TropikSepeti Yönetim Kurulu Başkanı Şevki Öncel, 10 yıl önce Manavgat’ta başladığı tropik meyve yetiştiriciliğinde 600 hektarlık üretim alanına ulaştı. Tamamına yakını başka ülkelerden ithal edilen 45 çeşit meyve yetiştiren Şevki Öncel, hedefinin; tamamına yakını ithal edilen meyvelerin iç pazar ihtiyacını karşılayıp ithal ederek cari açığın kapanmasına katkı sağlamak olduğunu söyledi.
ARG EÇALIŞMALARINA ÖNEM VERİYOR
Anadolu Aslanları iş insanları Derneği Genel Merkezi’nde yönetim kurulu üyesi ve derneğin Türkiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektör Başkanı da olan Şevki Öncel, Manavgat’ta, yarısından fazlası örtü altı olmak üzere 600 dekar alanda tropik meyve yetiştirdiğini söyledi. Muz, avakado, mango, ananas, ejder meyvesi ve papaya gibi 45 çeşit tropik meyve ürettiklerini belirten Öncel, “10 yıldır ARGE çalışması yaparak, doku kültürü ile fidan üreterek, meyve üretimi, bunun devamında depolama, paketleme, ticaret, ithalat ve ihracat gibi tüm süreçleri yönettiklerini söyledi.
BOZULMAMIŞ IRK İÇİN LABORATUVAR KURDU
30 yıl esnaflık yaptıktan sonra 10 yıldır bu işe girdiğini belirten Öncel, “10 yılda birçok yenilik yaptık. 45 farklı ve yeni ürünü bir lokasyonda üretmek kolay değil. ARGE merkezimiz 50 dekar. Doku kültürü ile mikroptan ari, bozulmamış ırkı çoğaltan laboratuvar kurduk. Bunun Türkiye’deki isim tescillerini yapıyoruz. Bir sektörün oluşması kolay değil. Biz 10 yıllık bir firmayız ve hala zamana ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
ÜLKEMİZ, SAVUNMA SANAYİİ VE TARIMLA BÜYÜYECEK
Aynı anda bu kadar çeşidi üreten ender firmalardan birisi olduklarını belirten TropikSepeti Yönetim Kurulu Başkanı Şevki Öncel, “Kalabalık bir mühendis grubumuz var. Kurumsal marketlerle yurtiçi ve dışında çalışmalarımız var. Ülkemizi seviyoruz ve üretimin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ülkemizin savunma sanayisi ve tarımla büyüyeceğini biliyor ve üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz” şeklinde konuştu.
İTHAL EDİLEN ÜRÜNLERİ ÜRETMELİYİZ
Tarımın, çok değişkeni bir arada bulunduran hassas bir sektör olduğunu belirten Şevki Öncel, “Herkesin ihtiyaç listesinin başında gıda geliyor. Bu sektörün düzgün insanların elinde büyümesinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Çünkü sağlık ve beslenme çok önemli. Bu doğrultuda örnek olmaya çalışıyoruz. Ülke olarak ithal edilen ürünleri üretmeliyiz. Başta muz olmak üzere, 8-10 yıl önceye kadar birçok tropikal meyvenin yüzde 90’ını ithal ediyorduk. Dövizlerimiz yurtdışına gidiyordu ve cari açık artıyordu. Öncelikle ucuz-pahalı olduğuna bakmadan kendimiz üretmeli ve dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Ülkemizin ihtiyacını karşıladıktan sonra lojistik avantajımız olan yakın bölgelere ihracat yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
PERSONEL BULMAKTA ZORLANIYORUZ
Tarım sektörünün maliyetler ve işgücü ihtiyacı gibi sorunlarla uğraştığını belirten Öncel, şunları söyledi: “Şu anda yabancıları çalıştırmak için bazı mevzuat değişikliklerine ihtiyacımız var. Bu konuda yetkililerle görüşüyoruz. Tarım, yüzde 70 işgücüne dayanıyor ve personel bulmakta zorlanıyoruz. Türkiye’de herkes birbirinin yaptığını yapıyor. Bir yıl para eden ürün takip eden sene daha çok üretilir. Bu kısır döngüyü değiştirmeye çalışıyoruz. Alanya ile Kemer arasında su sorunu da yok. Sürekli denize akarsu kaynaklarımız var. Antalya’da subtropik ürünler de yetişiyor, 1000 metre rakımda diğer ürünler de yetişiyor”.
HEDEF; YAKIN COĞRAFYAYA İHTALAT YAPMAK
Ürettikleri ürünlerin, Avrupa ve Rusya pazarına 30 günlük gemi yolculuğu ile uzak coğrafyalardan geldiğine dikkat çeken Öncel, şu ifadeleri kullandı: “30 günlük yolculukta birçoğu raf ömrünü tamamlamış oluyor, lezzetini kaybediyor. Bu ürünlerin ana pazarı olan Avrupa ve Rusya pazarını, 3-4 günlük tır yolculuğu ile taze ve lezzetli bir şekilde bu coğrafyaya ulaştırmak istiyoruz. Çünkü Ekvator’dan gelen ürün 30 günlük gemi yolculuğu yapıyor ve yolda bozuluyor. Ülkemizin stratejik konumu çok önemli. Bu ürünler daha fazla üretilmeli. Daha çok üretilirse Dünyada bir aktör haline geliriz. Ürünlerimizin yüzde 80’i iç pazara gidiyor, ihracat ile ilgili deneme çalışmalarımız var”.
8-9 ÇEŞİTTE UZMANLAŞMAK İSTİYOR
Tropik meyvede hedeflerinin, 8-9 çeşitte üretim alanlarını genişletip, ürünlerin fidanlarını çoğaltarak sözleşmeli üretim ile ortak üreticilere ulaşmak olduğunu belirten Öncel, “Daha fazla üretim olduğu zaman Pazar bulup bu ürünleri o pazara ulaştırmak gerekiyor. Biz şu anda bu sürece hazırlanıyoruz. 8-10 yılda yabancısı olduğumuz bir sektörde 600 hektarlık alana ulaştık. Bunun yanında doku kültürü, muz üretimi, depolama, paketleme, lojistik aynı konular. Hepsini yapıyoruz ancak eksiklerimiz var ve bunu gidermeye çalışıyoruz. Gerekirse 1 milyon hektar alanda üreteceğiz” diye konuştu.
GIDA ELİNDE TUTAN ÜLKELER GÜÇLÜ OLACAK
2024’te 45 çeşit üründen yaklaşık 3 bin ton üretim yaptıklarını belirten Öncel, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ürünlerimizin yüzde 90’ı Türkiye’de tüketildi. Çevremizdeki tüm ülkeler lojistik avantaj nedeni ile hedef pazarımız. Gemi ve uçakla taşımacılıktan, maliyet nedeni ile kaçınmak istiyoruz. Tırla 3-4 günde ulaşabileceğimiz tüm ülkelere ihracat yapmayı planlıyoruz. Gıda, dünyanın en stratejik sektörüdür. Gıdayı elinde tutan ülkeler gen güçlü ülkeler olacak. Kapsülle beslenmenin konuşulduğu bir dönemde tarım ve gıda çok önemli. Hangi sektörde olursa olsun, yatırım yapacak işinsanları az da olsa tarımın içinde olup üretime girsin. Çünkü bu işin şakası yok. Bu bilinçle ve anlayışla hareket ediyoruz”.