Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Ilıca Mahallesi’nde faaliyet gösteren özel bir hayvanat bahçesinde bulunan Zeus isimli bir aslan 6 Temmuz’da kaçmıştı. Ardından kaçan Zeus Manavgat’ta bir vatandaşı yaralamıştı. Yaşanan olayla birlikte Zeus yaşamdan koparıldı. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran olaydan sonra ise hayvanat bahçesine mühür vurularak geçici kapatılmıştı.
Antalya’da yaşanan bu olayın ardından gözler hayvanat bahçelerine çevrildi. Esir olarak hayvanat bahçesindeki hayvanların durumu gündeme geldi. Hayvanat bahçelerinin kapatılması gerektiğini savunan hayvanseverler hayvanat bahçelerinin birer cezaevi olduğunu ve kapatılması gerektiğini savundu.
Konuya ilişkin Antalya Candost Koruma ve Sahiplendirme Derneği Başkanı Arife Yanık, açıklamalarda bulundu. Yanık, “İnsanlar birçok konuda rahatlık ve özgürlük istiyor, peki yasa koyucular bunların hepsine izin veriyor mu? Hayvanları istemeyen, onları sadece birer obje gibi görenlerinde istekleri reddedilmeli ve doğanın sesine kulak vermeliyiz” dedi.
HAYVANATA BAHÇELERİ BİRER CEZAEVİ Mİ?
Hayvanat bahçelerinin modern cezaevleri olduğunu ifaden Yanık, “Her canlı özgür olmalıdır ve hayvanlar doğaya aittir. Onlara altın kafes bile yapsanız ait oldukları doğayı seçeceklerdir. Dolayısı ile zaten ülkemizdeki hayvanat bahçelerinin doğal yaşam alanları ile alakası yokken, onları ufacık kafeslerde dünyalarından uzakta eşittir tutmak bana hep zalimce gelmiştir. Doğal yaşam alanları bazı Ülkelerde olduğu gibi, hayvanın zaten yaşamakta olduğu bölgenin korumaya alınması ile oluşturulabilir. Ne yazık ki yetkililerimiz bunu da yanlış anlamış” sözlerini kullandı.
“HAYVANAT BAHÇELERİ ÇOCUKLARA BİR ŞEY KATMAZ”
Günümüzde çocuklar dilediklerince belgesel izleyebildiğini hatırlatan Yanık, “Kafesin arkasında üzgün bakan bir canlıyı uzaktan görmekle, hapsedilmiş halini seyrettirmekle çocuklara bir şey katamayız. Ben de çocuk oldum, hayvanat bahçesine hayvanları çok sevdiğim için koşa koşa gitmiştim, ta ki onları o daracık alanlarda çaresiz bulana kadar. Hala aynı üzüntüyü taşıyorum. Yani, "yaptık oldu, bizde de var" yarışından vazgeçmeli ve hayvanları, çiçeğin dalında güzel ve canlı olduğu gibi, doğasında gözlemlemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“DOĞANIN SESİNE KULAK VERMELİYİZ”
Hayvanat bahçelerinin barınaklar gibi hayvan haklarına uygun olmadığını ifade eden Yanık hem barınakların hem de barınakların cezaevi modeli olduğunu söyledi.
Empatiden yoksun olmayanların bu durumu görmenin çok da zor olmayacağını ifade eden Yanık, “İnsanlar birçok konuda rahatlık ve özgürlük istiyor, peki yasa koyucular bunların hepsine izin veriyor mu? Hayvanları istemeyen, onları sadece birer obje gibi görenlerinde istekleri reddedilmeli ve doğanın sesine kulak vermeliyiz” diyerek sözlerine son verdi.