Bu efsanevi plajü geçmişten gelen romantik mirası ve Akdeniz'in eşsiz güzelliğini birleştirerek, Alanya'yı ziyaret eden herkesin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelmeye devam ediyor. Peki, Kleopatra Plajı'nın hikayesi nedir? İşte merak edilen soruların yanıtları haberimizde...
ANTONİUS AŞK HEDİYESİ
Efsaneye göre, Roma İmparatoru Marcus Antonius, Mısır Kraliçesi Kleopatra'ya olan büyük aşkını ispatlamak ve ona unutulmaz bir hediye sunmak ister. M.Ö 32 yılında, Roma seferine çıkan Antonius'un yolu Alanya kıyılarında geçer. Antonius, Alanya'nın kendine has güzelliğine hayran kalır ancak sevgilisi Kleopatra'nın Mısır'daki gibi egzotik bir kuma sahip olmasını ister. Rivaeyete göre, Antonius, Kleopatra'nın yüzebileceği ve sadece ona özel olacak bu koya, gemilerle Mısır'dan özel olarak kum getirerek hediye eder. Plajın kumlarının bugün dahi Alanya'daki diğer plajlardan farklı, iri taneli ve neredeyse hiç tozlanmayan yapıda olması, bu efsanenin dilden dile dolaşmasına en büyük kanıt olarak gösterilir. Söylencelere göre kraliçe, Alanya Kalesi'ni ziyaret ettiği zamanlarda her gün bu plajda yüzerek serinlerdi.
PLAJIN ÖZELLİKLERİ VE GÜNCEL DURUMU
Kleopatra Plajı, efsanevi hikayesinin yanı sıra coğrafi özellikleriyle de dikkat çekiyor. Mavi Bayrak ödüllü bu plajı, denizin berraklığı ve temizliği ile biliniyor. Kıyıdan yaklaşık 5 6 metre sonra derinleşmeye başlaması, burayı iyi yüzücüler için cazip hale getiriyor.
Günümüzde yerli ve yabancı binlerce turistin akınına uğrayan Kleopatra Plajı, Alanya turizminin adeta sembolü haline gelmiş durumda. Plajın hemen arkasındaki tesisler ve şehir merkezine yakınlığı, ziyaretçilere hem tarihi bir atmosferde dinlenme hem de kolay ulaşım imkanı sunuyor.
