Kaş Gökçeyazı Mahallesi, Payemağacı ve İncirli mevkilerinde ormanlık alanda yapılan çalışmalar sonucunda bölgede antik döneme ait yapı kalıntıları, sarnıçlar, işlikler ve seramik parçalar tespit edildi. Kalıntıların bulunmasının ardından Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün ve diğer ilgili kurumların görüşleri doğrultusunda bölge, I. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillendi.
Alanın tescillenmesinin ardından ise uygulamalar durdurulurken, taşınmazların tapu kayıtlarına sit alanı şerhleri konulması kararlaştırıldı.
“TESCİLLİ BÖLGEDE ŞANTİYE KURDULAR”
Öte yandan Kaş Çevre ve Kültür Derneği tarafından açılan davaya ilişkin yapılan bilirkişi keşfi sonucunda, projenin ÇED sürecine tabi olması gerektiğini ve mermer ocağı faaliyetlerinin çevresel, ekolojik ve sosyal açıdan ciddi zararlar doğuracağını ortaya koydu. Ancak Başkan Akoy, bölgenin tescillenmesine rağmen Kentaş A.Ş.'ye ait firmaların bölgede şantiye kurulduğunu belirterek, alanın tahrip edildiğini aktardı. Firma temsilcilerinin evraklarının tam olduğunu iddia ettiklerini ifade eden Başkan Akoy, “Neye istinaden orada şantiye kurduklarını, dava edilmiş ve bilirkişi raporu olumsuz çıkmış bir sürecin neresinde, hangi izinlerle bu işlemi yaptıklarını anlamış değiliz” dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORU AÇIKLANDI
Bilirkişi raporuna göre;
1. ORMAN MÜHENDİSLİĞİ TESPİTİ
Bilirkişi heyeti, maden sahasının tamamen devlet ormanı içinde kaldığını ve yoğun sandal, kızılçam ve maki örtüsüyle kaplı olduğunu belirtiyor. Alan herhangi bir koruma statüsünde değil, ancak doğal yapısı bozulmamış bir ekosistem olarak değerlendiriliyor. Rapor, faaliyetin başlaması durumunda:
Orman bütünlüğünün bozulacağı,
Flora ve faunanın yok olacağı,
Habitat tahribatının geri döndürülemez hale geleceği,
Rehabilitasyonun topografya ve iklim koşulları nedeniyle mümkün olmayacağı
sonuçlarına ulaşıyor.
2. MADEN MÜHENDİSLİĞİ TESPİTİ
Proje kapsamında açık işletme yöntemiyle mermer blok üretimi yapılması ve 10 metre yüksekliğinde basamaklar oluşturulması öngörülüyor. Proje kapsamında yılda yaklaşık 270 bin ton taş çıkarılması planlanıyor.
Ancak hazırlanan rapor, Proje Tanıtım Dosyası’ndaki ekonomik verilerin yetersiz olduğunu ve projenin ekonomik getirilerinin somut biçimde ortaya konmadığını belirtiyor.
3. Jeoloji ve Hidrojeoloji Tespiti
Saha Beydağları formasyonu içinde, kırıklı ve çatlaklı kireç taşlarından oluşuyor. Yüzeyde su kaynağı yok, ancak yeraltı suları kırıklı yapılar aracılığıyla besleniyor. Madencilik faaliyetinin bu doğal su sistemine zarar verme riski yüksek bulunuyor. Bölge, Demre–Akçay alt havzasında, 1,7 kilometre yakınında Demre Çayı ile ilişkili bir su sistemi içinde yer alıyor. Bu nedenle, yeraltı suyunun debi ve kalitesinin bozulma riski özellikle vurgulanmış.
BİLİRKİŞİ HEYETİ’NİN SONUCU
Bilirkişi heyeti, tüm bulguları birlikte değerlendirerek şu sonuca varıyor:
“Gökçeyazı Mahallesi’ndeki maden ocağı projesi, orman ekosistemi, flora-fauna dengesi, su kaynakları ve doğal çevre üzerinde geri dönüşü olmayan tahribatlar yaratacaktır. Proje tanıtım dosyası çevresel ve ekonomik boyutlarıyla yetersizdir. Bu nedenle, Antalya Valiliği’nin ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı, bilimsel, teknik ve kamu yararı açısından uygun değildir.”
“BİLİRKİŞİ RAPORU LEHİMİZE GELDİ”
Konuyla ilgili açıklamalar yapan Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy şu ifadelere yer verdi:
“Kaş Gökçeyazı Mahallesi'nde bir mermer ocağı ruhsatı verilmiş. Yaklaşık 95,5 hektar büyüklüğünde bir mermer ocağı ruhsatı verilmişti. Buna 24,5 hektar için müracaatta bulunulmuştu. Şimdi alan 25 hektara çıkınca, ÇED yapılması gerekiyor. Antalya Valiliği ise 24,5 hektarlık bu ruhsat başvurusuna “ÇED gerekli değildir” kararı vermişti. Bu karara biz, Kaş Çevre Kültür Derneği olarak dava açtık. Bu başvuruya istinaden bir bilirkişi keşfi yapıldı ve bilirkişi raporu lehimize geldi.
“TESCİLLİ ALANIN ORTASINA ŞANTİYE KURULDU”
Ardından alanda yaptığımız araştırmalarda arkeolojik kalıntılar bulduk. Bunları Antalya Kültür ve Kültür Varlıkları'na tescil ettirdik. Alan, birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildi. Buna istinaden bu işin rafa kalkması gerekirken, bundan bir hafta önce firma temsilcileri Kent A.Ş.'ye ait firmalar gelip Gökçeyazı'nın ortasında, o alanın tam ortasında şantiyeyi kurmaya başladı.
“FİRMA EVRAKLARININ TAM OLDUĞUNU İDDİA EDİYOR”
Hemen kaymakamlığa çıktık. Elimizdeki evraklarla davanın henüz sonuçlanmadığını, bilirkişi raporunun lehimize olduğunu ilettik. Herhangi bir işlem yapılmaması gerektiğini söyledik. Kaymakam, işlem yaptırılmayacağını söyledi. Ancak firma temsilcileri evraklarının tam olduğunu iddia ediyor. Evrakları biz de kaymakamlıktan talep ettik.
“HANGİ İZİNLERLE BU İŞLEM YAPILDI ANLAMADIK”
Bilgi Edinme Kanunu kapsamında evrakları almak istedik ama şu anda evraklar elimizde yok. Henüz elimize ulaşmadığı için tam olarak bilemiyoruz. Yani neye istinaden orada şantiye kurduklarını, dava edilmiş ve bilirkişi raporu olumsuz çıkmış bir sürecin neresinde, hangi izinlerle bu işlemi yaptıklarını anlamış değiliz.”