Türkiye'nin en uzun kıyı şeritlerinden birine sahip olan Antalya'da 2025 yılı, çevre tartışmalarının yoğun yaşandığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. Boğaçayı, Alanya ve Gazipaşa hattında kıyı alanları, ormanlar, dere yatakları ve tarım arazileri ile ilgili projeler kamuoyunun tepkisini çekti. Öte yandan Manavgat ve Korkuteli'nde yapılması planlanan ve çevresel tahribata neden olan projeler pek çok kez gündemde tartışma konusu oldu. Büyük ölçekli yeni tahribatlardan çok, devam eden projeler, yeni ruhsatlar ve planlama kararları çevre örgütleri ve yurttaşların tepkisini çekti.
YILIN İLK AYLARI: KIYILAR VE TAŞ OCAKLARI

Ocak 2025'te Konyaaltı sahilinde bazı büfelerin restoranlara dönüştürülerek kıyı alanlarının daraltıldığı iddiaları gündeme geldi. Sahilin kumsal niteliğinin zedelendiği yönündeki şikayetler üzerine suç duyurusu yapıldı. Konuyla ilgili Antalya Valiliği harekete geçerek işgalleri durdurdu. Aynı dönemde Kaş'ın Gökçeyazı Mahallesi'nde orman arazisi üzerinde mermer ocağı açılmasına yönelik verilen ruhsat tepkilere neden oldu. “ÇED gerekli değildir” kararı ile ilerleyen proje, çevre örgütleri ve bölge halkı tarafından doğa ve su kaynakları açısından sakıncalı bulundu. Söz konusu bölgede yapılması planlanan projenin ihalesi gerçekleştirilmiş, çevre örgütleri ise protesto etmişti. Yaşanan protestonun ardından ihale iptal edildi.
BOĞAÇAYI TARTIŞMASI YIL BOYUNCA SÜRDÜ
Antalya'nın kent merkezinde Boğaçayı'nda geçmiş yıllarda başlatılan proje nedeniyle çevresel sorunlar yıl boyunca tartışma konusu oldu. 2025 boyunca da çevresel etkileri nedeniyle gündemde kalan Boğaçayı için Mart ve Mayıs aylarında yapılan bilim kurulu toplantıları ve temizlik çalışmalarıyla dere yatağındaki sorunlara çözüm arayışı sürdü. Meslek odaları ve çevreciler ekosistemin zarar gördüğüne dikkat çekti. Süreç içerisinde Boğaçayı havzasında taş ocağı projesi, Geyikbayırı Yaşam Platformu ve diğer çevre örgütleri tarafından tepkilerle karşılandı. Antalya'da sık sık tartışma konusu olan Boğaçayı ve Çandır Çayı üzerinde Kasım ayında TOKİ’nin konut projesi gündeme geldi. Çadır Çayı üzerinde yapılması planlanan TOKİ projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararı çevrecileri isyan ettirdi. Antalya Valiliği'nin Boğaçayı havzasında taş ocağı açma planı olduğu iddia edilirken bu iddialar gündeme bomba gibi düştü.

KONAKLAMALI PARK VE MADEN TARTIŞMALARI
Nisan ayında Kaş ilçesinde, Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde yer alan Gerenlik Koyu, konaklamalı orman parkı olarak ihaleye çıkarılması gündeme geldi. Lokanta ve otopark gibi yapıların yapılacağı iddiaları çevre örgütleri ve muhalefet partileri tarafından eleştirildi. Proje TBMM'ye taşındı ancak yapılan ihalenin iptal edilmesiyle birlikte proje yapılamadı. Söz konusu proje, Gerenlik Koyu'nu ciddi şekilde tahrip edeceği gerekçesiyle çevre örgütleri tarafından tepki çekmişti. Haziran ayında Gündoğmuş ilçesinde planlanan taş ocağına karşı köylüler ve çevre platformları protesto düzenledi. Projenin tarım alanları ve su kaynaklarını tehdit edeceği vurgulandı. Özellikle Koru sahilinde yapılması planlanan oteller, jeolojik miras olarak bilinen sahili tehdit ederken bölgede caretta caretta yavrularını tehdit eden akaryakıt istasyonu kurulması da tepki çeken çevre olaylarından biri oldu.
YAZ AYLARI: YANGINLAR VE EKOLOJİK BASKI
Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında artan sıcaklıklarla birlikte kuraklık şiddetli bir şekilde hissedildi. Hava sıcaklıklarının rekor seviyeye ulaşmasıyla birlikte Aksu, Muratpaşa, Alanya ve Gazipaşa'da çok sayıda orman yangını çıktı. Özellikle Aksu'daki yangın, Perge Antik Kenti'ne kadar yaklaştı. Yangın kontrol altına alınırken uzmanlar iklim krizinin bölgedeki yangın riskini artırdığına dikkat çekti. Ağustos ve Eylül aylarında ise yangın riski sahil ekosistemleri üzerindeki baskıyı gündemde tutmaya devam etti. Yangınlarla birlikte özellikle çevre kirliliği had safhaya çıktı.
YILIN SON ÇEYREĞİ: YARGI KARARLARI VE LİMANAĞZI
2025 yılı Antalya'da çevresel olayların doruğa ulaştığı bir yıl oldu. Kasım ayında Kaş Gökçeyazı’da planlanan mermer ocağına ilişkin dava sonuçlandı ve mahkeme projeyi iptal etti. Karar, bölge halkı tarafından olumlu karşılandı. Öte yandan Aralık ayında Kaş Limanağzı Koyu'nda eko turizm projesi kapsamında yol açma çalışmaları başlatıldı. Söz konusu çalışmanın eski Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'ya ait olduğu ortaya çıktı. Özel çevre koruma bölgesi sınırları içindeki çalışmalarda zeytin ve pırnal meşesi ağaçlarının zarar gördüğü, Likya Yolu'nun etkilendiği iddia edildi. Sivil toplum kuruluşları bölgede eylemler düzenledi ve yol izninin iptali için dava açtı.
2025 yılı boyunca Antalya'da çevre gündemi; kıyıların kamusal kullanımı, orman ve tarım alanlarının korunması, dere yatakları ve madencilik faaliyetleri etrafında şekillendi. Birçok proje protestolar ve hukuki süreçle karşılaşırken, bölgenin doğal ve kültürel mirasının korunması çağrısı sürdü.





