Her yıl milyonlarca turistin akınına uğrayan Antalya’da, kara ve hava yoluyla gelen ziyaretçiler şehir merkezinde yeterince vakit geçiremiyor. Özellikle Kaleiçi’nde esnaf, turiste hasret kalmış durumda. Kruvaziyer turizminin yeterince gelişmemesi, Antalya’nın turizm potansiyelini olumsuz etkiliyor.
Alanya ise kruvaziyer turizmiyle adını duyurmuş durumda. Gelen turistler genellikle Alanya Kalesi, Damlataş Mağarası ve Kızılkule gibi turistik noktaları ziyaret ederek günübirlik geziler gerçekleştiriyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cem Arüv, Antalya şehir merkezinde, özellikle Kaleiçi bölgesine bir kruvaziyer limanı yapılması gerektiğini savundu. Antalya’nın dört farklı noktasında kruvaziyer limanlarının inşa edilmesinin turizmi canlandıracağını ifade etti.
“ZİYARETÇİ SAYISI HENÜZ ARZU EDİLEN SEVİYEDE DEĞİL”
Antalya’nın 648 kilometrelik sahil şeridiyle dikkat çeken bir kent olduğunu belirten Arüv, bölgenin tarih boyunca antik yerleşimlere ev sahipliği yaptığını; Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kıyıların aktif biçimde kullanıldığını vurguladı. Ancak kruvaziyer turizmi açısından yeterli gelişmenin sağlanamadığını dile getiren Arüv, “Alanya kruvaziyer turizmiyle öne çıkan bir bölge haline geldi. Kruvaziyer turistleri genellikle Alanya Kalesi, Damlataş Mağarası ve Kızılkule gibi noktalarda günübirlik geziler yapıyor. Ancak bu ziyaretçi sayısı henüz arzu edilen seviyede değil” dedi.
KALEİÇİ’NE BAĞIMSIZ MENDİREK YAPILABİLİR
Uzun süredir Kaleiçi bölgesine kruvaziyer limanı yapılması gerektiğini savunan Arüv, şu ifadeleri kullandı:
“Mevcut iskele korunarak, denize açık kısma bir mendirek inşa edilmesiyle güvenlik sağlanabilir ve iskele kruvaziyer iskelesi olarak kullanılabilir hale getirilebilir. Bu proje sayesinde hem Kaleiçi esnafı ekonomik olarak canlanacak hem de Üçkapılar, Antalya Müzesi ve çevredeki antik kentlere turist erişimi kolaylaşacaktır. Antalya’nın doğu ve batı yakalarında yeni kruvaziyer noktaları oluşturulması da önerilmekte. Alanya zaten mevcut bir iskeleye sahipken, Side’deki antik liman düzenlenebilir, Demre’de ise yeni açılan Saturn Marina kruvaziyer turizmi için elverişli hale getirilebilir. Bu kapsamda Alanya, Side, Kaleiçi ve Demre’de dört farklı kruvaziyer limanı kurulması durumunda Antalya’nın deniz turizmi önemli ölçüde hareketlenebilir.”
DENİZDE KORUMA MENDİREĞİ
Kaleiçi için planlanan projenin kara bağlantılı bir yapı öngörmediğini, aksine denizde inşa edilecek bir koruma mendireğiyle liman oluşturulabileceğini belirten Arüv, bu mendireğin hem fırtına ve olumsuz hava koşullarına karşı koruma sağlayacağını hem de kruvaziyer gemilerinin yanaşmasına imkân tanıyacağını söyledi. Arüv, “Gemiden inen yolcular botlarla kıyıya taşınabilir. Küçük bir gümrük tesisinin kurulmasıyla operasyonlar daha kolay hale gelebilir. Böyle bir düzenleme hem bölge esnafını canlandıracak hem de prestijli markaların dikkatini bu bölgeye çekebilecektir” dedi.
KALEİÇİ YAT LİMANI İSKELESİNİN YETERSİZ
Mevcut durumda Kaleiçi Yat Limanı iskelesinin yetersiz kaldığını ve zamanla zarar gördüğünü ifade eden Arüv, “Mevcut durumda Kaleiçi Yat Limanı iskelesinin yetersiz kaldığını ve zamanla zarar gördü. Bu durumun önüne geçmek için kıyı mühendisliği ilkelerine uygun şekilde yeni düzenlemeler yapılmalı; inşa edilecek mendirek hem koruma hem de kruvaziyer iskelesi işlevi görmelidir. İstanbul’daki Galataport projesi bu kapsamda örnek teşkil eden bir proje olarak değerlendirilmekte. Sonuç olarak, Kaleiçi’nde kurulacak bir kruvaziyer limanı turizmin canlanması açısından olduğu kadar bölgenin korunması için de stratejik öneme sahip olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
