Antalya Çakırlar bölgesine TOKİ'nin dere yatağına 4 bin 574 konut yapacağı ortaya çıkması tepkilere neden olmuştu. Konutları yapılması beklenen arazinin Boğaçayı’nın kolu olan Çandır Çayı yatağında bulunuyor. Bölgenin taşkın riski olan yerler arasında yer alması tedirginliği artırıyor. Antalya’nın önemli doğal alanlarından biri olan Çakırlar Mahallesi’nde başlatılan projenin kentin doğal dengesini bozacağı endişeleri yer alıyor. Bunun yanı sıra afet riski nedeniyle proje kamuoyunda büyük endişe yaratmaya devam ediyor. Tartışmalara konu olan proje için imza atılmaya hazırlanıyor olması TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi’nin harekete geçirdi.
ANTALYA’NIN DOĞAL DENGESİ BOZULACAK
TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Funda Yörük, proje alanı için onaylı bir imar planı bulunmadığını ve bu durumun Antalya’nın doğal dengesini bozacağını belirterek, şu sözlere yer verdi:
“Antalya ili Konyaaltı ilçesi Çakırlar Mahallesi’nde “Antalya İli Konyaaltı İlçesi Çakırlar Mahallesi 1. Etap 572 Adet Konut (+4KD) ve 1 Adet 24 Derslikli Ortaokul, 2. Etap 874 Adet (+6KD) Konut ve 16 Adet Dükkan, 3. Etap 921 Adet Konut (+7KD) 16 Adet Dükkan ve 1 Adet (24 Derslikli) İlkokul, 4. Etap 800 Adet Konut (+6KD) 20 Adet Dükkan ve 1 Adet cami, 5. Etap 776 Adet Konut (+6KD) ve 9 Adet Dükkan ve 6. Etap 631 Adet Konut (+5KD) ve 9 Adet Dükkan İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi" adıyla TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) tarafından ihale süreci tamamlanmış olup kontrol aşamasındadır. Bu işlerle alakalı ÇED süreci başlatılmıştır. Ancak proje alanı için onaylı bir imar planı bulunmamakta, bu durum Antalya’nın doğal dengesi, kent bütünlüğü ve planlama ilkeleri açısından ciddi endişelere yol açmaktadır.”
İMAR PLANI OLMADAN YAPILAŞMA KABUL EDİLEMEZ
İmar planı yapılmadan, kurum görüşleri alınmadan konut inşaatı için ihale yapılmasının kamu yararını, doğal çevreyi ve kent bütünlüğünü doğrudan tehdit edeceğini belirten Başkan Yörük, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca, her türlü yapılaşma ancak onaylı imar planlarına dayalı olarak gerçekleştirilebilir. Bu planlar, yalnızca yapı yoğunluğunu değil, aynı zamanda bölgede yaşayacak nüfusun sağlıklı, güvenli ve konforlu biçimde yaşamını sürdürebilmesi için gerekli sosyal ve teknik altyapı alanlarını da düzenler. İmar planı yapılmadan, kurum görüşleri alınmadan konut inşaatı için ihale yapılması; Kamu yararını, Doğal çevreyi ve kent bütünlüğünü doğrudan tehdit eden bir uygulamadır. İşin sadece 1. Etabı ele alınarak bir hesaplama yaparsak: 572 Konut = Yaklaşık 1.700 Kişi
572 konutluk bir proje, ortalama hane büyüklüğü dikkate alındığında yaklaşık 1.700 kişilik bir nüfus anlamına gelmektedir. Bu durumda, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Eki - Standartlar Tablosu uyarınca sağlanması gereken asgari sosyal donatı alanları aşağıdaki gibidir:
Donatı Türü Kişi Başına Asgari Alan (m²) Gereken Alan (m²)
Park ve Yeşil Alan 10 17.000
Eğitim Alanı (Anaokulu + İlköğretim) 6,5 11.050
Sağlık Alanı 1,5 2.550
Sosyal Tesis Alanı 0,75 1.275
Cami Alanı 0,50 850
Teknik Altyapı (trafo, su deposu vb.) 1 1.700
Toplam Gerekli Sosyal Donatı Alanı: 34.425 m² yani 1. Etap için en az 34 dönümlük sosyal donatı alanı ayrılması gerekirken, imar planı yapılmadığı için bu alanların nerede ve nasıl karşılanacağı belirsizdir.”
YAŞAM KALİTESİ VE KENT SAĞLIĞI TEHLİKEDE
Başkan Yörük, projenin toplumsal yaşam kalitesinin ciddi biçimde düşmesine yol açacağını belirterek, “Bu standartlar, keyfi değil; vatandaşların konfor, güvenlik ve sağlık koşullarında yaşayabilmesi için mevzuatla belirlenmiş asgari gerekliliklerdir. Planlama yapılmadan, sosyal donatılar öngörülmeden konut üretmek çocukların güvenli oyun ve eğitim alanlarından mahrum kalmasına, sağlık hizmetlerine erişim zorluklarına, yeşil alan eksikliğine bağlı çevresel sorunlara ve toplumsal yaşam kalitesinin ciddi biçimde düşmesine yol açacaktır. Proje alanı Boğaçayı taşkın havzası içerisinde yer almakta olup, geçmişte yaşanan sel olaylarının etkilediği bir bölgedir. DSİ, AFAD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü gibi kurumların taşkın, jeolojik-jeoteknik ve çevresel görüşleri alınmadan yapılan her uygulama, doğrudan insan hayatını riske atmaktadır” sözlerine yer verdi.
KENT BÜTÜNLÜĞÜ VE ALTYAPI UYUMUNUN YOK SAYILMASI
TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak Antalya’nın geleceği ve kamu alanlarının korunması için mücadeleye devam edeceğini ifade eden Başkan Yörük, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Çakırlar Mahallesi, mevcut ulaşım ağlarının dışında kalan bir yerleşimdir. Yeni yerleşimin kent merkezine ulaşımı, toplu taşıma bağlantısı, içme suyu ve kanalizasyon altyapısı planlanmadan bu büyüklükte bir nüfusun taşınması, ulaşım ve altyapı kaosuna neden olacaktır. Kentlerimiz, plansız konut politikalarıyla değil; bilimsel, katılımcı ve sürdürülebilir planlama süreçleriyle gelişmelidir. Çakırlar Mahallesi’nde imar planı yapılmadan başlatılan bu proje, Antalya’nın doğal yapısına, yaşam kalitesine ve planlı kentleşme ilkelerine açıkça aykırıdır. Antalya’nın geleceğini korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Plansız yapılaşmadan vazgeçilmeli; bilimsel temelli, çevreyle uyumlu ve kamu yararını esas alan planlama ilkeleri derhal uygulanmalıdır. TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak kamu yararını, doğayı ve planlama ilkelerini savunma kararlılığımızla, Antalya’nın geleceği ve kamu alanlarının korunması için mücadelemize devam edeceğiz.”
