Okulların açılması ile birlikte birçok ebeveyn çocukları için en iyisini istese de özellikle maddi olarak zorluk yaşayan aileler çocuklarına istediklerini verememenin eksikliğini yaşıyor. Eğitimde yaşanan eşitsizlik ise zamanla farklı sorunların ortaya çıkmasın neden oluyor. Geçen yıllardan birçok ebeveynin kabusu olan madde kullanımı ise bu yıl okulların açılması ile tekrar gündeme geldi. Aileler çocukların madde kullanımına alışmasından korktukları için üst düzey güvenlik önlemlerinin alınmasını istiyor.
“ÇOCUKLAR UYUŞTURUCU TACİRLERİ İLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR”
Veli Der Antalya Şube Başkanı Tülin Koç, çocukların aidiyet duygusunu sokakta ararken çetelerle, suç örgütleriyle ve uyuşturucu tacirleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“TÜİK verilerine göre her 3 çocuktan 1’i yoksul, her 4 çocuktan 1’i aç. Türkiye’deki 18 milyon çocuğun yaklaşık 8 milyonu yoksul, 4,5 milyon çocuk yatağa aç gidiyor. Yoksulluk çocuklar için yalnızca para eksikliği değil barınma, eğitim, gıda, ısınma, tıbbi destek ve sosyal dışlanma gibi temel haklardan mahrum kalmak anlamına geliyor. Bu yoksunluklar, çocukların ruhsal gelişimini zedelemekte; geleceklerini karartmakta ve onları suça sürükleyen riskli davranışlara açık hale getirmektedir. Yoksulluk çocuklar için yalnızca para eksikliği değildir. Barınma, eğitim, gıda, ısınma, tıbbi destek ve sosyal dışlanma gibi temel haklardan mahrum kalmak, çocukların ruhsal gelişimini zedelemekte geleceklerini karartmaktadır. Bu çocuklar, aidiyet duygusunu sokakta ararken çetelerle, suç örgütleriyle ve uyuşturucu tacirleriyle karşı karşıya kalmaktadır.”
MADDE KULLANIM YAŞI 9’ DÜŞTÜ
Türkiye’de madde kullanımı yaşının 9’a kadar düştüğünü söyleyen Başkan Koç, “Madde bağımlılığı, bireyin değil sistemin hastalığıdır. Türkiye’de madde kullanım yaşı 9’a kadar düşmüştür. 25 yaş altı gençlerde uyuşturucu kaynaklı ölümler artmaktadır. Avrupa Uyuşturucu İzleme Merkezi’nin 2024 raporuna göre Türkiye, genç yaş grubunda madde kaynaklı ölüm oranlarında dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Uzmanlar, gençler arasında madde kullanımının arttığını ancak tedaviye erişimin sosyal damgalama nedeniyle sınırlı kaldığını vurguluyor. Bağımlılık yalnızca fiziksel değil psikolojik ve sosyal kökenlidir. Yoksulluk, travma, dışlanma ve umutsuzluk bu süreci besleyen temel faktörlerdir” ifadelerine yer verdi.