Antalya'da 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, Yavuz Özcan Parkı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Dünya Barış Günü kapsamında yapılan yürüyüşte yurttaşlar, "Savaşa hayır barışa hemen şimdi" diyerek sloganlar attı. Tramvay yolunda gerçekleştirilen yürüyüş nedeniyle nostalji tramvayı hareket edemedi. Bu nedenle emniyet güçleri ve yurttaşlar arasında gerilimin yükselmesine neden oldu. Emniyet güçlerinin yoğun güvenliği altında yürüyüş devam etti. Yürüyüşün ardından yurttaşlar göğe balon bıraktı.

Antalyada Vatandaslar Baris Icin Yurudu (6)

CHP TUTUKLU BAŞKANLAR İÇİN TOPLANACAK

Eylemlere katılan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı şu sözlere yer verdi:

“Bildiğiniz gibi bir dünya barış günü aslında hepimizin sağlıklı, eşit ve adaletli bir şekilde burada bir dünyada yaşama hakkı var. Fakat ülkemizde ve dünyada sosyal baskılar, ilteris baskılar devam ediyor. Bunun yanında da yargısal baskılar devam etmekte. Bildiğiniz gibi cezaevinde şu anda 20 tane belediye başkanımız var. Bunlardan bir tanesi bizim oylarımızla seçilen 706 bin oy alan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız. Bu yüzden yarın Attalos’da saat 18.00’da sizlerin de katılımıyla destekleriyle bir miting yapacağız. Bir basın açıklaması yapacağız. Sizlerin katılımı önemli.”

Antalyada Vatandaslar Baris Icin Yurudu (5)

“KAYIPLARIN TAMAMINA YAKINI EMEKÇİ VE YOKSUL İNSANLARDI”

Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Devrim Mol okudu. Mol şu sözlere yer verdi:

“1 Eylül 1939 günü Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşı olan, büyük çoğunluğu siviller olmak üzere milyonlarca insanın ölümü ile sonuçlanan II. Dünya Savaşı’nın üzerinden 86 yıl geçti. Emperyalizmin bu kanlı paylaşımında en az 70 milyon insan yaşamını yitirdi ve o dönem, Dünya nüfusunun yüzde 3’üne denk gelen bu kayıpların tamamına yakını emekçi ve yoksul insanlardı. Aradan geçen bunca zamana rağmen emperyalistler daha fazla kar elde etme adına sermaye ihracına, tekelleşmeye, silahlanmaya hız kesmeden devam ediyorlar.

Antalyada Vatandaslar Baris Icin Yurudu (2)

“GAZZE’NİN İŞGAL VE İLHAK EDİLMESİ “ÇARE” DİYE SUNULUR NOKTAYA GELİNMİŞTİR.”

Savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımları yok edilirken 21. yüzyılın ilk çeyreğinde kadınlar ve kız çocukları köle pazarlarında satılmakta, tecavüz, işkence, mal varlıklarına el koyma, talan ve doğa katliamları işgalci güçlerce yaygınlaştırılmaktadır. Savaşın çıkmasında hiçbir rolü olmayan coğrafyanın emekçi yoksul halkları zorla yerlerinden edilerek sürgün yollarında tarifsiz acılar yaşamakta, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline gelmektedirler. Geldiğimiz aşamada ‘savaş suçları’ dahi dava konusu yapılmamaktadır! Gazze’de BM’nin resmen ilan ettiği kıtlık nedeniyle yüzlerce insan ölüyorken ve toplu ölümlerin an meselesi olduğu bugünlerde bırakalım savaş suçlarının yargılanmasını Gazze’nin işgal ve ilhak edilmesi “çare” diye sunulur noktaya gelinmiştir.

Antalyada Vatandaslar Baris Icin Yurudu (3)

“İKTİDAR AÇIĞA ÇIKAN MEŞRUİYET KRİZİNİ SİYASAL VE EKONOMİK BASKIYLA KAPATMAYA ÇALIŞIYOR”

Savaşta dahi hedef olmaması gereken sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve uluslararası kamuoyunun buna sessiz kalışı nasıl vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzun da göstergesidir. Biliyoruz ki, bu kanlı rejime ve katliamlarına dolaylı dolaysız destek veren, sessiz kalan tüm güçler tarih önünde hesap verecektir. İktidar son yerel seçimler sonrası iyice açığa çıkan meşruiyet krizini siyasal ve ekonomik baskıyla kapatmaya çalışırken, 19 Mart ve sonrasındaki siyasi operasyonlarda olduğu gibi yoğun gözaltı ve tutuklamalarla, halkın iradesini gasp eden kayyum uygulamaları ve tüm anti demokratik uygulamalarla, özellikle de laiklik karşıtı gerici kuşatmayla var olmaya çalışıyor.

“ÜLKENİN YÜZDE 99’U YANİ BİZLER ÖDÜYORUZ”

Dünyada ve ülkemizde 1 Eylül, savaşa karşı barış ve demokrasi taleplerinin yükseltildiği bir gün iken; geldiğimiz siyasi ve ekonomik zeminde ülkemizde, ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen, savaş dilinde, savaş/şiddet odaklı bu politikalarda ısrarın bedelini kadınlar, çocuklar, gençler, LGBTİ+ lar ve emekçi halklar olarak ülkenin yüzde 99’u yani bizler ödüyoruz.

Antalyada Vatandaslar Baris Icin Yurudu (1)

“KALICI BARIŞLA SONUÇLANMASI İÇİN ÇABA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Başta Ortadoğu olmak üzere, savaş ve militarizmin; emperyalizmin tüm yıkıcı işgaline karşı, Osmanlıcılık hayalleri ile değil, ancak tüm ezilen halkların ve emekçilerin kendi özgür iradesini, taleplerini ifade edebileceği, güvence altına alınacağı demokratik düzenlerin, bu coğrafyalarda kalıcı barışı sağlayacağını biliyoruz. Barış ve demokrasi talebinin biz emek ve demokrasi güçleri için ekmek ve su kadar temel ihtiyaç olduğunu ifade ediyoruz. Her zaman olduğu gibi bugün de, bu tarihsel kavşakta, yüreğimizde derin acılar bırakan çatışmalı dönemin tekrarlanmaması adına, devam eden sürecin emek, barış ve demokrasi lehine, halkların eşitliğini ve bir arada yaşam zeminini güçlendirecek şekilde kalıcı barışla sonuçlanması için çaba göstermeye, süreci sahiplenmeye devam edeceğiz."

Muhabir: ABDULREZZAK KILIÇ