"4.5" olarak adlandırılan 5. buluşma, sembolik olarak geçici bir geçiş sürecini ve arada kalma halini temsil ediyor. Etkinlik hem bir anımsatma hem de bienalin kendi ritmini yeniden yakalamasını hedefleyen olağan geçiş etkinliği olarak planlandı. Antalya’nın tarihi Pil Fabrikası’nda geçekleştirilen bienal, günümüzdeki yoğun kentsel örüntü içerisindeki merkezi konumuna rağmen, yakın çevresiyle yapısal bir bütünlük kuramayan ve izole edilmiş bir ara yüz olarak işlev görmeye devam ediyor. Bienalin anlamlı kılınması için Pil Fabrikası’nın tercih edilmesinin nedeni terk edilme ile yeniden işlevlendirme potansiyeli arasında, kurumsal bellek ile mekansal unutuluş arasındaki belirsiz bir eşikte konumladı. Bu konum, endüstriyel kalıntı ile kültürel dönüşüm arasındaki sınırı gösterdiği için Pil Fabrikası Uluslarası Antalya Mimarlar Odası Bienali’in adresi oldu.
AÇILIŞI MESUT KOCAGÖZ YAPTI
Antalya’da, 3-9 Kasım tarihlerinde halka açık ve ücretsiz olan bienalin açılışında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz yer aldı. Kocagöz bienal açılışında " Saygıdeğer konuklarımız, Mimarlar odasının değerli başkanı, yurt içi ile yurt dışından katılan akademisyenlerimiz, şube başkanlarımız, mimarlarımız ve sevgili konuklarımız, herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyorum hoş geldiniz. Bugün burada Türkiye'nin ilk ve tek uluslararası mimarlık bienali olan bu önemli organizasyonu Kepez'de hep birlikte yapabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Değişen dünyada şehirlerin, toplumların ve yaşam biçimlerinin dönüşümüne yeniden bakmak için bir fırsat bulacağız ve geçmişte geleceği, yerel ve evrenseli, doğa ile insan eliyle yapılmış olanları arasında bir denge kurmak, bir yol bulma şansına sahip olmak, bu bir yandan da mümkün olacaktır diye düşünüyoruz. Çünkü, bir kentin gücü sadece binalarında değil, insanında, kültüründe, üretiminde ve dayanışmasında gizlidir. Biz, Kepez Belediyesi olarak bu gücü koruyan geliştiren ve geleceğe taşıyan bir anlayışla çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Bu ilk Bienal'in en önemli yanlarından biri, ülkemizin endüstriyel kültür miraslarından biri olan Pil Fabrikasında gerçekleşiyor olmasıdır. Bugün burada Antalya'nın geçmişine sahip çıkan geleceğini düşünen bir vizyonun buluşmasına tanıklık ediyoruz. Uluslararası Antalya Mimarlık Bienali, Antalya'nın dünyaya açılan yüzüdür. Bu organizasyon kültür, sanat, bilim ve kent vizyonun buluştuğu ortak bir platformdur. Kepez Belediyesi olarak böyle bir organizasyonun paydaşı olmaktan ben büyük gurur duyuyoruz. Bu süreçte emeği geçen başta Antalya Mimarlar Odamızın değerli Başkanı Hasan Çerçiler ve bienal Başkanımız sayın Prof. Dr. Celal Abdi Güzer beyfendi, küratörlerimize katkı sunan tüm kurumlara ve özveriyle çalışan özellikle herkesin bahsettiği genç mimarlarımıza ve ekip arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum ellerinize sağlık. Herkesi tekrar sevgiyle saygıyla selamlıyorum başarılı olmasını diliyorum hoş çakalın" dedi.
ÇERÇİLER: "MİMARLIK MESLEĞİNİN GELECEĞE ATILMIŞ TARİHİ BİR İMZASIYDI"
Antalya Mimarlar Odası Başkanı Hasan Çerçiler "Bazı insanların hedefleri vardır, bazı insanların hayalleri vardır. Biz hayallerimizi hedef aldık" demişti. Bizde bu şiar edilerek bu sözü Bianel'i ilk günden bugüne kadar devam ettirmeye çalıştık. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde İstanbul dışında düzenlenen ilk mimarlık Bianeli'ni 2011 yılında ev sahipliği yapmıştık. Bunun gurunu taşıyan ekibin bir parçasıydım. Daha sonra, bu bizim için sadece bir organizasyon değildi.
ÇERÇİLER'DEN BAŞKAN KOCAGÖZ'E TEŞEKKÜR
Mimarlık mesleğinin geleceğe atılmış tarihi bir imzasıydı. Türkiye'de şu an da 5.sini düzenlenmekte olduğumuz mimarlık bienali artık Antalya'da düzenleniyor ve başarı ile tamamlanmak üzere. Belki kimilerine göre bi hayaldi ama biz Antalya şubesi olarak bu hayali hedeflerimize dönüştürdük ve bugün burada o hedefin gerçekleştiğini hep beraber görmekteyiz. Bu süreçte bizden desteklerini esirgemeyen Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'e, sponsor olan konuklarımıza, uluslararası konuklarımıza ve özellikle genç mimar arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. Bu başarı hepimizin. Genç mimarlık yapılanmamızın dışında bu işte emepi geçen baş aktörlerden burada anmadan geçemeyeceğim Batuhan Efe Şahin'e de meslekte ve insan üstüü çabalarından dolayı ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Hayallerimizi hedefe dönüştürdük. Hedeflerimizi de Antalya'nın mimarlık tarihine kazımaya geldik. Katılımlarınız için herkese en içten teşekkürlerimi iletiyorum." dedi.
GÜZER: "KAYBETTİĞİMİZ DEĞERİ YENİDEN YAŞATIYORUZ"
Bienal Başkanı, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; “Orada bu bienal'de birden fazla nedenle heyecanlıyız. Bunlardan bir tanesi, Hasan Başkan'ında söylediği gibi bir ara vererek kaybettiğimizi düşündüğümüz bir değeri yeniden yaşatıyor olmak ve sürdürülebilir kılmak gerçekten pandemide 4 tane bienal yaptıktan sonra duraksama dönemi olmuştu. O nedenle biraz da kinayeli olarak bu bienale 4.5 adını verdik. İkincisi, gerçekten çok zengin bir katılım var. Ulusal ve uluslararası düzeyde bu işlerin her biri bizi çok heyecanlandırıyor. Üçüncüsü de bienal, çok özel bir mekanda yer alıyor. Bu şehir için önemli bir işaret ve kimlik değeri olan Antalya Pil Fabrikası, umarız bienal, bu binanın bu kampüsü çok boyutlu bir kültür merkezine dönüşmesi için itici bir güç oluşturur. Bu anlamda Antalyalıların sahip çıkmasını ümit ediyoruz.
GÜZER: "ÇOK SAYIDA GÖRÜNMEZ KAHRAMAN VAR"
Burada yer alan sergiler, konuşmalar olsun birçok etkinlik var. Yani bir tema etrafında oldukça kapsayıcı. Bu kapsayıcılık, sadece temanın şemsiyesi altında değil, disiplinler ve uluslararası olarak da yer alıyor. Öncelikle sergileri izlediğinizde göreceksiniz, mimarların yanı sıra mimarlıkla dirsek teması içinde bulunan sanatçılar, akademisyenler, öğrenciler ve belki dolaylı olarak pek çok disiplinden kişinin emeği ve düşüncesini temsil eden bir gösterimden bahsediyoruz. İkincisi de hakikaten Türkiye'nin her yanından ve uluslararası ortamdan gelen mimar katılımcılar ile birlikte paylaşılan bir ortak zemin oluşmuş oluyor. Bu zemin çok boyutlu olarak gerekmeyen öncesinde gerekse sonrasında mimarlığı, kentsel değerlerimize katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Elbette bu tür etkinliklerin varlıklarının ötesinde sürdürülebilir olmaları çok önemlidir. Ben bu neden bu etkinliğe sahip çıkan herkese çok teşekkür ediyorum. Biraz önceki konuşmamda da söyledim. Bu tür etkinliklerde bir vitrinde afişlerde vs. adı geçen bizim gibi kişiler var. Çok sayıda görünmez kahraman var. Özellikle bu bienal'de gençler ve katılımcılar çok önemli yükleri üstlendiler ve bugün çok nitelikli bir bienal'le karşı karşıya kalmamızın önemli bir zeminini oluşturdular. Bu nedenle onların da hepsine çok teşekkür ediyorum iyi ki geldiniz." dedi.
DR. SUHA ÖZKAN'DAN MİMARLIĞIN TEMEL DEĞERLERİ
Açılış konuşmalarını takiben, dünya mimarlık ortamına değerli katkılar sağlamış, Dr. Suha Özkan, sunumunu "Mimarlık Ödüllerine Bakış" başlığı altında gerçekleştirdi. Özkan, mimarların yüksek bir vicdan sahibi insanlar olduğunu vurgularken, bu vicdanlılığın temelinde yapı endüstrisinin enerji ve kaynak yönetimi açısından taşıdığı hayati öneme dikkat çekti. Mimarlık değerlerini, katılım, çoğulculuk, özgürlük, ayrımcılıktan uzaklık, eşitlik, barış, paylaşım, ortaklık ve sorumluluk duygusu olarak sıraladı. Ayrıca 21. yüzyılda bu değerlere yeşil ekolojik, koruma, sürdürülebilirlik, ortaklık ve dönüşüm gibi kavramlarla beslenen yeni tasarım değerlerinin eklendiğini vurguladı.
