Son günlerde Türkiye’nin en çok tartışılan başlıklarından biri gıda güvenliği oldu. Marketten restorana, otelden kafeye kadar uzanan geniş zincirde hem tüketicilerin hem de işletmelerin tedirginliği artıyor. Çünkü sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmak her zamankinden daha zor hale geldi. Denetim mekanizmaları yetersiz kalırken, işletmelerdeki eksiklikler ve yanlış verilen eğitimler sorunu daha da derinleştiriyor.

Gıda Güvenliği Çöktü! Yanlış Hijyen Eğitimi Yurttaşları Risk Altına Alıyor (1)Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, sorunun temelinde yanlış yapılandırılmış hijyen eğitimi sisteminin bulunduğunu ifade etti. Manavoğlu’na göre gıda güvenliğini tehlikeye atan en kritik noktalar; etiketsiz kimyasallar, izlenebilirliğin olmaması ve personelin doğru eğitimi almaması.

Tüketicilerin alışveriş yaparken artık çok daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Manavoğlu, “Artık yalnızca dengeli değil, güvenilir beslenmek için de mücadele ediyoruz” diyerek tabloyu özetledi.

“SORUN TAMAMEN BURADAN KAYNAKLANIYOR”

Gıda Güvenliği Çöktü! Yanlış Hijyen Eğitimi Yurttaşları Risk Altına Alıyor (1)-1

Gıda tüketimi ya da gıda alışverişi yaparken bilindik ve güvenilir yerlerden yapılmasının gerektiğinin altını çizen GMO Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, personelin hijyen eğitimini gıda mühendisleri yerine hemşireler, ebeler ve doktorların verdiğini ifade ederek konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Temel sorun şu: Türkiye’de bir gıda işletmeniz varsa, orada çalışan personelin hijyen belgesi alması gerekiyor. Bu hijyen belgesi doğrudan gıdayla ilgilidir. Bu eğitimleri halk eğitim merkezleri veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın hayat boyu öğrenme programı kapsamında yürütülüyor.

Bu hijyen eğitimini hemşireler, ebeler ve doktorlar veriyor. Gıda mühendisleri ise bu eğitimi veremiyor. Biz bunun üzerine yıllarca çalıştık, defalarca itiraz ettik; ancak hâlâ Türkiye’de gıda işletmelerindeki çalışan personelin zorunlu olarak alması gereken hijyen eğitimini gıda mühendisleri veremiyor. Asıl sorun tamamen buradan kaynaklanıyor.”

“KOKLAYARAK NE OLDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞIR”

Gıda Güvenliği Çöktü! Yanlış Hijyen Eğitimi Yurttaşları Risk Altına Alıyor (3)

Manavoğlu, pek çok işletmede yaşanan soruna değinerek, “Temeline baktığımızda, personel gerekli eğitimleri doğru yerden almış olsa, o kafede veya başka birçok işletmede bu sorunlar yaşanmazdı. Ne yazık ki hâlâ birçok işletmede şeffaf bir şişe içinde isimsiz bir sıvı görürsünüz. Personel gidip koklayarak ne olduğunu anlamaya çalışır. Oysa böyle bir durumun hiç yaşanmaması gerekiyor” diye konuştu.

“ÜRETİLEN GIDAYA DAHİ ETİKET KONULMALIDIR”

Gıda güvenliği eğitimlerinde her defasında “izlenebilirliğin” çok önemli olduğunu vurgulayan Manavoğlu, hiçbir şekilde bir gıda üretim işletmesinde isimsiz, etiketsiz, ambalajsız bir kimyasal bulunmaması gerektiğini ifade ederken, bulunan ürünlerin mutlaka etiketlenmesi gerektiğini söyledi. Manavoğlu, “Üretilen gıdaya dahi etiket konulmalıdır: ürünün ismi, üretim tarihi, son tüketim tarihi… Örneğin, bir otelde soğuk mutfakta haydari hazırlanır. Personel mutlaka üzerine streç film çeker ve etiketi yapıştırır: ‘Bu ürün haydari, şu gün hazırlandı, şu tarihe kadar tüketilmesi gerekiyor.’ Maksimum iki gün. İşte bu izlenebilirlik çok önemlidir. Personel, kimyasalların etiketlenmesi gerektiğini, gıda ile temas etmemesi gerektiğini ve depoların ayrı yerlerde saklanması gerektiğini bilseydi; o kimyasal kahve makinesinin yanında bulundurulmazdı” dedi.

GIDA ZİNCİRİNDE GÜVENİLİRLİK KISMI EKSİK KALIYOR

Gıda Güvenliği Çöktü! Yanlış Hijyen Eğitimi Yurttaşları Risk Altına Alıyor (2)

Gıda güvenliğinin çok büyük bir halka olduğunu söyleyen Manavoğlu, üretimden tüketime kadar geçen süreçte; üreticiye de, taşıyana da, depolayana da, satışını gerçekleştirenlere de, tüketiciye de büyük sorumluluklar düştüğünü ifade ederek, “Yerel yönetimlerden genel yönetimlere, bakanlıklara kadar bütün kurumların etkin bir denetim mekanizmasını genişletmeleri gerekiyor. Personel sayılarının artırılması gerekiyor ki denetim sayıları artsın, etkin denetimler yapılsın ve kamuda gıda güvenliği iyi noktalara getirilsin. Biz önceden hep ‘Yeterli ve dengeli beslenme’ diyorduk. Literatürde de bu şekilde geçiyor. İnsanların yeterli ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Ama artık şunu vurgulamak zorundayız: Yeterli, dengeli ve güvenilir bir şekilde beslenmemiz gerekiyor. Ne yazık ki işin güvenilirlik kısmı eksik kalıyor” sözlerine son verdi.

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ