştir.”

Antalya Barosu Harekete Geçti (3)

BÜROKRATLAR BU SUÇUN ASIL FAİLLERİDİR

Gece yarısı tabiri caizse “yangından mal kaçırma” olarak ifade edilecek bir telaşla ve şehrin her tarafında yankılanan bir uğultuyla gerçekleştirilen yıkımın, kent tarihinde kapkara bir gece olarak anılacağı ifade edilen açıklamada, “Yurttaşların yasal başvurularına cevap vermeyen, depreme dayanıklılık raporunu açıklayamayan, son güne kadar mahkemeye evrak sunmayan, en sonunda bir firmadan temin edilmiş ve tarih itibariyle yıkım kararına dayanak teşkil edemeyecek bir raporun propagandasına yaslanan bürokratlar bu suçun asıl failleridir” denildi.

Antalya Barosu Harekete Geçti (1)

BU YIKIM, KAÇAK YAPILARA BİLE DEVA GÖRÜLMEDİ!

Bu suçun, tüm kentin gözü önünde ve tüm yurttaşların duyabileceği kadar büyük bir gürültüyle işlendiği ifade edilen açıklamada şu sözlere yer verildi: “Aylardır yıkılmak üzere olduğu propaganda edilen müzeye 4 adet ekskavatörün gece boyu uğraşmasıyla ancak yıkılabilmiştir. Geride bırakılan her şey delil ve yaşanan süreç yasal biçimlerin ardına gizlenmeye çalışılan zincirleme suçlardan ibarettir. Bir gece yarısı kaçak yapılara bile reva görülmeyen bir pervasızlık ve panikle bu eylemi gerçekleştirenler bilmelidir ki; Antalya Barosu bu sürece dair tüm usulsüzlük ve kanunsuzlukların sorumluları hukukun önünde hesap verene değin mücadelesini devam ettirecektir.”

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ