Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 19 Haziran’da Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’na gelmişti. AKP’li Antalya Milletvekili İbrahim Ethem Taş’ın aralarında olduğu 100 fazla milletvekilin imzasını taşıyan yasa tasarı TBMM’ye sunuldu.
Söz konusu kanun teklifi görüşmesine katılmak isteyen çevreciler ve milletvekilleri arasında arbede yaşanmıştı. Kanun teklifinde yapılması istenilen değişikliler yerli ve yabancı şirketlere ayrıcalık sağlanması nedeniyle kamuoyu çekmeye devam ediyor. Maden şirketlerine ÇED sürecinde ayrıcalıklar getiren yasada çevresel denetimleri zayıflatmanın yanı sıra doğal alanların tahrip edilmesine zemin oluşturması tartışmalara neden oldu.
ZEYTİNLİK ALANLAR MADEN SAHASINA AÇILACAK
Komisyonda kanun görüşmeleri devam ederken 20 Haziran’da (dün) torba kanun 11. Maddesi kabul edildi. Kabul edilen maddede zeytinlik alanların madenciliğe açılmasının önü resmen açıldı. Tepki çeken kanun tasarısı AK Parti ve MHP’nin oy çokluğuyla kabul edildi.
ÇEVRE FELAKETİNE NEDEN OLACAK
Konuya ilişkin Avukat Tuncay Koç açıklama dikkat çekici açılamalarda bulundu. Av. Koç, kanun teklifinim çevre katliamı olarak sunulduğunu ifade etti. Av. Koç, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu yasa tam bir çevre felaketine neden olacak. Her şey madencilerin istediği gibi oluyor. Madenciliğin önündeki son engelleri Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifiyle torba yasasıyla bertaraf edecekler. Vahşi ve hiçbir denetimi olmayan madenciliğin önü açılıyor. Bu yasa tasarısına engel olmak isteyen ve komisyona girmek isteyen arkadaşlarımız engellendi ve darp edildi. Bu yasanın geçmemesi gerekiyor. Akbelen zeytinlik alanı içinde özel hüküm getiriyor. Kanunlar herkese karşı eşit yapılır ancak bu yasa teklifinde açıkça kömür santralleri ve şirketleri korunuyor. Zeytin alanları yok ediliyor. Madencilik için hiçbir kural olmadan ruhsatlandırmaya gidiliyor. Bu nedenle bu kanun teklifinin geçmemesi gerekiyor”
ANAYASAYA AYKIRI
Yasa teklifinde yer alan maddelerin Anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Av. Koç, “4 ayda izin gelmezse otomatik izin süreci işleniyor ki bu hukuki değil. Tamamen Anayasaya ve kanunlara da aykırı” dedi.
DOĞANIN YAĞMASI HIZLANIYOR
Yasanın geçmesi durumunda Antalya ve diğer çevre illeri tehdit ettiğini söylen Av. Koç, özellikle orman sahalarının madene vermesinin önü tamamen açıldığını ifade etti. Kontrolün, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MAPEG) geçeceğini aktaran Av. Koç. “Ruhsatlandırma süreçleri çok hızlanıyor. Maden şirketleriyle ilgili bir düzenleme ve burada doğanın yağması hızlanıyor” diye konuştu.
“CEHENNEMİN KAPILARI AÇILIYOR”
Antalya’da Gazipaşa’dan Kaş’a kadar birçok bölge maden projeleriyle karşı karşıya olduğunu ve kanun tasarısıyla birlikte Antalya’da felaket kapılarının aralandığını ifade eden Av. Tuncay Koç, “Yasa gerçekten yürürlüğe girerse, Antalya ciddi bir çevresel tehdit altında kalabilir. Türkiye için de ama özellikle Antalya için de büyük felaket olur. Felaket kapıları açılacak. Rant pazarı açılmış olacak. Madenciler için yağmanın önü açılıyor ve hızlandırılıyor. Antalya için cehennemin kapıları açılıyor” ifadelerini kullandı.